Tarihte pek çok hayran olunası kadın vardır. Fakat, bir tanesi var ki hem oyunculuk alanında yaptıklarıyla hem de bilime verdiği katkıyla akıllarda yer edinmiş, adından bahsettirmeyi başarmıştır.
Tarihte pek çok hayran olunası kadın vardır. Fakat, bir tanesi var ki hem oyunculuk alanında yaptıklarıyla hem de bilime verdiği katkıyla akıllarda yer edinmiş, adından bahsettirmeyi başarmıştır.
Avrupa sinemasında ilk kez soyunan ve zekası ile muhteşem bir icadın mucidi, bir ömür güzelliği dışında zekası ile de var olmaya çalışmış bir kadın.
Aslen Yahudi olan ve hem faşizmden hem de silah tüccarı olan ilk kocasından kurtulmak amacına sahip olan Lamarr'ın, Avrupa’daki başarısından sonra Amerikan sinemasında da başarılı olması gecikmez.
Aktris olma serüveni bir süre daha devam etse de bir noktadan sonra kendisini bilime adamaya karar verir.
Frekans atlamalı yaygın spektrum, diğer adı ile gizli haberleşme sistemini icat eder.
Fakat, yaşadığı dönemin şartları gereği belki, icadı değer görmez ve başvuruları da reddedilir.
Bilimle ilgilenmeye başladıktan sonra Hollywood çevresinden kimse onunla ilgilenmez ve yüzüne bile bakmaz.
Çünkü telefon ve internet için bu radyo frekanslarının kullanımı zaruridir.
Bunun da ötesinde bu yazıyı okumanızı sağlayan Wi-Fi teknolojisinin çıkış noktası da Lamarr’dır.
Hem oyunculuk kariyeriyle hem de mucit, bilim insanı kariyeriyle bir kadının neler yapabileceğinin en canlı kanıtıdır bu kadın.
Der ki;
“Her kadın çekici olabilir; tek yapması gereken aptalca bakmaktır…”