Cezayir Türk'le evlenmeyi kabul ettiğinde hayatının ne kadar zor geçeceğini bilen ama en başından bunu göze almış yürekli ve asil bir kadın. Ona, kocasının ölüm haberiyle, hamile kaldığının haberini aynı gün aldıran kadere, yerinde bir başkası olsa küser ama o Leyla Türk'tür. Cezayir Türk'ün hayat arkadaşı, yoldaşı, sırdaşı… O yüzden, yaşadıkları süre boyunca Cezayir'den ne öğrendiyse onu yapmaya devam eder: Şükreder ve sabreder. Eşinin yokluğunda, artık kayınvalide değil, düpedüz anne bildiği Gülendam Türk'le birlikte aileyi önce hayatta, sonra ayakta tutmayı başarır. Cezayir'den ona kalan tek yadigar kızlar Suna'yı, babasının yokluğunu aratmadan yetiştirir. Gel gör ki, kader Leyla'nı peşini bırakmaz. Ona yeni bir sınav daha hazırlamıştır. 15 sene sonra, canından daha çok sevdiği ama ölümünü de büyük bir tevekkülle karşıladığı kocası geri dönmüştür! Hayatı boyunca sevdiği tek adamın geri dönmesi, bunca yıl boyunca kandırılmış olmasını belki göz ardı ettirir ama Leyla'yı asıl yıkan Cezayir'le birlikte gelen başka bir ailenin varlığı olacaktır. O kadim sorunun cevabını bulmak artım Leyla'nın yeni sınavıdır: Aşk her şeyi affedebilir mi?
............... sigmazam!!!!!!!!!!!!!!! dagdan inmis ayilar!!!!!!!!!!!!!!!!! kullandiginiz dili de , yapacaginiz ise de tukureyim!!!!!!!!!
Her şey tadında güzel çakır olarak kalsaydın aga bee
Atvnin yaptığı diziden ne bekliyorsunuz ki. İki aile olayı falan diğer dizideki gibi galiba. Eşkiya Dünya vs. diye bir dizisinde de aynı şey vardı. Eşini aldatıyor metresini savunuyor, çocuk yapıyor, her kadına asılıyor. Ben erkeğim diye yansıtıyolar. Bunu övüyolar adamların diziden oluşturdukları algıya bak, pislikler. Sonra da Gülşen tutuklansın. Muz cumhuriyeti ne biçim bi ülke olduk ya.