Atatürk’ün Kurduğu İddia Edilen Gizli Bir Birim Hakkında Ortaya Atılan Sıra Dışı İddialar

‘İstikbal göklerdedir!’

Atatürk’ün havacılığa verdiği önemi gösteren bu ünlü söylemi duymayan yoktur sanırım, değil mi?

Atatürk hakkında pek çok şeyi bildiğimizi düşünsek de bilmediğimiz bazı şeyler de var.

Bunlardan birisi de genç yaşlardan itibaren özel istihbarat subayı olarak yetiştirilmesi ve birçok ülkede istihbarat görevlerinde bulunmasıdır.

Pek çok ülkede istihbarat toplamak için bulunması çok şaşırtmasa da bilmediğimiz bir şey daha vardır.

Atatürk o ülkelerde en çok havacılıkla alakalı istihbarati bilgi toplamak için bulunmuştur.

Atatürk ve Sultan Vahdettin’in birlikte Almanya’ya bir yolculuk yaptıklarını duymayan kalmamıştır galiba değil mi?

Fakat hemen bu ziyaretin sonrasında hasta olduğunu söyleyerek Viyana’ya geçen Atatürk’ün, bu ziyaret için hastalığı bahane ettiğini ve asıl amacının havacılıkla ilgili, askeri bilim insanlarının karargahlarında, birçok belge ve bilgiyi incelemek olduğunu pek çoğumuz bilmez.

Atatürk’ün bu edindiği bilgi ve belgelerin ışığında cumhuriyetten sonra çok gizli bir birim kurduğu iddia edilir.

‘İstikbal göklerdedir!’ söylemi de bu çalışmaların bir nevi parolasıdır, mottosudur.

Gazi Paşa, Cumhuriyeti ilân ettikten sonra, havacılık sektörüne özel bir ilgi göstermeye başladı.

Edindiği bilgi ve tecrübeleri, bu alanda kullanmaya gayret gösteriyordu. Türk havacılığının gelişmesini, güçlendirilmesini sağlamak amacıyla zaman geçirilmeden gerekli girişimleri başlattı. Bu amaçla, Ankara’nın Hacıbayram semtindeki bir evde, Türk Tayyare Cemiyeti kurularak (16 Şubat 1925) kurumsal anlamda adımlar atılmaya başlandı.

Konu ile alakalı şu notu da burada paylaşmakta fayda var:

insanveevren.wordpress.com

“Devlet Hava Yolları’nın 1953-1954 yıllarında Genel Müdürü olan, Afyon Milletvekili Rıza Çerçel, ‘Atatürk ve Hava Yollarımız’ adlı yazısında bir anısından söz eder: Atatürk, bir yaz gününde Devlet Hava Yolları, Ankara Tayyare Meydanı’nı ziyarete gelmişti.

Ona, alan binası önünde hasır bir koltuk getirmiş; etrafını çevrelemiş; yakın bir gelecekte yapılacak işleri, alınacak uçakları, kurulacak tesisleri uzun uzun anlatmıştık. Atatürk sadece dinliyordu. Bu dinleyişte tunçtan bir heykel sabrı vardı. Nihayet bu mutlu ziyaretin değerli anısını sonsuzlaştırmak için kendisinden bir imzasını rica etmiştik. Uzatılan defteri ve kalemi aldı. Düşünüyordu. Gözleri karşıki ıssız tepelerle, bunların çevrelediği alan boşluğunda bir şeyler arıyor gibiydi, isteksiz bir edâ ile başını önüne eğdi. Elindeki kalemin, kâğıt üzerine mıhlanmış gibi bir hali vardı. Nihayet kalem işler gibi oldu ve kâğıt üzerinde Kemal’in baş harfi olan tek bir K harfi belirdi. Fakat hepsi bu kadardı. Büyük insan atacağı Kemal Atatürk imzasının baş harfi olan K harfini yazdıktan sonra defteri ve kalemi geri verirken: “Şimdilik bir K harfi yeterlidir. Bana vaad ettiğiniz işler yapılıp bitirildikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım” demişlerdi.”

Atatürk’ün söylediği şu ‘’Bana vaad ettiğiniz işler yapılıp bitirildikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım’’ cümlesi, bu teşkilatın varlığının kanıtı olarak kabul edilir.

Özel ve seçkin subaylardan oluşan bu birim, havacılıkla alakalı her türlü bilgi ve gelişmeyi takip ediyor ve çalışmalarını sürdürüyordu.

Bu çalışmalar neticesinde, Osmanlıca olarak, askere özel, az sayıda basılmış havacılık ve gelişmelerle alâkalı – daha sonra birçok nüshası ortadan kaldırılmış- kripto bir yazılı belgede şunlar yazılıydı:

insanveevren.wordpress.com

“İstikbâlde (ilerde) tayyareler öyle ileri gidecek ki, devletlerin ve milletlerin her hareketlerini gözetleyecek, dev gece görüşü teknikleriyle, şehirler ve milletler gece dahi gözetlenecekti.”

Geldiğimiz teknolojide bu tanımlanan aracın adı Heron olsa da, o dönem bu ad kullanılmadığından Anka adı verilmişti.

Bu fotoğraf da, 1922 yılında bir dergide yayınlanan Anka Kuşu, yani Heron.

Anka Kuşu’nun üzerindeki harflere ve sayılara biraz daha yakından bakılacak olursa şu detaylı göreceksiniz:

Bir yerinde : 10

Bir yerinde : T

Bir yerinde : 001

Bir yerinde : AN

Bir yerinde : KA

Bir yerinde yalnız : K

Bunlar birleştirildiği zaman: ANKA 10 T001 K

metni ortaya çıkıyor.

Kısacası Atatürk’ün o dönemlerde söylediği “Şimdilik bir K harfi yeterlidir. Bana vaad ettiğiniz işler yapılıp bitirildikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım”

sözünde verilen vaad yerine getirilmiş ve imza da tamamlanmıştır.

Yukarıdaki harf ve sayıların yan yana yazılmasıyla elde edilen ANKA 10 T001 Kemal Atatürk,

Türkiye’nin kendi ürettiği ANKA’nın seri numarası ile aynıdır.

10 T001 Kemal Atatürk.

Ve Atatürk’e verilen söz tutulmuş, proje hayata geçirilmiştir.

1922 yılındaki ANKA’NIN sağ alt köşesindeki imzaya daha yakından bakarsak eğer:

Atatürk’ün kullandığı 1922 yılındaki imza ile aynı olduğunu görebilirsiniz.

Peki, Atatürk'ün kurduğu bu uçak fabrikalarına ne oldu diye soruyorsanız eğer:

Devrim Arabaları filminden bir bölüm;

Necip: Bir şey sorabilir miyim Latif Bey? 

Latif: sor bakalım 

Necip: Sizce bu otomobili yaparsak ne olur? 

Latif: Hiçbir şey olmaz! 

Necip: Nasıl olmaz? Boşuna mı çalışıyoruz? 

Latif: Sen Ankara'daki kapatılan tayyare fabrikasını duydun mu? 

Necip: Ankara mı? Evet… 

Latif: O fabrika neden kapatıldı biliyor musun? 

Necip: Hayır… 

Latif: Fabrika ATATÜRK'ün emriyle kuruldu. 2. Dünya Savaşı'na kadar 112 tane değişik uçak imal edildi orada… Sonra fabrika kendini geliştirmeye başladı tabi, savaş sırasında da kimse bize uçak, eğitim uçağı vermediği için 185 tane eğitim uçağı yapıldı orada. 

Necip: 185 tane? 

Latif: Evet. Bunları yaptık biz… 1955 yılında, Hollandalılar bize 30 tane uçak siparişi verdi; ama dönemin işletmeler bakanı o siparişleri kabul ettirmedi. Hollandalılar da uçakları İngilizlere yaptırdı. Birkaç yıl sonra da fabrikayı tamamen kapatıp traktör fabrikasına dönüştürdüler. Gündüz ile orada yetiştik biz; çok acı çektik. Çok… 

Necip: Ben, anlayamadım; neden kapattılar? 

Latif: Biz kim, uçak yapmak kimmiş? 

Necip: Eh yapmışsınız işte; başarmışsınız? 

Latif: Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz evlat!

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
YORUMLAR
07.12.2016

Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti uzaya ilk çıkabilecek 5 ülke arasında gösterilirken 10 Kasım 1938 saat 09,05 den itibaren tepe taklak nereye gittiği belli olmayan bir ülkemiz var.. Gelelim günümüze ; Bir yandan Atatürk'ün partisi olduğunu iddia eden CHP kiminle yaverlik ettiği belli değil. Diğer yanda ise her şeyi biz yaptık diyen ama motoru Alman, kamerası İsrail yapısı olan uçak silah vb. gibi şeylerle caka satan iktidar.. Günümüz de bu ülkede yapılan en iyi iş yolsuzluk.. Nasıl demeyin cebinize girmeyen maaşlarınıza ve çevrenizdeki aç/işsiz insanlara bakın görürsünüz....

06.12.2016

Uçak fabrikalarını Adnan Menderes kapattırdı, ayrıca Köy Enstitüleri'ni de komünizm propagandası yaptığı için kapatmıştı. Atatürk vizyonu çok geniş bir önder ve akıllı adamdı. Onu eleştirenlere lafım yok ama birilerinin gazına gelip din kitap ayağına hakaretler eden milyonlarca oç var bu ülkede. Bak anlattıklarınızın %10unu kanıtlayın, tam sizinkilerin hükümet zamanı. Ama işte yalan olduğu için 14 yıldır sadece havlıyor bazı uzun ve avanesi.

06.12.2016

Milli Eğitim Bakanlığı. Gerçekten propaganda yapılıyor yada yapılmıyordu, kapatılması yönündeki en önemli gerekçe bu. YGS-LYS ve KPSS'ye hazırlananlar Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi konularından bilir. Bilindiği üzere, MEB müfredatından sorumluyuz sınavlarda.

07.12.2016

Uçak fabrikası, Adnan Menderes sayesinde kapatılmıştır bilginize. Hatta çok önemli olan Köylüye çiftçiye bilimsel eğitim veren köy enstitülerini de Menderes kapattırmıştır.

14.10.2019

benim bildiğim kadarıyla uçaklar inönü döneminde üretimi durdurdu menderes döneminde de kapatıldı

TÜM YORUMLARI OKU (98)