Asteras - Beşiktaş Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Maç başlangıcı olan ilk 10 dakika Asteras, Beşiktaş'a deplasmanda olduğunu hissettirdi. Ama dakikalar ilerledikçe Beşiktaş, oyunun hakimiyetini olmasa da kontrolünü eline alan taraf oldu. Sahaya baktığınızda oyunu mücadele değil, oyuncu kalitesi belirlemeye başladı.

Gökhan Töre'nin ilk 30 dakikadaki iştahlı ve iyi oyunu ile Demba Ba'ya verdiği müthiş pas Beşiktaş'a oyun üstünlüğünü de getirdi. İlk yarı sonunda herşey Beşiktaş'ın istediği gibiydi. Pozisyon vermeyip 3 net pozisyonunun birini gole çevirmeyi bilmişti.

Birlikte oynamaktan haz alan bir topluluk sahada çok nadir zor duruma düşer. Bu evrensel bir ifade değil. Ünlü bir futbol adamının ağzından çıkmış bir tespit hiç değil! Olsa olsa yazarın son 4 ayda adım adım gelişen Beşiktaş için yaptığı bir değerlendirme olarak kabul edilmeli.

Beşiktaşlı oyuncular yaptıkları işten her geçen hafta daha fazla keyif alıyorlar. Belli ki takımda herkes ilk onbirde sahada olmak için can atıyor. Rekabet tatlı bir enerji yaratmış ve bu durumda teknik direktör de işini yaparken büyük mutluluk duyar.

Kazanarak çıkmak daha güzel olacaktı Beşiktaş için tabii ki. Hele hele 2-0'ı yakaladıktan sonra skorun beraberliğe gelmesini hiç istemezdik. Ancak son maç oynanmadan gruptan çıkmak da başarıdır.

Rezalet bir zemin, hatta oyunun devamında daha da kötüleşen bir zemin (her iki takım için de geçerli diyeceksiniz ama) Beşiktaş'ın daha büyük handikapıydı.

Kişisel beceriyi ‘takım düzeni’ni tercih eden güzide ülkemizde baş tacı edilen görüş, “Futbol iyi futbolcuyla oynanır”dır. Tamam da, “İyi futbolcu kimdir?” Bol çalım atan mı, pas bağı kuran mı? Yoksa ikisini başaran mı?Asteras basit ve işlevsel oynayan bir takım. Bu büyük tehlikeydi. Maçı da başından sonuna aynı düzende oynadılar. İlk yarı iki üç gol pozisyonunu bu basitlik içinde yarattılar. İkinci yarıda geriden gelip istediklerini yaptılarsa bu takım ‘iyi takım’dır.

Peki, o takımdan hangi oyuncuyu alırsınız?! İlk maçtan tecrübesi olan Bilic, belli ki zihinsel hazırlığını buna göre yapmıştı. Onun takımı Beşiktaş da ‘işlevsel oynadı.’ Rakip hücum ederken alanı daraltabildikleri kadar daraltıp topu ele geçirdiklerinde mümkün mertebe alanı genişlettiler. Bu, iyi bildikleri oyunda başrolü Gökhan Töre oynadı gibi görünse de, afifişte yazması gereken gerçek isim Jose Sosa olmalı.

Gökten elma yağsa Beşiktaş'ın başına taş düşecek... Nerede kötü bir zemin varsa Beşiktaş'ın karşısına çıkıyor. Yetmedi bir de, yağmur, çamur… Asteras Stadı'nın zemini öylesine kötü ki, çim değil sanki yosun… Kaydırak misali kayıyor, ayakta durabilene aşk olsun.

Asteras, yıllık 10-12 milyon dolar bütçeyle kendi yağıyla kavrulan bir kulüp. Arjantinli oyuncuları toplamış ve bir uyum yakalamışlar. İyi mücadele ediyorlar.

Gelişimi tamamlanmamış olsa da farklı yetenekleriyle zaman zaman takıma çok şey katan Pedro Franco’ya gördüğü saçma kırmızı kart iyi gelmiş! Kendi kestiği toplarla gelişen akınlara katkıları bir yana, Gökhan Töre’ye yaptığı asistin asisti diğer yana…

Pedro, Türkiye’de oynayan stoperlerin çoğundan farklı olarak oyun vizyonu ve top tekniğiyle sivriliyor. Ancak dün gece Olimpiyat’taki ilk Asteras maçını anımsatacak kadar kötü ve ağır bir zeminde fiziksel açıdan da daha güçlü, daha tatlı sert bir Pedro Franco izledik.

Milli maç arasının üstüne bir hafta da ligini erteleyen komşuda, takımların futbola olan motivasyonlarının düşmesi doğal. Ağır zemin pas alışverişlerini de zayıflflatıyor. Demba Ba’nın golü de erken gelince Asteras’ta kepenkler indi. Siesta başladı.

Topu koşturarak güle oynaya farka gidebilirdik. Ama ne mümkün. Atiba’nın çenesi düşüp oyundan atılınca rakip canlandı. Bu sorumsuzluğun cezası ağır olmalı. Yere göğe sığdıramadığımız Atiba’nın bu vurdumduymaz davranışının izahı yok.

Son bir yılda Türk futbolunun en çok konuşulan isimlerinin başında kuşkusuz Gökhan töre geliyor.. Saha dışında “elinde silah” dolaşan bir karakter olarak tanıdık onu.. Milli Takım kampında yaşanan olaylar, bir gece kulübünde omuzundan vurulması Türkiye’nin gündemine oturtmuştu Gökhan’ı.. Diğer yandan Gökhan Töre son yılların en değerli Türk futbolcusu olma yolunda.. Arda’yla karşılaştırmam bile..

Arda’nın uzaktan şut, frikik atma, hızlı akına kalkma gibi birçok eksiği Gökhan da yok.. Aksine hem asist yapma hem oyuna katılım hem de adam eksiltme yönünden çok daha artıları var.. Arda çok çok iyi bir pazarlama ürünü.. Gökhan ise ambalajında sıkıntılar olan bir süperstar adayı.. Umarım sıkıntılar giderilir ve geriye sadece bizim beklediğimiz süperstar kalır..

Atiba, Beşiktaş’a geldiği günden beri sakinliği ve direnciyle hep fark yarattı. Vasat oynadığı maç sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Asteras karşısında 2-0’ı yakaladıktan sonra Bilic, Demba Ba’yı oyunun içinde tutup farkı açmak için Sosa-Oğuzhan değişikliğini yaptığında Atiba’dan hiç de beklemediği bir reaksiyon gördü! Kanadalı bir yan top organizasyonunda koşuyu kestiği için Beşiktaş golü yedi. Atiba anlaşılmaz bir şekilde ikinci itiraz sarısını görerek oyundan atılınca herşey alt üst oldu.

Kolay ve keyifli maçı zor ve sıkıntılı bir sonla bitirdiler. Beşiktaş’ı izleyenler için bu durum hiç de sürpriz değil. Evet, takım uyumu, tempo, coşku, heyecan, özveri, beceri... Hepsi var Beşiktaş’ta. Ama disiplin yok.

Diyalogda sükunet yok. Hep itiraz var. Ve dün bunu yapan, takımın en iyilerinden Atiba. Olacak şey değil. Hatırlayalım, Slaven Bilic de tribüne gönderilmişti... Beşiktaş futbolunu geliştirirken, bir yandan da saha içi disiplinine yoğunlaşmalı.

Asteras - Beşiktaş Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Popüler İçerikler