Taslakta bu düzenlemenin gerekçesi şöyle yer aldı:
'Dünyanın birçok ülkesinde hükümlülerin mahkûm oldukları hapis cezalarının bir kısmı ceza infaz kurumlarında, kalan kısmı ise topluma uyum sağlamaları amacıyla ceza infaz kurumları dışında infaz edilmektedir. Şartlı tahliye ya da koşullu salıverilme olarak nitelendirilen bu müessese, ülkelerin ceza ve infaz politikalarına göre farklı koşul ve sürelerle uygulanmaktadır. Örneğin, İngiltere, Finlandiya, İtalya ve Polonya’da kural olarak hapis cezalarının yarısı ceza infaz kurumlarında infaz edilmekte iken, bu oran Belçika’da üçte bire kadar düşmektedir. Ülkemizde kural olarak hapis cezalarının yarısı, bazı suçlar bakımından ise üçte ikisi veya dörtte üçü ceza infaz kurumunda infaz edilmektedir...'
Pakette, noterlik hizmetleri, soy bağının reddi, casusluk suçlarına ilişkin çeşitli düzenlemeler de yer alıyor.
Kaynak
6 sabıkası olan şahıs kelepçesiz bir şekilde sevk ediliyor? Öğrencileri ters kelepçeyle gözaltına alanlar bu pisliğe gereken muameleyi dahi yapmıyorlar. Neyin yargısı neyin hukuku? Koruma ordusuyla gezenlerin umurunda bile olmayan vahim olaylar yaşıyoruz. Kadınların, çocukların, hayvanların korunamadığı bir ülkede sizler nefes alsanız ne olur?
Hakimlerin, savcıların, milletvekillerinin, bu düşüncesiz yargı paketlerini önerenlerin başlarına bir şey gelmiyor diye mi bu kadar rahatlar? Çok merak ediyorum, hakim kendi evine giren hırsızı salabilir mi, savcı kızını taciz edeni delil yetersizliğinden bırakabilir mi, bir bakanın oğlu bıçaklansa o katil yedi sülalesiyle içerden çıkabilir mi? Cevap hayır. Bir ülkede adaletin terazisi bu kadar şaşarsa, hiçbir şey yolunda gitmez.
İçerideki ortakları dışarı çıkarmak için yapılmadık şey kalmadı. Zaten güvende değilken, getirilecek yargı paketi de hiçbir güven vermiyor! Sapık ve katili dışarı çıkarmayı düşünmek, bunların önünü açmaktır. Hepimize ne olsun istiyorsunuz?!