Aşkın Matematiği Olur Mu? İlişkilerde 80-20 Kuralının Etkileri

Bir mekanda etrafında 3, 4 hatta 5 güzel kadınla takılan - ve hatta pek de yakışıklı olmayan - bir kaç tane erkek varken, neden diğer bir grup erkek köşede yalnızlığa mahkum gibi takılır? Hiç merak ettiniz mi?

İtalyan matematikçi ve ekonomist Vilfred Pareto'nun buluşu Pareto İlkesi hem iş dünyasında hem de ilişkilerde etkili oluyor.

Neden bu işler böyle oluyor? Cevapları Examiner'den sizler için derledik.

80-20 kuralı, önemli azın yasası ve etken seyrekliliği ilkesi olarak da bilinen Pareto İlkesine göre; etkilerin % 80'i etkenlerin % 20'sinden kaynaklanıyor.

Şöyle bir örnekle başlayalım, ıssız bir adaya, birlikte hayatını geçireceği kişileri arayan 1000 heteroseksüel erkek ve 1000 heteroseksüel kadın bırakılıyor. Temel ihtiyaçlarını sağlayabilecek her türlü imkanları da var.

Sağduyu böyle bir durumda şunu der... belli bir süre, belki günler, haftalar ya da aylar geçtikten sonra adadaki 2000 yalnız insan, 1000 tane mutlu çifte dönüşebilir.

İlişkilerde '80-20 Kuralı' da der ki... beklenenin aksine bir süre sonra bahsi geçen 1000 kadından 800'ü adadaki 1000 erkeğin 200 tanesi için birbiriyle mücadele etmeye başlayacak.

Bu 'Pareto İlkesi'nin günümüzde ilişkiler üzerine ettiği düşünülen etkilere şöyle bir göz atalım.

1 No'lu Etkisi : Adada kadınların peşinden koştuğu %20'lik erkek segmenti, sürekli ilgi görmekten ve çekici bulunmaktan çok mutlu olacaklar.

Problem var mı? Bu kadınların arasında özellikle de yüksek egolu olanlar bu %20'lik grup için savaş vermeyi reddedecektir. İçgüdüsel olarak sağlıklı bir soy ilerletmeyi düşündüklerini varsayarak kaliteli DNA'yı kendileri tercih etmek isteyeceklerdir. Bu durumda da erkekler daha yalancı ve aldatmaya meyilli hale geleceklerdir. Kendilerini gerekli olduğu noktalarda tek eşli ilişkiler peşinde olarak gösterme fakat etraftan gelen ilgiye ve cinsellik tekliflerine karşı koyamama gibi bir lüksleri olacaktır.

Gerçek hayatta Pareto effektini de; evli veya sürekli bir partneri olan erkeklerin daha fazla ilgi görmesinin aldatma olasılığını arttırması olarak görüyoruz.

2 No'lu Etkisi : %80'lik alt segmentte bulunduğunu hisseden erkekler zamanla durumu içerleyecek, kızgın veya kıskanç bir tavır takınmaya başlayabileceklerdir.

%20 diye bahsedilen 'tercih edilen' erkekler grubu kendi aralarında birbiriyle genellikle iyi anlaşacaklardır. Aynı şekilde 'alt segment' olan %80'lik bölümdeki erkekler de kendi aralarında sorunsuzca var olabilirler. Fakat kendini bu %80'in içinde gören erkekler, üst segmente karşı bir kıskançlık ve rekabet duygusu hissedeceklerdir. Aralarındaki arkadaşlık daha sahte olabilir hatta birbirlerinin arkalarından iş çevirmeye kadar gidebilir.

Gerçek hayatta bu efekti karşımıza erkekler arasında zaman zaman sebepsiz yere aslında sözde 'kadın meselesi' yüzünden yaşanan fiziksel kavgalar olarak gözlemleyebiliriz.

Zengin Düşün Zengin Büyü kitabının yazarı Napoleon Hill'e göre; bir heteroseksüel erkeğin hayat kalitesini arttırması ve daha iyi yaşam şartlarına sahip olması için motive eden yegane sebep birlikte olduğu kadınların kalitesini yükseltmek istemesidir.

3 No'lu Etkisi : Adadaki %20'lik erkek segmenti için savaşmaktan vazgeçen kadınlar; daha ortalama görükleri erkeklere razı olabilir veya 'yalnız olmaktan mutluyum' psikolojisini tercih etmeye başlayabilir.

Eğer birinci durum gerçekleşirse, Top %20'nin eskiden seksi, yaramaz sevgilileri, seks partnerleri vs. olmuş kadınlar; artık kendilerini geri kalan erkeklerin gelecekteki eşi olarak görmeye başlarlar. Bir çok kadın da 'evliliğin rahatlığı' denilen alana girip kendilerini iyi hissetmenin peşinden gideceklerdir. Bu tür kadınlar ilişkiyi kontrol etmek isterler, hatta daha da ileri gidip seçtikleri erkeğin onlarla birlikte olabildiği için müteşekkir hissetmesini isterler. Bu kadının %20'lik segmentteki erkekle olan birlikteliğinden bir çocuğu olabilir ama bu çocuğa bakıp büyütmesi için %80'den bir erkeği seçmiştir.

Gerçek hayatta bu durum iki farklı şekilde karşımıza çıkabilir. %80'deki erkeklerin bir kısmının kadınlardan nefret etmesi ve 35 yaşından sonra kadınların tercihlerinde 'ciddi değişikliklere' gitmeleri.

Kesinlikle doğru! Bütün gençlik yılları boyunca çılgınca gezip, eğlenmiş ve her çiçekten bal almış kadınlar; %20'lik kısımdaki erkeklerin artık herhangi bir ilişki beklentisine cevap vermeyeceğini anladıkları zaman; hayatlarının geri kalanını birlikte geçirecekleri 'düzgün' erkeğin peşine düşerler. Ve bunu da başarırlar.

4 No'lu Etkisi : Adada daha öncelikli daha fazla tercih edilen %20'lik erkek nüfusu bu ilgi, alaka ve gücü bazı girişimler haline getirmeyi deneyebilirler.

Birinci sonucu, adada el üstünde tutulan %20'lik erkek kısmıyla mutlu mesut bir şekilde cinsel ilişkiler kuran kadın grubu artık geri kalan %80'lik grupla finansal hediyeler ve benzeri şeyler karşılığında cinsel ilişki kurmaya başlıyorlar. Bu erkeklerin ilk başta hoşuna gidiyor fakat sonra bu kadınlar gözlerinde küçülüyor. Kadınları küçük görmeye ve aşağılamaya başlıyorlar. Peki diğer %80'lik kısımdaki erkekler bu konuda ne hissediyor? Daha öncesinde eşlerine seks için yalvarmak zorunda kalan erkekler, şimdi bu kadınlarla birlikte olmaya başlıyorlar. İşler burada karışıyor, çünkü artık bu %20'lik kısımdan vazgeçip diğer erkeklerle birlikte olan kadınlar, aldatılıyor olmuş olacak. Ve sonradan seçmiş oldukları %80'lik grup erkekten, aldatma ve kıskançlık konuları yüzünden ayrılmak veya boşanmak zorunda kalacaklar.

Gerçek hayatta bunun nasıl karşımıza çıkabileceğinden bahsetmeye dilimiz varmıyor.

Evet, aslında seks işçiliği ve seks işçisi çalıştırmak olarak. 1950'li, 60'lı ve 70'li yıllarda çok moda olan sokak 'p****k'liği, günümüzde de güçlü bir şekilde yükselmeye devam ediyor. Cinsel dürtülerin çok olduğu noktada, arz talebin orantısızlığı bu meslek grubuna malesef iş imkanı sağlıyor.

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler
Yasa Dışı Bahis Reklamı Soruşturması Noktalandı: Galatasaray'a Takipsizlik
YORUMLAR
07.08.2016

''Kadınların efendi adam yerine piç tercihi''nin temeli bu olay işte. Aslında bu olayın öyle efendilik gibi piçlik gibi karakteristik özelliklerle bir alakası yok, kadınlar bilinç altlarında tamamen ilkel bir biçimde erkekleri dış görünüşlerine göre %20 lik ve geri kalan %80 lik sınıflara sokuyorlar. %20 lik tercih edilen, çekici bulunan erkekler haliyle daha aktif ve yüksek egoya sahip olduğu için piç, %80 lik gruptaki erkekler tercih edilmedikleri için daha pasif, sinik kaldıkları için efendi olarak adlandırılıyor.

07.08.2016

Bu bilgileri göz önünde bulundurduğumuzda, kadınlar kendilerine dayatılan ''kadın dediğin güzel olur'' algısından haklı olarak şikayetçi olsalar da aslında doğuştan çirkin olan bir erkeğin aynı durumdaki bir kadından daha şanssız olduğu söylenebilir.

07.08.2016

%20 lik züppeler için savaş vermeyi reddeden kadınlar yüksek egolu mu oluyor? bu tiplere genelde kendine saygısı olan kadınlar denir yüksek egolu değil. kendine saygısı olan "yüksek egolu" bi kadın olarak zengin koca kapmak için yapabileceklerimin sınırı var. kendime verdiğim değer için üzgünüm beni affet.

07.08.2016

Modern zaman problemleri. Bir de şunun adını aşk koymuyor musunuz, bayılıyorum.

Ne diyem mahmut mu diyem ?

TÜM YORUMLARI OKU (16)