Partikül Madde 10 (PM10) kirliliğinde 2000’lerin başından itibaren doğalgaz kullanımının artmasıyla düşme eğrisi gösterse de, 2012’den sonra artış trendi yeniden gündeme geldi. Hava kirliliğinin en az deprem kadar riskli bir konu olduğunun altını çizen bilim dünyası ise meteorolojik şartların hava kalitesini etkilediğine ısrarla dikkat çekiyorlar.
Atmosferdeki karbondioksit artışının yaratacağı riskleri değerlendiren İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Selahattin İncecik, “Ortaya çıkan rakamlar maalesef gezegenimiz için iç açıcı değil. 100 yıllık süreçte her yıl yeni rekor seviyeye ulaşıyoruz. Atmosferdeki 400 PPM karbondioksit seviyesi kırmızı çizgimizde ancak bu oran aşılmış durumda. Karbondioksit artışına kömür, petrol, doğalgaz tüketimindeki artışı neden oluyor. Doğalgaz fosil yakıtlar arasında en masum olanı. Açıklanan oranlar, Pasifik Okyanusu’nun ortasında, yerden 3 bin metre yüksekte ölçülüyor. Sanayi kentlerinin ortasında, yerden 3 bin metre yüksekte karbondioksit ölçümü yaparsanız 420 PPM’in fazlasını bulursunuz” dedi.