Aşkta Patoloji, Patolojide Aşk

Aşk, sağlıktır.

Aşk, mutluluktur.

Aşk, huzurdur.

Aşk, saygıdır.

Aşk, birbirini anlamaktır. 

Aşk, “sen ile beni” dengede yaşamaktır.

Aşk, ben sensiz de yaşarım, sen bensiz de yaşarsın diyebilmektedir.

Aşk, birbirimize bağımlıyız demek değil, birbirimize bağlıyız diyebilmektedir.

Aşk, sürdürülebilir duygu durumu içermelidir.

Ne kadar kolay değil mi bunları mantıkla sıralamak. Eğer “aşk ile mantık” kol kola olsaydı aşk Alice Harikalar Diyarında güzel bir hikâye olurdu.

Görsel: Love & Hate, Michael Kiwanuka

Aşk, her zaman mutluluktuk getiren, her zaman huzur veren, her zaman istediğimiz gibi yaşanan bir duygu durumu değildir. Bunlar arasında geçişler olabilir. Denge bu durumda en önemli faktördür. Denge aşkın sürdürülebilirliğini sağlar. 

Aşkta “denge”

Aşkın dengesi olmaz demeyin. Sevgi göstergesinin bir dengesi olmalı. Avucunuzdaki kuşu severken çok sıkarsanız onu öldürürsünüz. Sahip olduğunuz aşkı korumaya çalışırken şiddete başvurursanız onu kaybedersiniz. Âşığın âşık olunana yönelmesinde “anlık, dürtüsel ve geçmişteki kötü tecrübelerde giydirilmiş” eylemler aşk sistemine zarar verir. 

TEPKİ-DENGE ikilisi bir yerde patolojinin temelinde yer alır. Geçmiş tecrübeler hayat içinde geleceğe yön verir ve geçmişte dengemizi bozan olaylardan uzak kalmamız için bize yol gösterir. Ancak onları yaşatarak yol almaya devam edersek, geçmişi denge olarak kullanmaktan çok hayali yaşam oluşturmaya çalışırız. 

Aşkta her şey sevgi kadar saygı ile de yürütülmelidir. 

Aşkın olmazsa olması “saygı”

Yukarda sıraladıklarımdan “saygıyı” kaybettiğimizde aşkın taşıyıcı kolonu yıkılır. İş o zaman oradan çekip gitmek gerekir. Yani gitmeyi bilmek gerekir. Vazgeçebilmek bir erdemdir.  Sözde saygı veya sayıyor gibi davranış oyunları ilişkiyi önce türbülansa sonra da çıkmaza sokar. Sağlıklı bir iletişim kurulamaz hale gelir. Aşk pıtırcığı cümleleri yerini anlamsız ithamlara bırakır. Bu bağ inceldiği yerden de kopmaz bir türlü. Önce ilişkiye şiddet sonra da karşındaki insana şiddet başlar. 

Yıllardır süregelen kadına şiddetin temelinde kaybedilmiş saygı vardır. Şiddeti sadece saygı ile sınırlamak çok doğru olmasa da her şeyin ötesinde insan saygı duyduğu birine ne sözlü ne de fiziksel şiddet uygulayamaz. Kıyamaz…

Bunları uzatmak çok mümkün. Belki ileriki yazılarımda aşkın diğer değişkenlerine de girerim ama bu yazıdan çıkan “kıssadan hisseyi” vermeden bitirmeyelim. 

Aşk gerektiği zaman “gitmeyi bilmek” demektir. Aşk gerektiği zaman “vazgeçmeyi “bilmek demektir.

Oysa ben hiç insan kaybetmedim.

Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar

- Can Yücel…

Hadi bakalım biraz da siz düşünün…

Instagram

Linkedln

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı