İki yıldır yaşadığı psikolojik sıkıntılar nedeniyle tedavi görmeye başladığını ve bu durumun sebeplerini karakol ve savcılığa bildirdiğini, fakat herhangi bir çözüm bulunamadığını belirten, sokakta dahi tedirginlik hissettiğini ifade eden Öztürk, şunları söyledi:
'Benim film gibi hikayem var. 2 yıl önce saat 21.10'da kapımızın zili çaldı. 5 ay boyunca da böyle sürdü. Her gün aynı saatte zili çalıp kaçtılar. Çocukların yaptığını düşünerek umursamadık ama her gün aynı saatte olmasıyla tedirgin olduk. Sonra bir gün damda uyurken, kapıya cenaze aracı ve polis geldi. Bize evde bir çocuğun düşerek öldüğü yönünde ihbar yapıldığı söylendi. Herhangi bir olumsuz durum olmadığını söyledik. Bu olaydan bir süre sonra bu kez yangın ihbarı yapılmış ve evimize itfaiye araçları geldi. Daha sonra kalp krizi ihbarı ile ambulanslar yolladılar. Bir süre böyle devam ettikten sonra ilçedeki esnafları arayarak evime siparişler göndermeye başladılar. Kebap, döner, tatlı aklınıza ne geliyorsa eve sık sık siparişler gelmeye başladı. Her gelene durumumu anlatıp geri gönderdik. Eve odun kömür bile göndertmiş. Su satan esnaftan damacana ile su sipariş ediyorlar. Son olarak da bir nakliye firması geldi evi taşıyacağımızı söylemişler'
Aslında çok ciddi bir psikolojik şiddet. Kadına kafayı takmış biri olabilir. Aslında aranan numaralardan iki dakikada bulunur ama savcılık çok ciddiye almamış demek ki.
Devletin ambulansını , itfaiyesini , polisini oyalamanın da cezası yok mu ya ? sırf bunun için bile bulunabilirdi
Adamın manitasi var günahını almak istemem ama bana öyle geldi bu arada gece aynı saatte kapı zili çalması iş çıkışı olarak düşünüyorum.😂😂