Atatürk'ün İsmi Neden Bazı Resmi Belgelerde "Kamâl" Olarak Geçiyor? İşte Pek Fazla Bilinmeyen Hikayesi

Mustafa Kemal Atatürk’ün adı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olmasıyla birlikte dünyaca tanınan bir isim haline geldi. Ancak yıllardır halk arasında kullanılan “Kemal” ismi resmi kayıtlarda zaman zaman farklı bir biçimde yer almış ve akıllarda soru işaretleri bırakmıştır. Bu merak edilen konu bazen yanlış anlamalar ya da karmaşa ile ilişkilendirilse de aslında çok derin bir arka planda yatıyor. Peki Atatürk’ün ismi gerçekten 'Kemal' mi, yoksa 'Kamâl' mi? Hangi sebeple bazı kayıtlarda 'Kamâl' ismi kullanılmış? İşte merak edilen bu sorunun cevabı...

Kaynak

Kaynak

Atatürk’ün isminin nasıl değiştiği ya da neden zaman zaman farklı yazıldığı konusu uzun zamandır tartışılıyor. "Kemal" adı aslında Arapça kökenli olup "olgunluk, mükemmeliyet" anlamına gelirken, "Kamâl" ismi Türkçede farklı bir anlam taşır ve "ordu ve kale" anlamına gelir.

Bazı resmi kayıtlarda Atatürk’ün isminin “Kamâl” olarak yer almasının temel nedeni dilde özleşme çalışmalarına dayanıyor. Kemal adı Selanik’teki Askeri Rüştiye’de Atatürk’ün öğretmeni tarafından kendisine verilmişti. Ancak zamanla dildeki değişim ve siyasi atmosferin etkisiyle özellikle 1935 seçimleri sırasında Atatürk’ün adı “Kamâl” olarak kaydedildi.

O dönemde yapılan dil devrimi ve öz Türkçe’ye yönelme hareketi çerçevesinde Türkçe kökenli kelimelere daha fazla yer verilmesi hedeflendi. 1935 yılında yapılan Cumhuriyet Halk Fırkası toplantılarında Atatürk’ün isminin "Kamâl" olarak kullanılması bir yazım hatası değildi.

Bu değişiklik Türkçe’nin özleşmesine katkıda bulunan bir adımdı. Özellikle seçim sürecinde adının Kamâl olarak geçmesi Türkçe kökenli bir ismin ve anlamın vurgulanması olarak öne çıkmış oldu. Atatürk hem halkı hem de devletin resmi kurumlarını bu yeni ismiyle tanıştırdı. Bu sebeple seçimlere dair bazı açıklamalarda ve bazı partisel bildirilerde ismi Kamâl olarak yer almıştı.

Özellikle 1935’teki CHP kurultayında "Kamâlizm prensipleri" ifadesi de resmi belgelerde yer aldı. “Kamâl” kelimesi Arapçadaki “Kemal” ile görünüşte benzer bir anlam taşır; ancak Türkçe'de çok daha belirgin bir anlamı vardır.

O dönem isim konusu ayrıca Anadolu Ajansı tarafından da detaylı bir şekilde incelenmiş ve şöyle bir açıklama yapılmıştı:

'Bugünün tebliğinde, Önder Atatürk'ün öz adının Kamâl olarak yazıldığını gözlemledik. Yaptığımız araştırmalardan, bu yazımın sebebini ve temelini anlamış bulunmaktayız. Aldığımız istihbaratlara göre, Atatürk'ün taşıdığı Kamâl adı ne Arapça bir kelime ne de Arapça 'Kemal' kelimesinin anlamına denk gelmektedir. 

Atatürk'ün öz adı, Türkçede 'ordu ve kale' anlamına gelen 'Kamâl'dır. Üstteki son (â), yumuşatıldığı için telaffuzu neredeyse Arapça 'Kemal'e yaklaşır. Benzerlik, aslında bundan ibaretti. Kemal ismi Arapça kökenli bir isimdir. Kemal, 'olgunluk, yetkinlik, tamlık, eksiksizlik' anlamlarına gelir.'

Kamâl Türkçede "tamlık, mükemmeliyet, zafer" gibi anlamları içerirken, aynı zamanda Türkçenin özleştirilmesi adına bu ismin kullanılmasının üzerinde durulmuştu. Arapçadaki Kemal kelimesi ise "olgunluk, tamlık" gibi anlamlar taşır ve bu bağlamda Atatürk’ün adı Türk diline daha uygun bir hale getirilmişti.

Peki neden Kamâl sonradan Kemal oldu? Atatürk’ün adı resmi kayıtlarda önce “Kamâl” olarak geçtikten sonra 1937 yılı itibarıyla daha çok “Kemal” olarak kullanılmaya başlandı.

1937 yılından sonra Atatürk hem özel yazışmalarında hem de resmi belgelerde daha yaygın olarak “Kemal” ismini kullanmaya başladı. Ancak her iki ismin de nüfus cüzdanlarında ve diğer belgelerde yer alması Atatürk’ün bu değişimi kabul ettiğini ve her iki kimliği de gururla taşıdığını gösteriyor.

Atatürk'ün iki farklı nüfus cüzdanı bulunuyor. İlki 1934 yılında düzenlenmiş ve "Kemal" ismiyle kaydedilmişken ikinci nüfus cüzdanı 1935 yılına ait ve burada "Kamâl" ismi yer alıyor. Bu iki nüfus cüzdanı arasındaki fark Atatürk'ün resmi olarak "Kamâl" ismini kullanmaya başladığı dönemi simgeliyor.

Atatürk’ün isminin “Kamâl” olarak geçmesi zaman içinde çeşitli spekülasyonlara da neden olmuştur. Bazı komplo teorisyenleri “Kamâl”ın gizli bir anlam taşıdığını iddia etmiş, bazen de yanlış anlaşılmalarla ilişkili olabileceğini savunmuşlardı.

Ancak bu iddiaların hiçbiri somut bir kanıta dayanmaz. Kamâl, aslında sadece dil devriminde bir adımdan ibarettir ve geçmişteki belgelere de bakıldığında Atatürk bu ismi gururla taşımıştır.

Sonuç olarak Atatürk’ün ismi hem “Kemal” hem de “Kamâl” olarak kullanılmış olsa da, her iki form da bir şekilde Türk milletinin liderine atfedilmiştir. “Kamâl” isminin kullanılması Atatürk’ün dildeki özleşme hareketine verdiği önemin bir sembolüdür.

Ancak 1937’den sonra “Kemal” adı tekrar öne çıkmış ve modern Türkiye’nin kurucusu halk arasında tanınan ve sevilen ismiyle tarih sahnesinde yerini almıştır.

İlginizi Çekebilir:

Kızıl Goncalar'da Atatürk Sahnesi Gündem Oldu: "Mustafa Kemal Bir Fikir Adamıdır!"
Mustafa Kemal Atatürk’ün 10. Yıl Nutku’ndan Çıkartılan Cümlesinin Derinden Etkileyen Hikayesi
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Aramızdan Ayrılışının 86. Yılında Markaların Hazırladığı 10 Kasım Videoları

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
YORUMLAR
12.11.2024

Mustafa’yı da seviyoruz Kemal’i de seviyoruz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ