Aşka Aşık Şairlerimizin Kaleme Aldığı Aşk'ın Varlığına İnanmamızı Sağlayan 7 Şiir

Onedio olarak sizler için Üçüncü Şahsın Şiiri, Lavinia, Göğe Bakma Durağı gibi şiirleri ile aşka olan inancımızı kuvvetlendiren başarılı şairlerimizin, aşk üzerine yazdığı bazı şiirleri listeledik!

7.Attila İlhan-Üçüncü Şahsın Şiiri

gözlerin gözlerime değince

felâketim olurdu ağlardım

beni sevmiyordun bilirdim

bir sevdiğin vardı duyardım

çöp gibi bir oğlan ipince

hayırsızın biriydi fikrimce

ne vakit karşımda görsem

öldüreceğimden korkardım

felâketim olurdu ağlardım

ne vakit maçka'dan geçsem

limanda hep gemiler olurdu

ağaçlar kuş gibi gülerdi

bir rüzgâr aklımı alırdı

sessizce bir cıgara yakardın

parmaklarımın ucunu yakardın

kirpiklerini eğerdin bakardın

üşürdüm içim ürperirdi

felâketim olurdu ağlardım

akşamlar bir roman gibi biterdi

jezabel kan içinde yatardı

limandan bir gemi giderdi

sen kalkıp ona giderdin

benzin mum gibi giderdin

sabaha kadar kalırdın

hayırsızın biriydi fikrimce

güldü mü cenazeye benzerdi

hele seni kollarına aldı mı

felâketim olurdu ağlardım

6.Özdemir Asaf-Lavinia

Sana gitme demeyeceğim

Üşüyorsun ceketimi al

Günün en güzel saatleri bunlar

Yanımda kal

Sana gitme demeyeceğim

Gene de sen bilirsin

Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim

İncinirsin

Sana gitme demeyeceğim

Ama gitme Lavinia

Adını gizleyeceğim

Sen de bilme Lavinia

5.Can Yücel-Seninle Olmanın En Güzel Yanı

“Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?

Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?

”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?

Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek…

Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?

Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?

Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana… Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek… Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?

Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak… Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?

Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?

Nereden bileceksin?

Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi… Isırmazdım dilimin ucunu… Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.

Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda… Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.

Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize… Ve her kulaçta haykırırdım seni..

Ama sen hiç benimle olmadın ki…

YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN…”

4.Yılmaz Erdoğan-Yeni Bir Sayfada Sana Bakmak

her şey yapılabilir 

bir beyaz kağıtla 

uçak örneğin uçurtma mesela 

altına konabilir 

bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için 

sallanan bir masanın 

veya şiir yazılabilir 

süresi ötekilerden kısa 

bir ömür üzerine 

bir beyaz kağıda 

her şey yazılabilir 

senin dışında 

güzelliğine benzetme bulmak zor 

sen iyisi mi sana benzemeye çalışan 

her şeyden 

bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor 

belki tabiattadır çaresi 

senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin 

ve benim 

bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim 

anlarım bitkiden filan ama anlatamam 

toprağın güneşle konuşmasını 

sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla 

sen bana ışık ver yeter 

bende filiz çok 

köklerim içimde gizlidir 

gelen giden açan soran bere budak yok 

bir şiir istersin 

'içinde benzetmeler olan' kusura bakma sevgilim 

heybemde sana benzeyecek kadar 

güzel bir şey yok. 

Uzun bir yoldan gelen 

Tedariksiz katıksız bir yokuyum 

Yaralı yarasız sevdalardan geçtim 

Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu 

Her seyı anlattım 

Olan olmayan acıtan sancıtan 

Bilsem ki sana varmak içindi 

Bütün mola sancıları 

Bütün stabilize arkadaşlıklar 

Daha hızlı koşardım 

Sever adım gelirdim 

Gözlerinin mercan maviliğine 

Sana bakmak 

Suya bakmaktır 

Sana bakmak 

Bir mucizeyi anlamaktır 

Sana sola bakmadan yürüdüğüm 

yollar tanıktır 

Aşk sorgusunda şahanem 

Yalnız kelepçeler sanıktır 

Ne yazsam olmuyor 

Çünkü bilenler hatırlar 

Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar 

Bahçıvanlar değil tüccarlardır 

Sen öyle göz 

Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı 

Sen teninde cennet kayganlığı iken 

Sana şiir yazmak ahmaklıktır 

Bir tek söz kalır 

Dişlerimin arasından 

Ben sana gülüm derim 

Gülün ömrü uzamaya başlar 

Verdiğim butun sözler 

Sende kalsın isterim 

Ben sana gülüm derim 

Gül sana benzediği için ölümsüz 

Yazdığım bütün şiirler 

Sana başlayan bir kitap için önsöz 

Sana bakmak 

Bir beyaz kağıda bakmaktır 

Her şey olmaya hazır 

Sana bakmak 

Suya bakmaktır 

Gördüğün suretten utanmak

3.Yusuf Hayaloğlu-Merhaba Nalan

Merhaba Nalan... bu sen misin,

Yoksa sen mi sandım;

Biri çimdiklesin beni...

Şöyle ışığa gel de göreyim,

Beni dümdüz eden,

O yalandan da yalan gözlerini

Merhaba Nalan...

Amortiden mi çıktın güzelim?

Bak yine şapşal ettin bizi...

Oysa ne güzel unutmuştuk

Ve ne güzel sona ermişti,

O gerzek pembe dizi!..

Hani, son bölümde sen yamuk yapıp

Fabrikatör Nubar Bey'in

Tarabya köşküne gitmiştin...

Hani, arkadaşım Halit Akçatepe'nin yanında

Beni acayip refüze etmiştin...

Ve işte o an gözümde,

Eskicinin bile almadığı

Bir eski eşya gibi, bitmiştin!..

Merhaba Nalan..

Pişmanlıklar denizinin biletsiz yolcusu...

Merhaba, artist olma hayallerinin

İkinci sınıf karakter oyuncusu!..

Vay anasını sayın seyirciler,

Vay anasını be... vay anasını!..

Bak, şimdi ağlarım ha,

Tez kapatsın biri,

Gözlerimin bozuk vanasını!..

Oysa, o zehir kusan fabrika yolunda

Beraber ıslanmıştık biz, nice yağmurda.

Ve o gün, Nubar Bey'in çarpıp kaçtığı

Bir hayvancağızdı inleyen,

Yol kenarı çamurunda.

Ve hep kendine ayırdığın

O bencil yüreğin,

Bir de o gariban köpeğe sızlamıştı.

Ve ben, ilk defa seni böyle bilmiştim,

Ve damarlarım ilk defa böyle cızlamıştı!..

Merhaba Nalan... merhaba!

Yoksul mahallemizin en havalı kızı.

Merhaba, yanlış ağlara takılmış

Muhteşem deniz yıldızı!..

Ben sana bakınca, dolardım bulut gibi

Dolardım da bir türlü yağamazdım...

Sen bana bakınca,

Bir ağlamak düğümlenir boğazımda,

Gurur yapar, ağlamazdım...

Ne düşkündüm sana be!

Hani hayvanlar yavrusunu nasıl yalarmış,

Aynen öyle...

Ne tutkuydu bizimkisi be!

Hani Ferhat dağları nasıl delermiş,

Aynen öyle...

Ve o nasıl gidişti be!

Hani bir tren gelir de üzerinden geçermiş,

Aynen öyle...

Of Nalan of!..

Sen benim neler çektiğimi bilsen,

Bunu bilmekten ölürdün...

Şu kadarını söyleyeyim:

Hani taş olsan,

Yani taş olsan;

Ortadan ikiye bölünürdün...

Gitme Nalan, dur!

Tekrar gitme ne olur!..

Aldırış etme saçma sapan sözlerime.

Yoo... hayır, ağlamıyorum,

Galiba cıgaranın dumanı kaçtı gözlerime.

Belki de sen haklıydın,

Bu mahallede ne bahtın açılır,

Ne de boyun uzardı.

Üstelik annen ölmüştü

Ve sokağınız,

Acını kaldıramayacak kadar dardı...

Terso gidiyordu herşey...

Milllet işi-gücü bırakmış,

Aklını bize takıyordu.

Altımızda çul yoktu,

Üstümüzde dam akıyordu.

Arap kızı camdan bakıyordu...

Sen gittikten sonra ben,

Hiç sorma...

El attığım her işi, çok geçmedi batırdım.

Çünkü seni unutmanın tek yoluydu;

Bütün kazancımı şaraba yatırdım.

Ama gelinliğin duruyor.

Baba yadigarı cumbalı evi de satmadım.

Yalanım varsa kalkmayayım şuradan:

Ben seni bir tek gün,

Bir tek gün bile unutmadım!..

Merhaba Nalan,

Merhaba üzgün melek.

Merhaba kadersizim, talihsizim.

Merhaba titreyen elim, sancıyan belim,

Ağrıyan dizim, vazgeçilmezim!..

Ama Necdet Tosun öldü Nalan,

Artık yemekleri sen,

Salatayı da ben yapacağım.

Sami Hazinses kadar olmasa da

Bahçeyi sevdiğin çiçeklerle donatacağım.

Kemal Sunal da öldü Nalan,

İyi kalpli amcaları birer-birer uğurladık.

Ve dünya kirlendi,

Filmler bozuldu

O masum sevdalar yaşanmıyor artık...

Sen varsın, ben varım.

Bir de, acımasız bir dünya var dışarıda...

Esas film şimdi başlıyor,

Ve bütün koltuklar bomboş bu sinemada!..

Merhaba Nalan, merhaba!..

Sen ortada sıçan, ben şaşkın körebe...

Ulan seviyorum seni be!..

Ulan, nereden inceldiyse,

Oradan kopsun be!..

2.Turgut Uyar-Göğe Bakma Durağı

İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım

Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından

Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından

Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar

Şu aranıp duran korkak ellerimi tut

Bu evleri atla bu evleri de bunları da

Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım

İnecek var deriz otobüs durur ineriz

Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya

Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum

Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun

Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam

Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım

Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda

Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım

Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum

Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi

Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor

Seni aldım bu sunturlu yere getirdim

Sayısız penceren vardı bir bir kapattım

Bana dönesin diye bir bir kapattım

Şimdi otobüs gelir biner gideriz

Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç

Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin

Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat

Durma kendini hatırlat

Durma göğe bakalım

1.Cemal Süreya-Biliyorum Sana Giden

Biliyorum sana giden yollar kapalı

Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;

İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm

Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım

Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya

Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi

Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;

Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor

Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;

Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım

Bu böyle pek de kolay değil gerçi…

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;

Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,

Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,

Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu

Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri

Popüler İçerikler

Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
25.11.2016

Kalbimde arama eski yerini Sen gözümden akan sele karıştın İstesem de artık sevemem seni Hasret rüzgarına yele karıştın.. http://guzelsoz.blogcu.com/kisa-ask-siirleri/26931251

16.10.2018

Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. http://www.leblebitozu.com/turk-edebiyatinin-en-dokunakli-25-ask-siiri/

22.09.2020

Bu şiir Can Yücel’e ait değildir.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ