Basına 'Ölümsüz aşk' olarak yansımıştı. 17 yıllık kanser hastası Yeşim Gökyar ile 'Ölürüm de vazgeçmem' diyerek evlenen Orhan Koza'nın kanser hastası eşine 'En iyisi sen intihar et, sen de kurtul ben de kurtulayım' dediği, genç kadını darp ettiği ve hastanenin acil servis kapısına bırakıp kaçtığı ortaya çıktı.
Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'in haberine göre, Orhan Koza’ya bir arkadaşı Yeşim Gökyar’ın fotoğrafını gösterdi. “İşte evleneceğim kadın” dedi. Tanıştılar. Yeşim de Orhan’ı sevdi.
Yeşim, Orhan’a “17 yıldır kanserle savaşıyorum. Benimle geleceğin yok” dedi. Orhan, “Ölürüm de vazgeçmem” yanıtını verdi. Evliliğe karşı çıkan ailesini “Yeşim ile bir gün ömre bedel” diye ikna etti. Yeşim de bu evliliği istemeyen babasına “Ömrüm Orhan’ın yanında son bulsun” dedi.
Çift 24 Eylül 2017’de İstanbul’da evlendi. Yeşim Gökyar “Kanser vücudumu sardı. Ama Orhanıma bebek vereceğim. Beşiktaşlıyım. Bebeğimizin adı Kartal olacak” diyordu. Orhan Koza ise “Doğum yapınca hücreler yenilenirmiş. En çok ‘Yeşim kurtulur’ diye çocuk istiyorum. Bu çocuk aşkımızın mucizesi olacak' demişti.
Ancak bu peri masalı çok uzun sürmedi. Yeşim son iki ayda yaşadığı kabusu şöyle anlattı: “Orhan uyuşturucu kullandığını benden gizlemişti. Yeniden uyuşturucuya başladı. ‘Seninle evlenerek büyük hata yaptım. Bıktım hastalığından, en iyisi sen intihar et. Sen de kurtul ben de kurtulayım’ diyordu. Beni eve kapattı.'
Gökyar sözlerine şu ifadelerle devam etti: 'Geçtiğimiz ay öldüresiye dövdü. 1 hafta boyunca kanayan yaralar içinde aç olarak evde yattım. En sonunda da beni İstanbul’da özel bir hastanenin acil servisinin kapısına bırakıp kaçtı. 1.5 hafta yoğun bakımda yattım. Hastaneye gizlice girip beni dövmeye kalktı. Hemşireler gelince kaçtı.”
25 yaşındaki Yeşim Gökyar 9 yaşında cilt kanseri oldu. Okula gidemedi. Eşinin feci şekilde dövdüğü Yeşim 1.5 hafta hastanede yattı. Şimdi evinde. Ama iyileşemiyor. Dayak sonrası 56 kilodan 42 kiloya düşen Yeşim’in durumu ciddi. Kaçan Orhan Koza aranıyor.
Rahmetli annem (NHL sebebiyle) aylarca hastanede kalırdı da babamı eve getirip "nöbeti" devralamazdık. Vefatına kadar başından hiç ayrılmamıştı. Hatta annem, "kızım Allah sana da benimki gibi hayırlı eş nasip etsin" demişti. Herkes babacım değil.
Şimdi haberi gördükten sonra biz erkeklere nasıl güvenelim ?
seni deli gibi değil, gayet aklı başında seviyorum, demiş sabahattin ali. deli gibi sevgi geçicidir, aklı başında seven insanlarla birlikte olmakta fayda var.