Elimden geldiğince kısa ve öz bir şekilde açıklamaya çalışacağım.
Şamanizm; Doğadaki her varlığın ruhu olduğuna inanan ve doğadaki varlığın kutsallığına inanan tek tanrılı, ruhani bir dindir. İddia edilenlerin aksine asla ve asla putperestlik değildir. İyi olanların uçmağa (cennete) ereceğine kötülerin ise cezalandırılacağına inanılır. İslamdaki şehitlik gibi savaşta ölenlerinde mekanının uçmağ olacağına inanılır.
Okuyarak ya da araştırarak anlaşılabilecek bir din değildir. Şamanizmi anlayabilmek için, inisiyatik öğretileri ve inisiyatik öğretilerdeki ezoterik bilgileri, metafizi, metapsişik çalışmaları, parapsikolojiyi çok iyi bilmek gerekir. Aksi takdirde Şamanizmi tam olarak anlamak mümkün değildir. Çok terimsel konuştum, kısacası Şamanizm doğanın ruhu ve insanın ruhu arasında ayrılmaz bir bağlılık olduğuna inanan bir Asya dinidir.
Tengricilik; Tengricilik ya da Gök Tanrı dini, tüm Türk ve Moğol halklarının, şimdiki inanç sistemlerine katılmadan önceki inancıdır.
Tengri'ye ibadet etmenin yanında Animizm, Şamanizm, Totemizm bu inancın ana hatlarını oluşturmaktadır. Tengri, bugünkü Türkçede Tanrı kelimesinin eski söyleniş şeklidir. Bu inanca göre Gök'ün yüce ruhu Tengri'ydi. Kişiler kendilerini gök baba Tengri, toprak ana Ötüken ve insanları koruyan atalarının ruhları arasında güven içinde hissedip onlara ve diğer doğa ruhlarına dua ederlerdi. Büyük dağların, ağaçların ve bazı göllerin güçlü ruhları barındırdıklarına inanarak dualarını bazen bu cisimlere yöneltirlerse de bu cisimler tanrı kabul edilmezdi. Sadece onun yeryüzündeki varlığının bir göstergesiydi.
Göğün ve yeraltının 'yedi' katı olduğuna, her katta çeşitli ruhların varolduğuna inanılırdı. İnsanlar doğaya, ruhlara ve diğer insanlara saygılı davranıp belli kurallara uyarak dünyalarını dengede tutmaları ile kişisel güçlerinin doruğuna varıp dışarıya yansıdığına inanırlardı. Eğer bu denge, kötü ruhların saldırısı veya bir felaketten dolayı bozulursa bir şamanın yardımı ya da Tengri'ye verilen bir adak ile yeniden düzene sokulması gerektiğine inanılırdı.
Kendi eklemelerimi de yaparak din konusunu kapatacağım.
Aslında Şaman kelimesi daha sonradan ortaya çıkmıştır ve nereden çıktığı kesin olarak bilinmemektedir. Şaman sözcüğünün asıl hali Kam'dır. Gök Tanrı dini Şamanizmden daha önce Türkler arasında kullanılıyordu. Daha sonraki yıllarda Türkler Gök Tanrı dinini Şamanizmin içinde yaşamaya başladılar. Bu iki dinin tek din olarak kabul edilmesi ve birlikte yaşanması zor olmamıştır. Benzerliklerinden dolayı Türkler arasında kolayca kabul edilmiştir.
Sonra Türkler Müslüman oldu ve bu güzel özelliklerinin hepsini kaybetti. Ama sorsan "Türkler İslamiyet ile şereflendirildi(!)" Biz Türkler Müslüman olmadan önce de en şerefli millettik. Araplar puta taparken, biz göklere bakıyorduk. Araplar kadına köpek kadar bile değer vermezken, biz devletin başına geçiriyorduk ve bunlar gibi bir çok şey. Şu bir gerçek ki, Türkler İslamiyet ile şereflendirilmedi. Türkler İslamiyet ile Araplaştırıldı, asimile edildi ve milli benliğini ne yazık ki kaybetti. Bugüne kadar biz Türklerin başına gelen en kötü şey Müslümanlığı kabul etmemizdir (ki onu da Araplar zorla kabul ettirdi, orası ayrı konu.)
araplar kadınları köle olarak kullanırken onları mezara diri diri gömerken senin kadın hükümdarın vardı,araplar put'a taparken sen bir Tanrının olduğunu biliyordun,araplar savaşın ne demek olduğunu bilmiyorken sen dünyayı fethetme yoldunda ilerliyordun,araplar tuvaletini yapmayı bilmezken sen dünyaya medeniyeti öğretiyordun,araplar duvarlara resim çizerken sen yazıyı buluyordun vs.vs. Ey TÜRK titre ve kendine gel arapların,avrupanın ve kürtlerin kültürlerinden,huylarından,davranışlardan kurtul ve sen ol... Ulan kendimi biranda miting meydanında zannettim her neyse arapları siktir edin kendiniz olun
keşke araplarla yolumuz hiç kesişmeseymiş.