Aşk, Kaybedilen Bir Oyun! Yıkıcı Aşklarının Trajik Hikayesiyle Amy ve Blake Çifti

Aşkı istedikleri kadar pembe rengiyle özdeşleştirip, dondurma tadında sevimli bir şey gibi göstersinler... Gerçeği hepimiz biliyoruz; Aşk Amy Winehouse'un şarkılarındaki gibi acıdır.

Aşkı tüm acısıyla tatmış bu kadının çöküşüne neden olan o hikayeyi anmalıyız.

Şiddeti kişiye göre değişse de; şüphesiz ki aşk mantıkdışı bir bağımlılık hali...

Amy ve Blake çiftinin aşkını tanımlayan kelime de bu olacaktı zaten: Bağımlılık.

İki yılı evli olarak geçirecekleri bu yedi yıllık ilişki geriye tatlı anılardan çok acı dolu anlar ve kayıp bir hayat bırakacaktı.

Amy'nin biricik aşkı Blake Fielder Civil, Amy Winhouse ile aynı yaşta bir gençti. Tanıştıklarında henüz Amy büyük şöhrete ulaşmamıştı.

Dostlarının tabiriyle, ikisinin ilişkisini izlemek, son hızda giden iki trenin çarpışması gibiydi. Birbirine fazlasıyla zıt olan bu çift, tanıştıkları günden itibaren hızla gözü kara bir romantizme kendilerini bırakmışlardı.

Neydi peki bu romantizmi bu kadar tehlikeli yapan?

Blake, tam anlamıyla bir bağımlıydı. Defalarca eroin dahi kullanmış bir junkie'ydi. 

Amy ise Blake ile tanışana kadar uyuşturucuların salaklar için olduğunu söylüyor, evlenip bir sürü çocuk sahibi olmak istiyordu.

İlişkilerde her zaman bir taraf daha çok sever, bilirsiniz... Amy, Blake'in ismini kalbinin üzerine dahi kazıttı.

'Blake'e ait' anlamına gelen dövmesini sonradan defalarca kez sildirmek ya da üstünü kapattırmak isteyecekti. 

Amy, işte böyle, dönülmesi zor olan bir yola girmişti.

Blake ise, kendi ailesinin dahi itiraf ettiği şekilde, daha bencil yapıda bir insandı. Blake'in öz kardeşi dahi, onun Amy'ye yaptıklarından dolayı suçlu hissedip bu konuda röportaj verdi.

Anlatılanlara göre, Amy'nin onsuz kalma korkusunu sürekli kullanıyor ve terk etmekle tehdit ediyordu. Ayrıca sürekli de aldatıyordu.

Amy müziği ile şöhrete ve paraya ulaşınca; Blake'in mesleği de değişti. Kendisini "asistan" ve "prodüktör" gibi sıfatlarla tanımlamaya başladı.

Oysa tüm yakın çevrelerinin bildiği gibi, Amy'den önce Blake uyuşturucu satarak yolunu buluyordu.

Blake, kendi 14 yaşındaki erkek kardeşini dahi kokaine alıştırmıştı. Blake'in annesi iki oğlunu da rehabilitasyona gönderebilmek için kuaför dükkanını satmıştı.

Bu arada Amy'ye çok ağır uyuşturucular dahil olmak üzere pek çok alışkanlık kazandırdığına da maalesef ki herkes şahitti.

Bu noktada Blake'i tek başına günah keçisi ilan etmek, Amy'nin iradesini hiçe saymak ve anısına saygısızlık etmek olur. Elbette Blake, Amy'nin kafasına silah dayayarak uyuşturucuyu ona zorla içirtmedi; fakat yine aile üyelerinin anlatımına göre, Blake, Amy'yi kendisine uyum sağlamazsa ve onunla beraber partilemezse terk etmek ile tehdit ediyordu.

Amy, gideceği yolu bile bile, aşkını kaybetmeyi göze alamadı. 

Rehab şarkısında da dediği gibi, 'bebeğimi kaybedeceğimi söyledim, rehabilitasyona gitmeyeceğim dedim'...

"Junkie'nin bir karakteri yoktur" derler... Blake de amansız bir junkie olarak tamamen yoldan çıkmış ve uyuşturucu parası onun tek amacı haline gelmişti.

Amy'nin de bu berbat hayat tarzı ile beraber iradesi çöküyor; uyuşturucu ve alkolle özdeşleşen Blake'e olan bağımlılığı günden güne artıyordu.

Yine de ayağa kalkmaya çalıştılar, 2007'de evlendiler. Bu evlilik ise yeni bir cehennemin başlangıcı oldu.

Amy'nin şöhretini ve parasını fazlaca kıskanan Blake, intikamını onu sürekli aldatarak alıyordu. 

Başka bir kadınla ilişkisi vardı ve o kadından, Amy ölmeden birkaç ay önce, bir de çocuğu olacaktı.

Saf kötülük: Dostlarının itiraflarına göre; Blake, Amy'ye "sana ilgi göstermemi, seni öpmemi istiyorsan bana para vermelisin" dahi demişti.

Bu tarz hareketleri de Amy'nin sadece en zor zamanlarında yaptığını bilmelisiniz.

Amy elbette ki bunlara sessiz kalıp kuzu kuzu itaat etmiyordu. Bu adama karşı aşkı ve zaafı ne kadar büyük olsa da, sonuçta o koskoca Amy Winhouse'tu.

Kavgaları sert oluyor, kapı pencere indiriyorlardı.

Sonuç mu? Blake her seferinde kendini affettirmenin bir yolunu buluyordu.

Evlilik 2009 yılında bitti; lakin hesap maalesef ki kapanmadı.

Amy'nin babasının anlattığına göre, Amy, Blake'ten vazgeçtikten sonra çok mutlu bir dönem geçirdi. Sağlığına kavuşuyor, sürekli üretiyor ve çalışıyordu.

Lakin kurtulmak o kadar kolay olmadı işte.

"Sen ona geri dön, ben de Siyah'a geri döneyim"

Back to Black, hepimizin kalbine hançer gibi saplanan bir şarkı. Hikayesi ise daha acı:

Amy, 'black' kelimesini her seferinde 'Blake' şeklinde söylüyordu. Zira bu şarkı, Amy'nin Blake'ten sonra başkalarında aşkı araması, bulamaması ve onun için kapkaranlık bir bağımlılık olan Blake'e geri dönmesini anlatıyordu.

Amy son ana kadar asla vazgeçmedi, hayata tutunmaya çalıştı. Başkalarını sevdi, uyuşturucuyu ve alkolü bırakmayı denedi, kendini işine verdi.

Lakin Blake, bu sıralarda başka bir kadınla ilişkide olmasına rağmen hala Amy ile iletişime geçmeye çalışıyordu. 

Amy de kıyamıyordu zira gerçekten de Blake, Amy ile ayrı oldukları sırada bir kez daha alkol ve uyuşturucu doz aşımından dolayı ölümün eşiğine gelmişti.

Bunu da "Amy bensiz çok mutsuz, ona yardımcı olmaya çalışıyorum" kisvesi altında yapıyordu.

Defalarca Amy hakkında röportajlar vermişti. Amy'nin, ölümünden iki hafta önce intihara kalkıştığını da açıklamıştı.

Ölümünden iki hafta önce ise dayanamayarak son kez görüştüler.

Hikayenin bu kısmını sadece Blake'in ağzından biliyoruz:

Amy, intiharın eşiğindeydi, söylediğine göre. Blake'in ise yeni bir oğlu olmuştu. Uyuşturucuyu bırakmıştı. Amy'ye moral vermeye çalıştığını söylüyordu.

Hikaye nasıl mı bitti? Oyunun Amy tarafından kaybedilmesiyle...

Bir türlü kesip atılamayan kangren ilişki, Amy'nin düşüşünü hazırladı. Blake ise son kez görüldüğünde Amy'nin mezarının başında ağlıyordu.

Blake'in şimdi ikinci bir çocuğu daha var. Amy'nin ise solgun fakat sonsuza kadar muazzam kalacak olan hatırası...

Bağımlılık kötüdür, gençler.

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR

bağımlılık kötüdür gençler diye son bulması bence bizzat anısına ciddiyetsiz davranmak olmuş...Hoş değil.

31.08.2017

Amy'nin belgeselini izlediğim ve bu dangalak adama olan bağımlılığının O'nu nasıl göz göre göre ölüme sürüklediğini gördüğüm günden beri şaşkınlık, üzüntü ve nefret doluyum. Aşk insanı bu kadar mı aptallaştırır? Bir insan kendisine duyulan aşkı bu kadar mı adice kullanır? Blake'i bugün elime geçirsem şiddet uygulamaya meyilliyim. Mezarının başında da gitti paralar diye ağlamıştır.

31.08.2017

kız ölürken onun cocuk yapıp hayata tutunması...Bi erkege asla güvenmeyin kızlar. Kaybeden olacaksa onlar olsun

TÜM YORUMLARI OKU (17)