Atatürk Tarafından Oldukça Sevilen İkinci Göktürk Kağanlığı'nın Büyük Türk Hükümdarı: Bilge Kağan

En güçlü ve bilge Türk hükümdar diyebiliriz...

İkinci Göktürk Kağanlığı'nı kuran İlteriş Kağan ile İbilge Hatun'un oğlu olarak dünyaya gelen Bilge Kağan'ın asıl ismi Beg-Kür'dür.

Bilge aslında onun unvanıdır. Henüz çocuk yaştayken babasının ölmesi üzerine amcası Kapgan Kağan'ın önderliğinde yetişen Bilge Kağan, 15 yaşında ilk savaşına katılır.

Kendi ordularından 5 kat daha büyük bir orduyu mağlup eden Göktürkler, bölgeyi ele geçirir ve Kapgan Kağan, Bilge Kağan'ı burada bırakır.

Mağlup olan bölgedeki hanedan lideri Bilge Kağan'ın daha çocuk olduğunu görünce isyan çıkarmak istese de Bilge Kağan tarafından öldürülür. 

Bilge Kağan, 716 yılına kadar sayısız savaşa katılır. Çok sayıda ayaklanmayı bastırır. Bilge Kağan başarıdan başarıya koşarken Kapgan Kağan ölür ve yerine oğlu İnal gelir. İnal, iyi bir yönetim sergileyemeyince kardeşi Kül Tigin ile beraber onu tahttan indirirler ve yeni hükümdar Bilge Kağan olur.

Bilge Kağan, hükümdar olur olmaz dağılan tüm Türk devletlerini toplamaya başlar. Çünkü Türklerin törelerini unutmalarını istemez.

Bilge Kağan'ın bir diğer düşüncesi ise yerleşik hayata geçmek olsa da veziri Tonyukuk, Türklerin göçebe yaşama alıştığını ve eğer yerleşik düzene geçerlerse at binmeyi, kılıç kullanmayı unutacaklarını söyler. Böylece göçebe yaşama devam ederler.

Bilge Kağan'ın en büyük korkularından biri Türklerin Çin'e asimile olmasıdır.

Bu nedenle Türklere asla gerçek örf ve adetlerini unutturmak istemez ve aksine hep beraber yaşamak ister.

Bilge Kağan hükümdarken pek çok yasa getirdi, fakat bu yasalar diğer pek çok hükümdarın yaptığı gibi acımasız yasalar değildi.

-Türkten köle olmaz.

-İki Türk tek düşmana saldırmaz.

-Atlı bir Türk yaya düşmana saldırmaz.

-Yalan söylemek yasaktır.

-Kadın ve çocuğa vurulmaz, esir edilemez.

-Bunlara riayet etmeyenleri cezası ölümdür.

Genel olarak baktığımızda Bilge Kağan'ın tüm yasaklarının aslında adalet ve merhamet sağladığı görülüyor.

Türklerin büyük miktarını bir araya getirmeyi başaran Bilge Kağan, 727 yılında yardımcısı Buyruk Çor'u Çin'e gönderir.

Burada uzun yıllar kalan Buyur Çor, Çin ve Göktürk Kağanlığı arasında bir barış elçisi haline gelir.

734 yılında Bilge Kağan'ın yanına dönen Buyur Çor, burada Bilge Kağan'ı zehirler. Zehirlendiğini anlayan Bilge Kağan, derhal Buyur Çor'u ve tüm akrabalarını idam ettirir ve ölür.

Bilge Kağan'ın cenazesine bütün Türk topluluklarının temsilcileri katılır.

Defnedilmesinin ardından oğlu Tengri Kağan, Orhun Yazıtlarına Bilge Kağan Yazıtını diker. En eski Türkçe yazılı kaynak olan bu yazıtlar, Bilge Kağan'ın sözlerini günümüze kadar taşıdı.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'te Bilge Kağan'ın adaleti ve Türk ırkına olan bağlılığından gurur duyan isimler arasındaydı.

Öyle ki Ulu Önder, Bilge Kağan hakkında,

'Söyleyin bana, VII. yüzyılda dünyanın neresinde hangi hükümdar devlet idaresi ve halk sevgisi anlayışını bizim Bilge Kağanımız veya Kül-Tekinimiz gibi güzel ve akıcı bir dille ifade edebilirdi?' sözlerini kullanır.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

'Onu Yenmeye Kimsenin Gücü Yetmedi!' Girdiği Her Savaştan Galibiyetle Ayrılan Hükümdar: Timurlenk
Kadınların İkinci Planda Görüldüğü Bir Dönemde Büyük Başarılar Elde Eden İlk Türk Kadın Hükümdar: Tomris Hatun
Türk Hükümdarlar Arasında 'Sultan' Unvanını İlk Kullanan ve Yaptığı Acımasız Seferle Bilinen Gazneli Mahmut

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Gazeteciye Saldırı: CHP’li Belediye Meclis Üyesi Herkesin İçinde Gazeteciyi Dövdü
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi