Gezi olaylarıyla irtibatlandırılan ünlü menajer Ayşe Barım, sektördeki haksız rekabet iddialarının odağından çıkarak bambaşka bir tartışmanın öznesi oldu. Ahmet Hakan, Barım’ın cezaevine girmesiyle ilgili yazısında sektör içindeki tekelci yapıları ve oyuncuların yaşadığı çaresizlikleri hatırlattı. Gezi bağlantısının ardından olayın siyasi bir boyuta taşındığını belirten Hakan, bu durumun sektörde adalet bekleyenlerin beklentilerini boşa çıkardığını vurguladı.
Ayşe Barım’ın Gezi’yle irtibatlandırılmasından sonra...
Şunları unuttuk:
*
Oyuncular üzerinden tekel kurulması olgusu. / Dizi sektörünün en vahşi biçimde domine edilme vakası. / Sadece belli oyuncuların önünün açılması meselesi. / Menajeri Ayşe Barım olmayanların yaşadıkları çaresizliklere dair iddialar. / Serenay Sarıkaya ile Mert Demir arasındaki reklam aşkı mevzusu.
*
Bu konuların siyasal bir tarafı yoktu. Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun... Sektörü az çok bilenlerin güçlü bir şekilde seslendirdikleri, arkasında durdukları iddialardı bunlar.
* Fakat Ayşe Barım’ın Gezi’yle irtibatlandırılmasının ardından Ayşe Barım olayı, bir anda... - “Sektördeki haksız rekabet” konusundan çıktı. - “Gezi’nin organizatörlüğü” konusuna geldi.
*
Böylece Ayşe Barım... - Hükümet karşıtları açısından asla eleştirilemez bir hale gelmiş oldu.
- Hükümet yanlıları açısından ise şeytanın da şeytanı haline gelmiş oldu.
*
Olan ise... Sektörde rekabeti engelleyen mekanizmaların ortadan kalkmasını bekleyen talihsiz oyunculara oldu.
Sıvı formlu biri ancak bu kadar yazabilir zaten.
Hükümetin 15 yil geriye gidip herkesi cezalandirdigina hep tanik olduk.Ama sunuda gördük gecmiste Fetöcüydüm evet ama simdi Ak poartiliyim diyen tüm ünlü Fetöcüler birakin yargilanmayi bizi ülkemizi yönetiyorlar....Akp bir temelden Fetöcügillerin partisidir..
Benzer bir yazıyı -çok daha akıllıca olanı- Barış Atay yazmıştı.