Genelde patronlar sevilmez. Sert, huysuz, suratsız ve her zaman kapasitenizden çok daha fazlasını isteyen insanlar olurlar. Ama bazı patronlar var ki iyilik meleği gibidir. Çalışanlar iş yerlerine can-ı gönülden bağlıdır ve işini en doğru, en iyi, en verimli şekilde yapmak için özen gösterirler. Bugün de sizi bu tarz patronlardan biriyle tanıştırıyoruz.
Asıl ismi Chatri Trisiripisal olan 45 yaşındaki bu adam Chatri Sityodtong adını ringlerde kullanıyor. Çünkü tahmin edebileceğini gibi kendisi bir dövüş sanatları uzmanı. Tayland doğumlu Chatri küçük yaşlardan itibaren dövüş sanatlarına ilgi duymaya başlamış. İlk başlarda Muay Thai ile tanışan Chatri bunun yanında Brezilya Jiu-Jitsu'su gibi farklı disiplinlerle de ilgilenmiş. Bugün tam 30 yıllık dövüş sanatları tecrübesiyle Asya'nın en güçlü adamlarından biri olarak tanımlanıyor.
Genç yaşlarda ailesinin iflas etmesinden sonra sokaklarda yaşamaya başlayan Chatri o günlerde sadece tek öğün yemek yiyebildiğini söylüyor. Bu dönemde Tufts Üniversitesi'nin Ekonomi Bölümü'nden mezun olan Chatri daha sonra Harvard Üniversitesi'nde yüksek lisans yapmaya hak kazanmış. İşte size tam anlamıyla bir başarı hikayesi.
Mezun olduktan sonra büyük şirketlerde yönetici pozisyonlarında görevler alan Chatri bir yandan da dövüş sanatlarındaki kariyerini ihmal etmemiş ve birçok yarışmaya katılıp dereceler elde etmiş.
Chatri 2008 yılında profesyonel anlamdaki son maçına çıkmış. Bu arada işinden de ayrılmış ve kendi yatırımlarını yapmak üzere yola çıkmış. Aslında birçok yatırımı ve şirketi bulunan Chatri'nin bunların arasındaki en dikkat çekici olanı 2009 yılında kurduğu Evolve Dövüş Sanatları Akademisi. Singapur'daki bu akademi birçok farklı disiplinde dövüş sanatları eğitimi veriyor.
100 çalışanı için Maldivler'de ultra lüks bir otel tutan bütün masrafları da kendi cebinden karşıladı. Ve bu da ona tam 500.000 Dolar yani Türk Lirası'yla yaklaşık olarak 1.750.000 TL'ye patladı. Kısaca kendisi aşırı adamlığın kitabını yazan adam!
Evolve Dövüş Sanatları Akademisi sadece bu yıl %30 oranında büyüme gerçekleştirmiş. Chatri de bunun çalışanları için sadece küçük bir teşekkür olduğunu söylüyor. Ama kendisini tevazu gösterdiği kadar küçük olduğunu düşünmüyoruz bu hediyenin. Gayet de mükemmel bir hediye çünkü.
İşte Chatri'nin mottosu bu: 'Çok çalışıyoruz öyleyse çok eğleneceğiz.' Şirkete olan bağlılıklarından ve gösterdikleri yüksek azim yüzünden çalışanlarına her daim minnettar olduğunu belirten Chatri'yi sevmeyen personeli yoktur herhalde.
Geçtiğimiz beş sene içerisinde Bali, Krabi, Khao Lak ve Endonezya'daki Bintan gibi yerlere çalışanlarını götüren Chatri tabii ki buralarda da bütün masrafları kendi üstlenmiş ve çalışanları için yaptığı ultra lüks harcamalardan hiç taviz vermemiş.
Evet Chatri çalışanlarını da böyle tanımlıyor. Ona göre Evolve dünyadaki en iyileri içinde bulunduran bir akademi. Her fırsatta da onlara yüzde yüz güvendiğini de söylemeden geçmiyor Chatri.
2017 yılı için de çalışanlarına güzel bir sürpriz yapacağının garantisini veren Chatri ancak gidilecek yerin henüz belli olmadığını söylüyor. Dünyanın büyük bir yer olduğundan ve gezilecek çok fazla turistik mekan olduğundan bahseden Chatri: 'yer henüz belli olmasa da yine mükemmel bir tatil onları bekliyor' diyerek sözlerini bitiriyor.
Patronların 3-5 kuruş daha fazla kazanmak uğruna işçilerden kestiği günümüz dünyasında böyle patronlar görmek gerçekten insanlığa dair umutlarımızı tazeliyor. Hem çalışanının hakkını veren hem de bununla yetinmeyip onların moral motivasyonu ve mutluluğu için hiçbir masraftan kaçınmayan patronlar baş tacısınız.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Chatri yaşadığı zor günleri hiç unutmamış olacak ki parasını istiflemek yerine çalışanlarını mutlu etmek için harcıyor. Ayrıca kendisi elde ettiği servetinde çalışanlarının da payının olduğunun farkında. Bunun farkında oldukça da çalışanlarıyla olan ilişkisi klasik işçi-iş veren ilişkisinden çıkıp başka bir yöne evrilmiş.
Keşke olsa da emek sömürüsü olmadan insanlar hayatlarını devam ettirebilse. İşçinin emekçinin kazanacağı 3 kuruş parayı onlara çok görmeyen kendisi karun gibi zengin olup bunu kendisine o parayı kazandıran işçisinden esirgemeyen patronlar olsa keşke. Emek sömürüsünün son bulduğu bir dünya dileğiyle...
bizdeki patronlar bizden para isteyip tatile çıkıcaklar
Zam yok diyenlerin, kulaklarını çınlattım..
helal olsun...