Atatürk'ün "Yarın Cumhuriyet'i İlan Edeceğiz" Dediği Yemeğin Öncesinde Neler Yaşandığını Biliyor musunuz?

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yaşını kutlamasına artık saatler kaldı. 

Cumhuriyet'in ilan edilme süreci ise genellikle kutlamaların gölgesinde kaldığı için çok iyi bilinmiyor. 

Atatürk'ün 'Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz' sözü yaygın olarak paylaşılsa da, bu süreçte yaşanan hükümet krizi ve Cumhuriyet'in ilanına nasıl karar verildiği yeteri kadar anlatılmıyor.

Bu içeriğimizde, Türkiye Devleti'nin bir Cumhuriyet olarak ilan edilmesini adım adım yeniden yaşayacağız.

23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, 3 yıldan daha uzun bir süre en yetkili organ olarak görev yaptı. Bu Meclis, Milli Mücadele'nin silahlı safhasını başlattı, yönetti ve tamamladı. Zaferden sonra ise herkesin aklında aynı soru vardı. Peki şimdi ne olacaktı?

9 Eylül 1922'de İzmir'e giren Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları savaşın silahlı safhasını büyük ölçüde tamamladı. 

Lakin bu bir son değil yeni bir başlangıçtı. Zira şimdi sırada Osmanlı Devleti'nin tasfiyesi Anadolu'da kurulacak yeni devletin kimliğinin netleşmesi vardı.

1923 Temmuz'unda Lozan Antlaşması ile Anadolu'da kurulacak yeni devlet tüm dünya tarafından kabul edildi. Peki devletin rejimi ne olacaktı?

Saltanatın kaldırılması ve Osmanlı hanedanının sürgüne gönderilmesi sonrası, Osmanlı hanedanının yeni Türkiye'de söz sahibi olamayacağı artık kesinleşmişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi ve Kurtuluş Savaşı'nın başkumandanı Gazi Mustafa Kemal kuşkusuz yeni devletin kurucu lideri olacak yegane kişiydi. Bununla birlikte rejimin hangi esaslara göre kurulacağı hala bir soru işaretiydi.

Savaş bitmiş, barış antlaşması imzalanmış, artık yeni devletin doğal bir düzende ilerleme zamanı gelmişti. 

Bununla birlikte ülke hala savaş günlerinde olduğu gibi Meclis'in olağanüstü kararları ile yönetiliyordu. Bu da sistemsel olarak bir yönetim krizini doğuruyordu.

Meclis hükümeti sisteminde her bakan, ayrı ayrı Meclis tarafından seçildiği için uyumsuz bir yönetim kabine oluşuyor, üstelik bakanların seçimi esnasında Meclis'te sert tartışmalar çıkıyordu. 

Bu durum sistemi kilitleyecek noktaya gelmişti.

Sistemin tıkanması üzerine Meclis Başkanı Gazi Mustafa Kemal, 25 Ekim 1923 akşamı hükûmeti Çankaya'da topladı. Toplantıda, Bakan seçilen vekillerin istifa etmesine karar verildi. Böylece ülkeyi Cumhuriyet rejiminin ilanına götürecek süreç başlamış oldu.

Kurtuluş Savaşı'nda önemli görevler almış bazı generaller, devlet mekanizmasında askeri kimlikleri ile yetkili olmak istiyorlardı. Bu durum ülkeyi askerler tarafından yönetilen bir rejimin içine sokabilirdi. 

Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa, bu durumdan da endişe ediyordu. 

Eğer ülkenin temelleri sağlam bir rejime oturmazsa savaş meydanında elde edilen zafer boşa gidebilirdi. 

Konuyu kökünden çözmek için 28 Ekim akşamı Çankaya köşkünde bir yemek organize etti.

28 Ekim'de Çankaya Köşkü'ndeki akşam yemeğinde İsmet Paşa, Fethi Bey, Kazım Paşa, Kemalettin Sami Paşa, Halit Paşa, Rize mebusu Fuat ve Afyon mebusu Ruşen Eşref Bey'i misafir olarak ağırlayan Mustafa Kemal Paşa, kabine bunalımından nasıl çıkacaklarını anlattı ve ünlü cümlesini söyledi: "yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz"

Yemeğin arından İsmet Paşa ile birlikte sabaha kadar çalışan Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyet'in ilanı için gerekli kanun maddesini hazırladılar.

29 Ekim sabahı, Meclis'in yeni hükümeti kurma çalışmaları da sonuçsuz kaldı.

Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa inisiyatifi eline aldı ve kürsüye çıkarak bu sorunun ancak Cumhuriyet'in ilanı ile çözüleceğini anlattı. 

Eğer Cumhuriyet rejimi tesis edilirse Meclis'in rahatlayacağını ve tüm bakanlar için ayrı ayrı oylamanın yapılmayacağını söyledi.

Parti toplantısında yapılan konuşmaların ardından teklifin önce bütünü, sonra ayrı ayrı maddeleri okunarak kabul edildi. Şimdi sıra Meclis'te kabul edilmesine gelmişti.

Türkiye Devleti'nin Cumhuriyet olarak kabul edilmesi üzerine hazırlanan kanun Meclis'te okutuldu. Maddeler okutulurken ve henüz oylama yapılamadan heyecanlarına mani olamayan vekiller 'yaşasın cumhuriyet' diye bağırdılar. 

Teklif Meclis'in coşkun tezahüratları arasında kabul edildi. 

Türkiye Devleti artık bir Cumhuriyet'ti.

Devlet şeklinin Cumhuriyet olduğunu kabul eden teklifte başka önemli maddeler de vardı: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ulusal işlerin fiili idarenin yönetim şekli halka dayanmaktadır. Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. Türkiye Devleti'nin resmi dili Türkçedir. Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir.

Cumhuriyet'in ilanının ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Gazi Mustafa Kemal, 158 üyenin tamamının oyunu olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

Cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez kürsüye çıkan Mustafa Kemal Paşa, 'Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır' dedi.

Atatürk'ün "fazilettir" diyerek tanımladığı ve en büyük eseri olarak gördüğü Cumhuriyet, işte bu kaotik sürecin ardından kuruldu.

Atatürk, yine aynı gün yaptığı konuşmada elde edilen bu yüksek rejimin, yıllardır verilen savaş ve mücadelenin sonucu olduğunu söyledi. 

Artık savaş bitmiş, savaş meclisi ise olağanüstü yetkilerini artık düzenli bir sistemde görev yapacak kabineye teslim etmiş oldu. 

Tüm bu sürecin sonunda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının üstünden ise 99 yıl 364 gün geçti.

İlgini çekebilir...

Atatürk'ün Son Cumhuriyet Bayramı Olan 29 Ekim 1938 Gününde Yaşadıkları Gözlerinizi Yaşartacak

İlgini çekebilir...

Cumhuriyetin 100'üncü Yılında 'Cumhurbaşkanlığı 29 Ekim Resepsiyonunun' Yapılmayacağı İddia Edildi!

İlgini çekebilir...

Karaca, Akbank ve Diğer Birçok Markanın 29 Ekim İçin Hazırladıkları Reklam Filmleri Kalbinizi Sıcacık Yapacak

Popüler İçerikler

Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR
28.10.2023

Mustafa Kemal Paşaya; Fazla Arza çıkaranda olmamış çünkü Cumhuriyet kurulunca kadar zaten Osmanlı'nın izlediği Boş Politikalar yüzünden her Cephede Milletin Anası Ağladı ve buyüzden Cumhuriyet; Atatürk gibi Kararlı bir Liderin Öncülüğünde fazla Arza Çıkmadan kuruldu, yani benim anladığım durum bu yani.

28.10.2023

Saygıyla, minnetle….

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ