1952'de yine aynı bölüm bünyesinde Bilim Tarihi Profesörü oldu ve bu yıllardan itibaren geçici araştırmalar için farklı ülkelere gitse de bu gidişler ziyaret niteliğini aşmamış, Mustafa Kemal'e ve Ankara'ya bir borç bildiği bilimsel üretimini aynı fakültede emekli oluncaya dek sürdürmüştür.
Mustafa Kemal'in Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin ön cephesinde, yoldan geçen herkesi selamlar nitelikteki 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir' sözünü gerçeklercesine Türkçenin bilimin dili olması için yaptığı çalışmaları da düşünürsek hem üretti, hem öğretti hem de ardından gelecek, günümüzde onun geleneğini sürdürecek öğrenciler yetiştirdi.
Çok güzel biraz da böyle makaleler yayımlayın. Ayrıca şunu biliyor muydunuz 5 tl üzerindeki DNA sarmalı tersmiş. Yanı hatalı 👌👏. Tebrikler ...