İkinci Dünya Savaşı’nda bu yana Avrupa’da yaşanan en büyük göçmen krizlerinden bir tanesi aynı zamanda Yunanistan esnafından Amerika'daki büyük şirketlere kadar pek çok kesim için gelir kaynağı olmuş durumda.
İkinci Dünya Savaşı’nda bu yana Avrupa’da yaşanan en büyük göçmen krizlerinden bir tanesi aynı zamanda Yunanistan esnafından Amerika'daki büyük şirketlere kadar pek çok kesim için gelir kaynağı olmuş durumda.
Avrupa’da alarm verici seviyelere ulaşan göçmen krizi, esnaftan büyük sermayeli şirketlere büyük bir kâr ağı yarattı. Wall Street Journal’ın haberine göre, yaşanan trajedi sık kullanılan rotalarda özellikle küçük işletmeler için büyük fayda sağlarken, dev finans şirketleri için de büyük fırsatlar barındırıyor.
2014 yılından bu yana, bir milyondan fazla mülteci Avrupa Birliği ülkelerine sığınmak için ülkelerini terk etti. Sadece Almanya 800,000 üzerinde göçmen ağırlamaya hazırlanıyor.
Yüzde 70 Suriyeli olan bu ailelerin birçoğu yolculuk için para ayırmış orta sınıf aileler.
Peki doğudan batıya durdurulamayan bu akımdan kimler gelir sağlıyor?
Londra merkezli bir özel sermaye fonu şirketi 2013 yılındaki raporunda, göçmen kampı işletmeciliğinin organik ve kâr marjı yüksek bir büyüme vadettiğini söylemişti.
Avusturya'da mülteci kampı işleten İsviçreli şirket ORS, devlet yerine göçmen akımından para kazanan şirketlerden biri.
2007’de 33 milyon olan cirosunu geçen sene 99 milyona çıkartan ORS, göçmenlere barınak ve yemek sağlamaktan, kampları yönetmeye kadar çeşitli servisler sunarak kâr gütmeyen organizasyonlarla rekabet ediyor.
İsviçre’de başlayıp zamanla Avusturya ve Almanya’ya kadar uzanan şirket, 2011’de devletin bütün resmi göçmen kamplarının yönetimini üstlenmişti. Asli görevi göçmenlerle ilgilenmek Swiss Red Cross gibi sivil toplum kuruluşları ise devlet ihalelerini kazanmakta ORS gibi başarılı olamıyorlar.
Fakat özel şirketlerin göçmenleri korumakta daha başarılı olup olamadığı tartışma konusu. Viyana’daki ORS kampındaki koşullar Birleşmiş Milletler Göçmen Temsilciliği tarafından ‘’insan onurunu aşağılayıcı’’ olarak tanımlanmıştı. Af Örgütü kamptaki tıbbi ve psikolojik desteğin eksikliğine dikkat çekmişti.
Almanya’ya kabul edilmeyen göçmenleri sınır dışı etmesi için devlet tarafından tutulan Air Berlin, taşıdığı göçmenler aracılığıyla 350,000 dolar kazandı.
İsveç ise bir dil analiz firmasına, mültecilerin nereli olduklarını doğrulamaları için 900,000 dolar ödedi.
Atina’daki bir Western Union şubesi her gün göçmenlerin çektiği 20,000 euro sayesinde işlem ücretlerinden önemli gelir sağlıyor.
Şubenin Afganistan doğumlu sahibi Moammed Jafar, 'Geçen yıl kazandığımın iki katı para kazanıyorum. Avrupa'nın herhangi başka bir ülkesinde bu kadar kazanamazdım' dedi.
Avrupa dışından gelenlere hizmet sağlayan İtalyan bankası Extrabanca da 2001'de yüzde 2 seviyesinde olan yabancı doğumlu nüfusun bugün yüzde 9'lara ulaşmasından faydalanarak etkileyici bir şekilde büyüyor.
Yunanistan’da ekonomik krizden etkilenen turizm firmaları da yüksek sayıda ülkeye gelen göçmenlerden kâr sağlıyor. Pek çok turizm şirketi, Türkiye’den plastik botla Kuzey Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenlere uyku tulumu ve yiyecek ticareti yapıyor.
Mültecilerin ihtiyacına göre dükkanlarını dolduran esnaflardan bir tanesi, dükkanına günde 200’e yakın göçmenin ekmek, konserve et ve fasulye satın aldığını söylerken, göçmenlerden iyi gelir elde ettiğini belirtti.
Lesbos limanında bulunan bir otel resepsyonisti de Suriyeli orta aileler sadece oda tutmakla kalmayıp, kahvaltı gibi ekstralara da para harcadıklarını söyledi.
Göçmenlerden para kazanma isteği diğer sektörlerde rekabeti artırıyor. Yunan telefon şirketi Cosmote SIM ailesiyle iletişim kurmak isteyen mültecilere 12 dolarlık hatlar satmak için limanlara ve mülteci kabul merkezlerine satış elemanları yolladı. Birkaç gün içinde İngiliz telefon şirketi Vodafone 10 dolarlık kartları ve Atina feribot biletinde yüzde elli indirimle piyasaya el atarak domine etmeyi başardı.