Atatürk'ümüzün Kendi Elleriyle Yerini Açtığı Mütevazı 'Kolibasını' Görünce Çok Duygulanacaksınız!

O da bir insandı ve bazen kaçmak istiyordu her şeyden ve herkesten...

Kaynak: Hasan Rıza Soyak

Sene: 1936, Yer: Ankara, Söğütözü... Sarışın Kurt biraz yorgun ama hâlâ dimdik ayakta. Bir kulübe hayali kurar söğütlerin altında, onun deyimiyle "koliba."

Hasan Rıza Soyak o tarihlerde Söğütözü'nü şöyle tasvir eder: Orman çiftliğinin arazisi içinde; Balgat köyünün altında Söğütözü denilen bir yer vardır; burada oldukça bol su, bir küçük havuz ile ilk zamanlarda belki yüz kadar yetişmiş söğüt ağacı vardı.

"Hemen Paşa'm, istediğin kulübe olsun!" derler demesine ama Sarı Paşa ağaçlar için endişelenerek, Bu ağaçlar ne olacak peki? diye sorar.

Şöyle cevap verirler Paşa'ya: 'Paşa'm buradakiler söğüt ağacı; arsız ağaçtır. Sökeriz başka bir yere dikeriz, mutlaka tutar.'

Bunun üzerine Gazi bir an duraksar ve "Bir tek şartla teklifinizi kabul ederim." der. Bu şart ise şöyledir:

'Burada yetecek kadar söğüt ağacını kendi ellerimle sökeceğim, kendi ellerimle dikeceğim, önce tuttuklarını göreceğim, sonra kulübe yapımına izin vereceğim.'

Bunun üzerine çiftlikten yeteri kadar işçi seçilir ve bir gün kendisi de başta olmak üzere çalışmaya başlanır.

Önce yerleri değiştirilecek ağaçlar için yeni kuyular açtırılır; sonra ise ağaçlar sökülüp açılan çukurlara dikilmeye başlanır. Gazi ise sabahları çok erken Söğütözü'ne gelir akşam oluncaya kadar işçilerle beraber çalışır.

Öğle yemeklerini orada yer, paydos zamanları da yere serilen hasır ve seccadeler üzerinde dinlenir. Hatta günlük resmi işleri de orada görür ve hazırlanan evrakı yine orada imzalar.

Bazen de işçilerle anlaşamazmış Gazi. Yapılan işler için talimat verirken 'paralel, dikey' gibi kavramlar kullanır ve işçiler anlamaz. Bunun üzerine Gazi sinirlenerek bizzat işin başına gidip durumu düzeltirmiş.

Böylece birkaç gün çalışılır ve sonunda kulübe için seçtiği yer açılır. Gazi memnun ve düşünceli gözlerle etrafa bakarken Soyak'a sorar: "Ne dersin çocuk, acaba bu ağaçlar tutacak mı?"

'Kesin bir şey söyleyemem Paşa'm' der Hasan Rıza Soyak ve ekler: 'Yalnız bana öyle geliyor ki, önümüzdeki kış çiftlik, yakacak bakımından sıkıntı çekmeyecek.' Bunun üzerine bıyık altından gülümser Atatürk ve 'Bana da öyle geliyor.' der.

Ve efendim Gazi'nin öngörüsü gerçekleşir ve yerini değiştirdiği bütün ağaçlar tutar. Bunun üzerine kendisine ocaklı ve çardaklı bir kulübe inşa edilir.

Gazi sık sık oraya gider, bazen yemeklerini de orada yer. Sonrasında ise ot minderli sedire uzanarak sakin ve rahat şekilde uyur. Kısacası Atatürk huzuru birkaç ağaç ve bir kulübede ve hem de bozkırın ortasında bulur.

İşte bu ünlü fotoğraf da hemen o kulübenin yanında sakince kahvesini içerken çekilmiş. Ne diyelim, içtiğin her kahve afiyet olsun Paşa'm!

Kulübenin şimdiki hali için videoya buyurun efendim.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Çanakkale Kahramanı Koca Seyit'e Savaştan Sonra Ne oldu?
Fransa'da Picardie Manevralarında Genç, Kaytan Bıyıklı Bir Devrimci: Kolağası Mustafa Kemal Bey
Yurdun Dört Bir Tarafını Demir Ağlarla Ören Atatürk'ten Bize Miras: Beyaz Tren

Popüler İçerikler

Evde de Yapsak Ucuz Değil: Fatih Altaylı Evde Yaptığı Patlıcan Musakkanın Maliyetini Hesapladı
Kızıl Goncalar Naim'in Yıllar Öncesinin Efsane Dizisinde Oynadığı Ortaya Çıktı!
MHP, TikTok'un Kapatılması İçin Kanun Teklifi Hazırlıyor: "Ahlak Yok Olursa Gelecek Yok Olur"
YORUMLAR
28.03.2021

Bir insan bu kadar mükemmel olur mu ya. Her defasında aşık oluyorum her defasında....

28.03.2021

Bilgi ve paylaşım süper. Fakat en sonda yer alan; meşhur fotoğraf ile ilgili bilgi yanlış. O fotoğraf; Ankara söğütözü değil, Yalova Yürüyen Köşk’te çekilmiş bir fotoğraf...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ