Cadılar aslında hiç yakılmadı, ninjaların da siyah kıyafetleri yoktu. Günümüze kadar gelmiş 10 yanlış tarih bilgisini sizler için derledik. Ne demişler alışmış, kudurmuştan beterdir...
Cadılar aslında hiç yakılmadı, ninjaların da siyah kıyafetleri yoktu. Günümüze kadar gelmiş 10 yanlış tarih bilgisini sizler için derledik. Ne demişler alışmış, kudurmuştan beterdir...
Bu bilgi tamamen yanlış olmamakla birlikte doğru da değil. Gladyatörlerin geçmişi kölelere dayansa da hepsi köle değildi. İlk başlarda köleler ve suçlular arasında seçilen gladyatörler, insanların eğlencesi için birbirleri ile ölesiye dövüşüyorlardı. Fakat daha sonralarda gittikçe popüler olan gladyatörlere, gönüllü olarak katılan birçok insan vardı. Özellikle biraz para kazanmak isteyen eski askerler arasında gladyatörlük gözdeydi. Hatta daha sonralarda savaş deneyimlerine güvenen soylular da birer gladyatör olarak arenalarda yer aldı.
Aslında değildi. Milattan önce 300'lü yıllarda insanlar Dünya'nın evrenin merkezinde olmadığını keşfetmişlerdi. Yunan bilim insanı Sisamlı Aristarkus, bu fikri ortaya atan ilk insandı. Fakat bu teori 1609 yılına kadar kanıtlanamadı. Gökbilimci Kopernik de bu teori üzerinde çalıştı fakat pek çok insan ona karşı çıktı. Destek olanlar arasında ise Galilei de vardı. Galilei icat ettiği teleskop sayesinde bu teoriyi kanıtlayabildiği için genellikle onun adı akıllara kazındı.
Halk arasında en bilinen tarihi olaylardan biri olan cadıların yakılması da aslında bir mit. 15. yüzyılda kilise aslında cadıların varlığını reddetse de 16. ve 17. yüzyılda baş gösteren veba salgını yüzünden pek çok insanın hayatını kaybetmesi üzerine, insanlar bu olayı cadılar ile ilişkilendirdiler. Bu nedenle cadı olduğundan şüphelendikleri tüm insanları topladılar ve idam ettiler. Fakat yakarak değil asarak bunu yaptılar.
Büyük İskender'in savaş becerisi ile tarihin en büyük imparatorluklarından birine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Fakat en büyüğü demek yanlış olur. O zamanın, hatta günümüzün şartlarıyla bile büyük başarılar kazanan Büyük İskender'e tüm zamanların en büyük fatihi diyoruz. Yine de Moğol İmparatorluğu aslında tarihin en büyük imparatorluğuydu.
Moğollar 12-14. yüzyıllarda Orta Asya, Çin, Orta Doğu, Kore ve Doğu Avrupa'dan Avusturya'ya kadar pek çok yerin sahibiydi. Büyük İskender'in imparatorluğu ise Mısır, İran (bir kısmı) ve Hindistan'dan (bir kısmı) oluşuyordu.
Aslında gerçek ninjaların filmlerdeki ile hiç alakası yok. Gerçek ninjalar Orta çağ Japonya'sında ajan ve suikastçı olarak görev alıyorlardı. Asıl amacı insanların içine karışmak olan ninjalar kesinlikle siyah kıyafetlere bürünmüyorlardı fakat hepimizin bildiği gibi dövüş sanatında da çok iyilerdi. Halkın arasına karışan ninjalar bu nedenle samurayların aksine onurlu savaşçılar olarak görülmüyorlardı. 17. yüzyıldan beri neredeyse hiç ninja kalmadı. Belki de bunun sebebi hepimizin inandığı gibi hiç ses çıkarmadan hareket edebilmeleri, bu nedenle de bizim onları fark etmememizdir.
Aslında Hamlet'in Hamlet olma fikri 13. yüzyılda Saxo Grammaticus'un yazdığı 'The Life of Amleth' eserine dayanıyor. Olay örgüsü neredeyse aynı, hatta başkarakterlerin ismi de birinde 'Amleth' iken diğerinde 'Hamlet' olarak adapte edilmiş.
Spartalıların ne kadar güçlü savaşçılar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilim insanları; güçsüz bebekleri dağdan atma olayının Yunanlı yazar Plutarch'dan çıktığını ya da yalnızca bir seferlik bir şey olduğunu söylüyorlar. Yani bir gelenek ya da sürekli yapılan bir şey değildi. Antik Sparta'da insanları çukura atma olayı gerçekten çok yaygındı fakat bunu yalnızca suçlulara yapıyorlardı. Yapılan araştırmalara göre ise bu insanların 18 ila 35 yaşları arasında olduğu tespit edilmiş. Yani Spartalıların zayıf bebekleri attığına dair günümüze ulaşmış bir kanıt yok.
Sayıları çok az olsa da aslında kadın korsanlar da zamanında denizlere açıldılar. Fakat korsan olmak isteyen kadınlar, gemiye binebilmek için tüm mürettebatın imzaladığı bir kontrata sahip olmak zorundalardı. Ayrıca erkek gibi giyinmeleri de gerekiyordu.
Tarihin en büyük savaşlarından biri olan Thermopylae Muharebesi'nde en ön sıralarda 300 Spartalı yer alıyordu. Fakat Yunanlılar tarafından destek de gördüler. Yani aslında Persler yaklaşık 5000 askere karşı savaştılar. Ama yine de 20 bin kişilik Pers ordusuna karşı kazanılan savaş bittiğinde yalnızca Spartalılar en sona kadar savaşabilmişlerdi. Bu hala çok büyük bir başarı.
Orta Çağlarda en zor iş bir bebek olmaktı. Yapılan araştırmalara göre bebeklerin %50'si daha bir yaşına basamadan ölüyordu. Fakat hayatta kalmayı başarmış ve yaşamaya devam etmiş insanların 40,50 ve 60 yaşlarına kadar yaşadığı tespit edilmiş. Orta Çağlarda yaşayan bir erkek için ortalama yaşam süresi 40 yıl iken, bir kadın 50 yaşına kadar yaşayabiliyordu. Hatta zenginlerde bu yaş 65'e kadar çıkıyordu.
kaliteli paylaşım teşekkürler