Atatürk'ün "Baba Eftim" Dediği Türk Ortodoks Patriği'nin Hikayesini Mutlaka Okumalısınız

23 Nisan 1920'de, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış merasiminde, dua eden imamların yanında belki de hepsinden daha coşkulu, hararetli, tutkulu bir papaz göze çarpıyordu. Kara kaşlı kara gözlü o papazın adı Pavlos Karahisaridis idi.  Namı diğer Papa I. Eftim.

Ahmet Ziya Boz'un 'Mazlum Bir Halk- Karamanlı Ortodoks Türkler' makalesinden derlediğimiz bilgiler, müthiş bir vefa ve sadakat hikayesini gözler önüne seriyor. 

Bağımsız Türk Ortodoks Patriği Papa I. Eftim'in öyküsünü çok seveceksiniz.

İçeriğimize 1883 yılından başlıyoruz. Yozgat'ın Akmağdeni kazasında doğan Ortodoks Hristiyan bir çocuktu Pavlov.

Arkadaşlarının Kur'an ezberlemelerine imrenerek İncil’i hatmetti. Din üzerine eğitildi.  Genç yaşta Ankara’ya gelerek manifaturacılığa başladı. Papaz olma hakkı kazanan Pavlos, 'Eftim' adını aldı.   Hayatını değiştirecek kararı ise 1920 yılında verecekti...     

Çatı Patrikhane olan İstanbul Fener Rum Patrikhanesi, 1920 yılında Kemalist harekete karşı Anadolu'da ilerleyen Yunan Kuvvetleri'ni destekliyordu...

Merkezi İstanbul'da olan bu Patrikhane'nin birçok sebepten dolayı Yunanistan, İngiltere ve Saray çizgisinden ayrılması düşünülemezdi. Mütareke (işgal) günlerinde Fener Rum Patrikhanesi, Ankara'da yeşeren Kemalist hareketi lanetleyen bildiriler yayımladılar.

Fener Rum Patrikhanesi, Anadolu'daki tüm temsilcilerinin de bu bildirileri cemaatlerine yaymasını salık verdi.  Bu tutum üzerine Eftim, kendisine bağlı cemaati örgütleyerek bağlı bulunduğu Fener Rum Patrikhanesi'ni protesto etti. 

Gönderilen bildirileri dağıtmayacağını ilan etti. Akabinde Fener Rum Patriği tarafından aforoz edilerek 'zındık ve kafir' ilan edildi. Yetkileri alındı.

Orta Anadolu'da bulunan 72 Kilise'nin patrik vekili olan Eftim'in bu tutumu, Osmanlı Sarayı'nda da tepkiyle karşılandı. İstanbul Hükümeti derhal tutuklanmasını emretti. Bu emir, Keskin Kaymakamı Avni Bey tarafından yerine getirilmedi.

Yaşananlar Mustafa Kemal Paşa'nın da kulağına gelmişti. Papaz Eftim ile tanıştı. Kendisine Fener Rum Patrikhanesi'nden ayrılıp başka bir birlik oluşturmasını söyledi.

1920'de bu sayede 'Umum-i Anadolu Türk Ortodoksları Cemaatleri” oluşturuldu.   Fener Rum Patrikhanesi, derhal bir bildiri yayınlayarak bu topluluğun aforoz edildiğini ve tüm dini hükümlerinin geçersiz olduğunu ilan etti.

Buna rağmen Eftim, Milli Mücadele boyunca Anadolu'da çalışmaya devam etti. Mustafa Kemal Paşa, Papaz Eftim'in verdiği mücadeleyi onurlandırmak adına kendisine "Baba Eftim" şeklinde hitap etmeye başladı.

Bu ifade, Eftim'e bağlı cemaatin de kendisine ifade tarzına dönüştü.

Milli Mücadele boyunca sık sık Meclis'e gelen Eftim, burada vekillere ve halka moral veren konuşmalar yaptı. 

TBMM Orduları, 26 Ağustos 1922'de taarruza geçtiğinde, Eftim'in Kilisesi'nde şu dua edildi: 

 'Ulu Rabbimiz, istiklalimize tecavüz edenlere karşı kahraman ordumuzu muvaffak kıl. Bizleri kitap-ı mukaddeste müjdelediğin sonsuz zafer gününe eriştir.”

Milli Mücadele başarıya ulaştıktan sonra Papaz Eftim, Fener Rum Patrikhanesi'ne dönmedi. 21 Eylül 1922'de Kayseri'de kendisine bağlı kiliseleri birleştirerek "Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi'ni" kurdu. stanbul Kilisesi'nden bağımsızlığını ilan etti.

Fener Rum Patrikhanesi, bu bağımsızlığı elbette tanımadı.   Ancak Papa Eftim hakkında çıkardığı 'aforoz' fermanını geri aldı.   Daha doğrusu geri almak zorunda kaldı. 

Yeni Cumhuriyet'in emriyle İstanbul'daki üç Kilise, Papa Eftim'in Kilisesi'ne tahsis edildi.   Aynı zamanda Anadolu içlerinde bulunan Kiliseler de Türk Ortodoks Patrikhanesi’ne bağlılıklarını bildirdi.  I. Eftim adıyla Papa Eftim kurucu Patrik oldu.

Papa Eftim, "Türk Dostu" gibi tanımlamaları hayatı boyunca şiddetle reddetti. "Ben Türk dostu değil, öz Türk'üm" dedi. Karamanlı Hristiyanlara mensup olduğunu ifade etti.

Karamanlı Hristiyanlar, Türkçeden başka dil 'bilmemelerine' ve 'Rum değil Türk olduklarını' savunmalarına rağmen 1923 mübadelesinde Yunanistan'a gönderildiler. 

Giderken 'Her birimiz bir tarafa atıldık' diyerek şu ağıtı yaktılar:

'Türkiye'den kaldırdılar bizleri,

Kan ağlıyor hepimizin gözleri,

Hiç kimsenin gülmez oldu yüzleri.

Kiliseyi, mektepleri terk ettik.  Eşyaları paraları sarf ettik. 

Her birimiz bir tarafa atıldık.'

Artık sıradan bir Papaz değil Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin kurucu patriği olan I. Eftim, ailesiyle birlikte mübadeleden muaf tutuldu. Soyadı kanunu çıkınca Zeki Erenerol adını aldı.

Ölünceye kadar Türkiye'de yaşadı. 14 Mart 1968'de vefat etti.

Vefatının ardından yerine oğlu Turgut Erenerol, Patrik oldu. Günümüzde de bu Patrikhane hala aktif ama pek cemaati yok. Uluslararası camialar tarafından da tanınmıyor.

 Başında ise Baba Eftim'in torun çocuğu Paşa Ümit Erenerol bulunuyor.

İlgini çekebilir...

32 Sene Önce Bugün Görevine Başlayan Fener Rum Patriği I. Bartholomeos'un Hikayesini Mutlaka Okumalısınız

İlgini çekebilir...

Hangi Kilise Daha Üstün, Katolik mi Ortodoks mu? Hristiyanlığın İkiye Bölünmesinin Nedenlerini İnceliyoruz

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nde Giray'ı Canlandıran Kaan Taşaner Dizide Rol Almaktan Duyduğu Pişmanlığı İtiraf Etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
YORUMLAR
19.03.2024

Hani şu Fetönün Ergenekon kumpasıyla hapse attırdığı Sevgi Erenerol var ya, işte o Papa Eftim'in (Zeki Erenerol) torunu. Anlayacağınız, Kurtuluş savaşı hala bitmedi.

Ne kadar güzel bir içerik. "Karamanlı Hristiyanlar, Türkçeden başka dil 'bilmemelerine' ve 'Rum değil Türk olduklarını' savunmalarına rağmen 1923 mübadelesinde Yunanistan'a gönderildiler." Çok güzellll, soru şu olmalı: Türk olduklarını savunmalarına rağmen bu kişileri müdadele ile ülkemizden kim veya kimler göndermiştir? Mübadele yöntemiyle Yunanistan'dan kimler yurda sokulmuştur? Valkyr'ın yorumu harika. Fetö dediğimiz Fettullah Gülen kimdir? Nedir? Mesleğine İzmir'de Kestanepazarı Cami'sinde başlamıştır, aynı camiyi Osmanlı zamanında kim paravan olarak kullanmıştır? Bütün bunlar tesadüf müdür? Tabiki de değildir.

Bende bir dipnot ekleyeyim; Bugün Yunanistan'da büyük bir aile olan Karamanlis'ler Karaman'dan göç eden ortodoks Türklerin torunlarıdır. Ki başbakanlar, cumhurbaşkanları çıkarmış büyük bir soydan bahsediyoruz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ