Suna Şengül, “Ben neden çocuğumun arabasını katlamak zorundayım, dedim şoföre. Çocuğumu kucağıma almakta zorlanıyorum. Çocuğumun kalçası çıkık. Onun en konforlu hali kendi engelli pusetinde oturduğu zamanki hali. Şoför, ‘Araba benim değil, kapatmak zorundasınız hanımefendi’ dedi. Bir sürü yolcu alacağını söyledi. O anda bulunan vatandaşlardan birisi şikayet etmiş. Şoförün işinden men edildiği söylendi. Serebral Palsi hastalığı var çocuğumun. Çiğneme ve yutma bile yok benim çocuğumda. Çocuğumun durumunu daha da normal bir hale dönüştürmek için çabalıyorum. İnsanlar daha duyarlı olsun. Ben de engelli olsam ben nasıl davranırım diye bir düşünsünler” dedi.
Şengül, “Şoförle tartışırken yanımdaki kadın, ‘Zaten minibüslerde engelliler için ayrılmış köşeler var’ dedi. Bunun üzerine şoför hiçbir cevap veremedi. Sonrasında, ‘Bana söylenen çocuk puseti araca alınmayacak, yasak’ diye çıkıştı. Ben de ona bunun çocuk puseti olmadığını, 12 yaşında engelli bir vatandaşın engelli oturağı olduğunu söyledim” diye konuştu.
Dünyanın en merhametli en sevgi pıtırcığı en ahlak abidesi milletine yakışan bir tepki kutlarım şöför seni biz buyuz işte özümüz bu
ananı avradını sikeyim söför bozuntusu imkanı olsa senin gibi topla muhatap olurmu o kadın orda da bir adam yokmuymuş o lavuğa haddini bildiren iyice hayvana bağladık utanıyorum bu ülkede yaşamak tan
Bu ülkede taksiciler minibüscüler kral zaten onlar ne derse o olur. Yolcuya ihtiyacı olanlar onlar değil bizleriz.