Atatürk de Sansürlenmişti! Atatürk'ün Sansür Engeline Takılan Bir Makalesi Olduğunu Biliyor muydunuz?

Mustafa Kemal Atatürk, Milli Mücadele  başlamadan önce birkaç arkadaşıyla çeşitli bilinç uyandırma faaliyetleri yapıyordu. 1918 yılının Kasım ayında İstanbul'da çıkardığı Minber Gazetesi de bunlardan biriydi. Bu gazete parasızlık nedeniyle sadece yedi hafta yayın yapabilmişti. Fakat bu dönem bile Atatürk'ün sansüre uğraması için yeterli bir süreydi. Sansüre uğrayan bu makale neydi ve neden sansüre uğramıştı?

Gazetenin sahibinin daha sonra Türkiye Cumhuriyeti başbakanlarından olan Ali Fethi Okyar olduğu bilinmekteydi. Gazete sorumlusu müdür ise Atatürk'ün en yakın arkadaşlarından biri olan Dr. Rasim Ferid idi.

Fakat tüm bunların göstermelik olduğu söyleniyor, gazetenin asıl itici gücünün Mustafa Kemal olduğu biliniyordu.

Hatta, gazeteye yatırdığı sermayenin Suriye-Filistin Cephesi'nde görev aldığı dönemde Cemal Paşa ile birlikte yaptığı at ticaretinden geldiği söylenir.

Atatürk'ün bu gazetede bazen kendi adını kullanarak bazen ise takma adlarla birçok makale yazdı.

Bu makalelerin konusu o dönemde imzalanmış olan Mondros Mütarekesi ve ülkenin gidişatına tepki göstermekti.

O günlerde özellikle İstanbul'da sıkı bir sansür söz konusuydu. Sansür heyeti çıkacak gazete ve dergileri satır satır okuyup, sakıncalı buldukları bölgeye boydan boya bir çarpı koymakla görevli idi. Bir yazının sansüre maruz kaldığı anda yayınlanması söz konusu bile değildi.

Atatürk'ün sansüre uğrayan o yazısının hedefi o günlerde Ayan Meclisi üyesi olan daha sonra Sevr Antlaşması'nı imzalayan Damat Ferid Paşa'yla ilgiliydi.

Mustafa Kemal, Damat Ferit Paşa'ya meclise verdiği önerge için tepki göstermiş ve saygısızlıktan cahilliğe varıncaya kadar çeşitli hakaret ifadeleri kullanmıştı.

İşte metnin sansüre uğramış önemli kısımlarından bazıları

''...Vaktiyle bir bütçe görüşmesinde yaptığı müthiş gafletle hesaptan hiç anlamadığını gösteren Damat Ferid Paşa, bu defa da Anayasa'ya pek o kadar aşina olmadığını ispat etti.

İki meclisin birbirine karşı saygılı olması parlamento hayatının en temel kuralı iken, paşamızın bu nezaketle de omuz silkerek milletvekilleri hakkında ''itham altındaki sanık'' tabirini kullanması, siyasi terbiye adına bir musibettir.

...Paşa hazretlerinin, parlamenter olmak için daha pek çok kitap okumaya muhtaç bulunduğu anlaşılıyor.

Ancak biz, Paşa'ya bunlardan da önce siyasi nezaket, saygı, dostluk ve nihayet değerbilirlik denen ama bazı temel hukuk kitaplarında bulunmayan bazı esasları talim etmesini ihtar edeceğiz.

...Damat Ferid Paşa karşısındakini hafife alan o meşhur davranışıyla, yani başkalarını hiçbir şey bilmez ve kendisini çok derin gören o yüksek bakışıyla milletvekillerine şöyle bir cevap verdi: ''Hayır, aldanıyorsunuz. Hükümet, Meclis'in güvenoyuna dayanarak değil, hakkaniyet gereği yerinde duruyor.'' dedi.

Ama biz, Paşa'ya bu sözü söyleten cür'etin bilgisizlikten ve takdirsizlikten başka bir kaynağı olmadığını biliyoruz.

Popüler İçerikler

Arzu Sabancı'nın "A" Harfli Ekmeğini Kesen Çalışanın 1 Mayısını Kutlayarak Hepimizi Güldüren Kullanıcı
Cumhurbaşkanlığı Uçağını Kullanan Gazeteci Emin Pazarcı'dan Olay Yaratan Paylaşım: "Höst, Helaldir Helal"
Münevver Karabulut'u Vahşice Öldüren Cem Garipoğlu'nun İntiharının Öncesindeki Son Görüntüleri Ortaya Çıktı
YORUMLAR
04.04.2018

Gene en doğruları döktürmüş... Bu yüzden sevmiyorlar seni be Atam...

04.04.2018

katılıyorum

Dünya rastlamış mıdır senin dengine? Seviyoruz seni paşam.

04.04.2018

Sansüre elbette karşıyım

TÜM YORUMLARI OKU (10)