Uzaya bir şey göndermek oldukça pahalıdır. Sadece bir galon su göndermek bile tam 83.000 dolara mal oluyor! Peki, bu kadar yüksek maliyetlerle başa çıkmak için NASA ne yapıyor?
Bir galon suyun ISS'e taşınmasının 83.000 dolara mal olduğunu hayal edin. Dört astronotun her biri için gerekli olan günlük 12 galon su ihtiyacı düşünüldüğünde, NASA’nın bütçesini zorlayabilecek bir masraf anlamına geliyor.
Bu yüzden her damla su çok kıymetli ve geri dönüşüm olmadan bu kadar suyu sağlamak imkansız olurdu.
Bu nedenle ISS, çevresindeki her damla suyu toplayan oldukça karmaşık bir su sistemi ile donatılmıştır. Ayrıca suyun tadı da şaşırtıcı derecede iyi deniyor!
NASA’nın su sistemi yöneticisi Layne Carter, “Eğer suyun geri dönüştürülmüş idrar ve ter olduğunu psikolojik olarak aşabilirseniz, tadı şişelenmiş su gibi.” diye belirtiyor.
NASA’nın ISS'teki su sistemleri; nefesle yayılan nem, ter, idrar ve hatta lavabolar ile duşlardan gelen suyu toplar. Bu sıvılar daha sonra ileri filtreleme sistemleri sayesinde içilebilir hale getirilir.
Astronotlar bu suyu her gün güvenle içiyor ancak işin arka planında oldukça gelişmiş teknoloji yatıyor. Öte yandan ISS’te yalnızca Amerikalı astronotlar idrarı geri dönüştürerek su elde etmiyor.
İstasyonda iki ayrı su sistemi bulunuyor: biri Amerikan, diğeri ise Rus sistemine ait. Rus astronotlar yalnızca duş suyu ve ter buharından elde edilen suyu geri dönüştürürken Amerikalılar idrar dahil her türlü atık sıvıyı yeniden kullanıyorlar.
NASA, 1981’den beri suyu iyotla dezenfekte ediyor ancak yöntem, fazla iyotun tiroid sorunlarına yol açmaması için ek filtreleme gerektiriyor.
Rusya ise 1986’da Sovyetler Birliği’nin Mir uzay istasyonunu başlattığından beri su dezenfeksiyonunda gümüş kullanıyor.
Her iki sistem de astronotların sağlığını koruma ve ISS’te suyun içilebilir kalmasını sağlama konusunda oldukça etkili.
VAAY BE NE SİSTEM