Hislerimize kapılıp gittiğimiz doğru, ancak aşkta bazen niçin mantığımızı dinlememiz gerektiğini bilim açıklamış! 👇
Hislerimize kapılıp gittiğimiz doğru, ancak aşkta bazen niçin mantığımızı dinlememiz gerektiğini bilim açıklamış! 👇
O zamanlarda bu deneyimlere mantıklı bir gözden bakamayacak kadar olgunlaşmamış olabiliriz. Bu sebeple, biz fark etmeden beynimizin içinde yer edinip kişiliğimizin bir parçası haline gelmiş olabilirler.
Yani, size travma yaşatan bir ebeveyninizin özelliklerini potansiyel partnerinizde görmek istemezsiniz. Başka bir deyişle, partnerinizin dakik, çok akıllı veya güzel olmanı istemiyorsunuz; çünkü hayatınızın bir noktasında bu özelliklere sahip birileri sizlerin canını yaktı.
Bizi küçümseyen veya bizim için uğraşmayan insanlara... Bu bir çeşit paradoks olarak görülebilir.
Doğru partneri bulabilmek için geçmiş travmalarımızın ve baskıların farkında olmamız gerekli. Bu noktada içimize dönmeli ve tüm karmaşık ipleri çözmeliyiz.
Mesela;
Birisinin sizin hakkınızda çok soru sorması.
Şefkatli biri olması.
Tutarlı ve ölçülü bir insan olması.
Birisinin sizi görmek için çok istekli ve heyecanlı olması.
Mesela;
Aşırı mesafeli olması.
Öngörülebilir biri olmaması.
Spontane biri olması.
Kaba ve sert biri olması.
Ayrıca karşı tarafın da size özel sorular sormasını isteyerek kendi cevaplarınızı bir kontrol edin. Buradaki amaç zihni bilinçsizken yakalamak; yani cevapları aşırı düşünmeden verin.
Bu mental egzersizin en iyi yanı ise, olumsuz hatıralarımızın farkına varıyoruz ve aşk hayatımızı sabote etmelerine izin vermiyoruz! 🤩
Psikanaliz, duygusal geçmişinize bir göz atmanızı öneriyor. Böylece bir sonraki potansiyel adayda nelerin iyi ve nelerin kötü olduğunu daha berrak bir şekilde göreceksiniz. Geçmiş ilişkilerinizi alt üst eden zincirlerden ise kurtulacaksınız. 🎉
Bir başka deyişle "Tay, s.kildiği çayırı özler."