Günlük hayatımızın vazgeçilmezi Getir ve BiTaksi'nin kurucusu Nazım Salur, Avrupa'nın en önemli teknoloji etkinliği olan Slush 2021'e katılarak Getir'in kuruluş hikayesini anlattı. Biz de sizler için o anları derledik...👇
Kaynak: Slush
Asın Bayrakları! Nazım Salur Avrupa'nın En Önemli Teknoloji Etkinliği Slush 2021'de Getir'i Anlattı
2
Hayatımıza girdiği günden bu yana vazgeçilmezimiz olan Getir’i mutlaka kullanmışsınızdır.
Uluslararası anlamda da tabir-i caizse milli gururumuz haline gelen Getir’in kurucusu Nazım Salur geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın en önemli teknoloji etkinliği olan Slush 2021’e katılarak tüm süreci anlattı. Tabii hepimizin de göğsünü kabarttı anlattıklarıyla!🇹🇷
Biz de sizler için o etkinlikteki önemli anları derlemek istedik. Etkinliğin tamamını buradan izleyebilirsiniz.
Hazırsanız başlayalım!
Aslında her kuruluş hikayesi kendi içinde özeldir. Biz de sizinkini öğrenmek istiyoruz. Özellikle de bildiğim kadarıyla teknolojiyi hayatınıza çok daha geç entegre etmiş birisiniz, 50 yaşındayken demiştiniz. Tüm bunlar nasıl oldu?
“Aslında ben başka işlerle uğraşıyorum. (Mobilya imalatında ve kullanılan) Endüstriyel tesislerin satışında Amerika’dan Türkiye’ye aracılık yapıyordum. Masraflarımı karşılayabiliyordum ancak biraz sıkıcı bir işti.“
“Sonrasında teknolojiye karşı bir heves duymaya başladım ve o dönemler mobil teknolojiler çok revaçtaydı. Akıllı telefonlar yavaş yavaş hayatımıza giriyordu.”
“Ben de burada bir şeyler yapmalıyım dedim. Aslında Türkiye’de yaptığım ilk şey ‘BiTaksi’ adındaki bir taksi çağırma uygulamasıydı. 2012 yılıydı.”
“2 yıl sonra insanlara ortalama 3 dakika içinde taksi imkanı sağlayabilmeye başladık, ki bu da bu tarz bir iş için epey iyi bir sonuç. Elbette durağı çağırabilir ya da taksiye el edebilirsiniz ancak bunu 3 dakika içinde sunabildiğinizde insanlar da sizi kullanmaya başlıyor. İşte o gün aslında hedeflerimize ulaştık.”
“Evdeydim, bir Pazar günüydü… O gün tamam taksi işi iyi ve bunu başardık ama bundan sonra ne olacak diye düşündüm. Taksi bir ihtiyaç, evet ancak insanların başka ihtiyaçları da var.”
“16 milyon insanın yaşadığı ve inanılmaz bir trafiği olan İstanbul gibi büyük bir şehrin deviniminin de farkındalığıyla ‘neden insanlara 10 dakika için günlük ihtiyaçlarını sağlayamayayım ki’ diye düşündüm.”
“Bu düşünce bilimsel bir şeye dayanmıyordu ya da ben henüz bir pazar araştırması yapmamıştım. Aklıma sadece 10 dakika olayı gelmişti.”
“Eğer biri bana 10 dakika içinde ihtiyaçlarımı getirebilirse ben o uygulamayı kullanırım diye düşündüm. Yani aslında her şey böyle başladı… 2014 yılında başladık 2015 yılında İstanbul’daki ilk teslimatlarımızı yapıyorduk.”
Peki çevrenizdeki insanlar nasıl tepki verdiler? Onları bu fikre nasıl ikna ettiniz? Mesela biri bana bundan 6 yıl önce ‘bir uygulama 10 dakika içinde tüm ihtiyaçlarını sana getirebilecek’ deseydi ‘muhtemelen çok zor’ yada ‘çok da mantıklı bir düşünce değil gibi’ derdim.
“Aklıma bu fikir geldikten sonra yapmış olduğum pazar araştırmasında yaklaşık 20 arkadaşıma ‘hızlı market alışverişi eğer olsaydı kullanır mıydınız’ diye sordum ama 10 dakika olayını hiç katmadım bu soruya.”
“5 tanesi bana ‘Hayır, köşe başında zaten market var’ dedi. Bu arada o dönemler bana hayır diyenlerin hepsi benim şu anda benim kullanıcım.”
“Diğer 15’i de ‘iyi olurdu’ dedi. Ben de onlara ‘sizce kaç dakika iyi olurdu’ diye sordum. Hepsi bana 30 ile 60 dakika arasında dedi. Kimse 29 dakika bile demedi.”
“Ben onlara bu işi 10 dakika içinde yapacağımı söylediğimde çoğu bana ‘bu işi yapamazsın, İstanbul trafiğinde imkansız, yapabiliyor olsan bile bundan para kazanamazsın’ gibi cümleler kurdular. Bunun mümkün olmadığını düşünüyorlardı ama mümkündü. Ben mümkün olduğunu biliyordum.”
İlk birkaç yıl hep Türkiye pazarındaydınız. Şu anda Türkiye’de epey büyük bir şirketiniz var. Ne zaman yurt dışına açılmanın doğru zaman olduğunu anladınız? Şu anda bildiğim kadarıyla 8 ülkede varsınız. (Salur 9 olarak düzeltiyor.🙃)
“Doğru zaman aslında sizin yeterli bütçeniz olduğu zaman oluyor. Özellikle 4-5 yıl bekleyelim demedik. Yurt dışına doğru bir şekilde açılmak için yeterli miktarda kazanmıyorduk.”
“Ben de 2. ya da 3. yılımızda yurt dışına açılmak isterdim ancak çok kısırlı bir fonumuz vardı ve yalnızca Türkiye için yeterliydi. Hatta Türkiye için bile çok yeterli değildi.”
“Bu nedenle ilk 4 yıl bizim için çok zorlu geçti. Sonra bir şeyler değişti. Hayatımıza Michael Moritz girdi. Kendisi bizim fikrimizi beğendi.”
“Sonra da bizlere Sequoia’nın yatırımını teklif etti. Sequoia’nın o dönemler Avrupa’da bir ofisi yoktu… Michael eğer Sequoia başarılı olursa ve kendisi de şirketi severse kendi parasını da yatıracağını söyledi.”
“Bundan 2.5 yıl önce de kendi parasıyla bir yatırım yaptı. Ve tabii her şey değişti. Parayı daha iyi kullanabiliyor ve daha hızlı büyüyoruz. Sonra zaten başka yatırımcılar başka fonlar da geldi.”
“Şu anda halihazırda 17 farklı yatırımcımız var. Pek çok talep eden de var ancak şu anda böyle bir yerimiz henüz yok. Bu nedenle Michael Moritz’in yeri hayatımızda büyük bir önem teşkil ediyor.”
Biz Salur’un anlattıklarını büyük bir gururlar izledik. Kendisinin anlattıkları elbette ki bu kadar değil. Siz de programın tamamını buradan izleyebilirsiniz:
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Uluslararası Alanda da Gururumuz Haline Gelen 'Getir' Uygulaması İspanya'da da Kullanılmaya Başlanıyor!
Getir, 850 Milyon Dolar Değerleme ile 128 Milyon Dolar Yatırım Aldı
Değeri 2,6 Milyar Dolara Ulaştı! Getir, Türkiye'nin Yeni 'Unicorn'u Oldu
Getir Londra'da Hizmet Vermeye Başladı: 'Bu İki Heceli Türkçe Kelimeyi Orada da Sevdireceğiz'
Popüler İçerikler
RTÜK Ceza Vermişti: Sözcü TV 10 Günlüğüne Karartıldı!
Tarihi Konuşma Yapacağı Söylenen Cumhurbaşkanı Erdoğan Ne Mesaj Verdi?
iShowSpeed’in Olaylı İstanbul Ziyareti: "Biraz Daha Kalırsa Bir Gözaltı Olur Gibi"
evet bir teknoloji fuari ama sundugun sey yeni bir teknolojik devrim degil, ucuz is gucunun teknoloji ile daha verimli kullanimi.
daha ilk günlerinde bitaksi ve getir i de kullandım. istanbul için çok başarılıydı. halada kullanıyorum. tebrikler.