Aşk, Seks ve Romantizmde Yapay Zekâlı Robotların İstilası 'Dijiseksüellik' Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Teknoloji hayatımıza girdikçe, bildiğimizi sandığımız her şey evrilebiliyor. İşte bunlardan biri de cinsellik ve aşk ilişkileri. İçinde bulunduğumuz yüzyıl teknolojinin adeta insana her anlamda nüfuz ettiği bir dönem olduğu için, seks de bundan nasibini haklı olarak alıyor.

Yapay zeka içeren seks robotları, hologramlarla aşk ve ne istediğimizi anlayan teknolojik seks oyuncakları. Araştırmacılara göre bunların bir tanımı var, 'dijiseksüellik'. Dosyayı sizler için Independent.co.uk'den derledik.

Dijiseksüelliği nasıl tanımlamalı ve anlamalıyız?

Yapılan araştırmalara göre dijiseksüellik iki anlamda da sık sık kullanılabiliyor. 

Birincisi seks ve ilişkilerde kullanılan ileri teknolojiler, yani seks robotlarından tutun da Tinder gibi uygulamalar dahil olmak üzere her şey. İçinde bulunduğumuz yüzyıl gereği aslında bu tür teknolojileri alıp hayatımızda kullanmamız pek şaşırtıcı değil. 

Öte yandan ikinci anlamı ise, cinsel arzuları için insan olan bir partnere bağlı kalmadan, bir anlamda 'teknoloji ile seks yapmayı arzulayan birey' olarak tanımlanabilir.

Dijiseksüel bireyin tercih ettiği bu seks teknolojilerinin arasında seks robotları, arttırılmış gerçeklik ya da yapay zeka uygulamaları var.

Günümüzdeki porno sektörünü baz alan bazı araştırmalara göre 2030 yılına kadar, çoğu insanın evinde sanal gerçeklikle seks mümkün olacak.

İçinde bulunduğumuz yüzyılda, dijiseksüel tanımına uyan ve bunu bir mecburiyet değil bir tercih olarak benimsemiş birçok kişi zaten var. 

Bir başka şaşırtıcı öngörü ise 2050 yılında insanların, insandan daha çok makinelerle sek yapacak olması!

Araştırmacıların teorisine göre, seks hayatımızın büyük bir kısmı mekanik hale gelecek, hatta insanlar gerçek ilişkiler ve sanal gerçeklik içeren seksi birbirinden ayırır hale gelecek.

Yani bir bakıma tıpkı akıllı telefonların hayatımıza girişinden sonraki beklemediğimiz evrimimiz gibi, aşk ve cinsellik hayatımızda da büyük değişiklikler olabilecek.

RealDoll gibi firmaların daha da gerçekçi robotlar üretiyor olması, sanal gerçekliğin da hızla gelişmesine yol açıyor.

İşte bu yüzden de, gelecekte robotlarla evlilik bile daha yaygın hale gelebilir. 

Örneğin Japon Akihiko Kondo, 3 boyutlu holograma aşık olduğunu ve onunla evli olduğunu iddia ediyor. Ayrıca başkalarının da bu hakkı elde edebilmesi için de hukuki mücadele vereceğini söylüyor.

Kondo'ya göre bir robot asla yaşlanmaz, sadakatsiz davranmaz, her zaman ona istediklerini verir. 

Seksbot adı verilen bu yapay zekalı teknoloji ürünleri belki de sadece hali hazırda satışta olan şişme bebeklerin daha zeki versiyonlarıdır?!

Peki dijiseksüellik gerçek bir kavram olabilir mi? Bir insan günün birinde bir robotla seksin ötesinde aşk yaşayabilir mi?

MIT'den profesör Sherry Turkle konu hakkında birçok araştırma yapmaya devam ediyor. Ona göre bu tür yapay eserler, insana cevap verebildiği sürece böyle ilişkilerin oluşması çok normal.

Sanal gerçeklik araştırmacısı Sylvia Xueni Pan, 2016 Aralık ayında katıldığı Sanal Gelecekler Forum'unda şöyle açıklamıştı;

'Eğer sanal gerçeklik içinde yaşanan durumlar ve olaylar, sizin hareketleriniz ile ilintili ise ve kişisel olarak bağ kurabiliyorsanız, bu olaylara gerçekmiş gibi tepki veriyorsunuz.'

İşte sanal gerçeklik insan doğasına uygun cinsel veya romantik ilişkiler yaratmaya var olduğu sürece, robotlarla seks, romantizm ve evliliğin olması gayet mümkün.

Robotlarla ilişki kurmadaki bir başka sorun da insan ilişkilerindeki fiziksel sıcaklığın bulunup bulunamaması.

Toplumsal seviyede kabullenmemesi, seks robotlarının geleceği ya da insan etkileşimindeki risklerinin yanı sıra, insani ilişkilerde aranan sıcaklık da büyük bir tartışma konusu.

Teknoloji bunun da üstesinde gelme konusunda ilginç adımlar atmaya evam ediyor. Yeni geliştirilen birçok seks robotu, vücut ısısı kontrolü gibi oldukça gerçekçi özellikler ile donatılmış durumda.

Birçok uzmana göre, tıpkı diğer birçok marjinal cinsel kimliğin toplumsal önyargıyla karşılaştığı gibi 'dijiseksüellik' de uzun süre bu karmaşanın içinde kalacak.

Independent.co.uk yazarları Neil McArthur ve Markie Twist geçmişte toplumsal olarak yaptığımız bu hataya bir daha düşmememiz gerektiğini savunuyor. 

Bu görüşlerini ise şu sözlerle anlatıyorlar;

'Geçmişte gayler, lezbiyenler, biseksüeller, bilinçli şekilde çok partnerli olmayı seçenler, BDSM, sado-mazoşizm gibi olaylara ilgi duyan insanlara hep leke sürüldü. Zaman geçtikçe cinsel kimliklerdeki çeşitlilik kabul görmeye başladı. Bu anlayışı 'dijiseksüellere' karşı da göstermek gerekiyor.'

Bu teknoloji şimdilik evde kullanım için daha varlıklı bireyler için uygun diyebiliriz. Bu yüzden de giderek sık görülen seks robotu genelevleri yaygınlaşıyor.

Meraklıları yeni açılan seks robotu genelevlerinde saati 150 dolar karşılığında dijiseksüelliğini tatmin edebiliyorlar.

Toplumsal tartışmalar süredursun, seks-bot geliştiricileri daha fazla hisseden, daha fazla iletişim kurabilen ve daha insansı robotlar üretmeye devam ediyor.

Harmony 2.0 adlı robot, İskoç aksanı ile konuşuyor ve seksi, utangaç, eğlenceli ya da sinirli de dahil 18 karakter özelliği yüklenmiş olarak satın alınabiliyor.

Seks-bot üreticisi Abyss Creations şirketinin CEO'su Matt McMullen şöyle anlatmış;

'İnsanların sadece robota değil, içindeki karaktere karşı da bir duygusal bağ kurmasını, bu varlık için sevgi duymasını istiyorum.'

Kimi akademisyenlere göre yapay zekanın kendisi büyük tartışma yaratacak hatta toplumsal paniğe yol açabilecek bir konu olsa da, kaçınılmaz gelişmeler hızla artmaya devam edecek gibi duruyor.

Popüler İçerikler

Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR
14.02.2019

Türkiye'de pek yadırganmayacak bu olay desenize! Bizimkiler alışıklar nesnelerle ve hayvanlarla ilişki yaşamaya.

14.02.2019

:)))

14.02.2019

tehlikeli ve marjinal bir gelişme...

süper

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ