Halkın Prensesi Diana, kraliyet ailesinin geleneklerine karşı gelip çoğu şeyi kendi bildiği gibi yapan, herkesin sevdiği bir prensesti...
Halkın Prensesi Diana, kraliyet ailesinin geleneklerine karşı gelip çoğu şeyi kendi bildiği gibi yapan, herkesin sevdiği bir prensesti...
Diana'nın en ikonik mücevherlerinden biri şüphesiz safir ve pırlanta nişan yüzüğü olabilir. Normalde kraliyet geleneklerine göre gelin için özel bir yüzük yapılması gerekiyor. Ancak Diana bu yüzüğü bir kuyumcu kataloğundan seçmiş. Yüzüğü günümüzde de Kate Middleton'un parmağında görebilirsiniz. Prens William kendisine evlenme teklifi ederken vermişti.
Kraliçe Elizabeth Diana'ya evlilik yemininde Prens Charles'a 'itaat edeceğini' söylediği kısmı eklemek konusunda ısrar etmişti ancak Diana bu kısmı çıkardı. 'İtaat etmek' kısmını söylemek yerine 'Onu seveceğine, teselli edeceğine, onurlandıracağına ve hastalık ve sağlıkta onu koruyacağına' söz verdi.
Hem Kate Middleton hem de Meghan Markle, Diana'nın yolunu izledi ve evlilik yeminlerinde 'itaat etme' kısmını söylemedi.
Kraliçe Elizabeth, dört çocuğunu da Buckingham Sarayı'nda, yani evde doğurmuştu. Diana bu geleneğe de karşı gelerek çocuklarını hastanede doğurmuştu. St. Mary's Hastanesi bir gelenek oldu ve William&Kate çifti Diana'yı bu yolda da izledi.
Kraliyet ailesinde ebeveynler kendi işleriyle ilgilenirken çocukları bakıcılara bırakılır ancak anne olmak Prenses Diana'nın en büyük önceliğiydi. Diana ve Charles William henüz 9 aylıkken Avustralya ve Yeni Zelanda'daki resmi bir ziyarete birlikte gitmişti. Bu daha önce eşi görülmemiş bir karardı.
Prens William, annesinin ısrarı üzerine devlet okuluna giden ilk taht varisiydi.
Normal çocuklarla okula gitmelerinin yanı sıra, Prenses Diana, çocuklarının 'normal' bir çocukluk yaşamaları için elinden geleni yaptı. Bazen McDonald's'a gittiler, bazen de toplu taşıma araçlarını kullanıyorlardı.
Diğer kraliyet üyeleri pek konuşmazken, Diana hayatı hakkında dürüsttü, özellikle evliliği bittiği zaman bile dürüst olmaktan vazgeçmedi. Diana verdiği bir röportajda Charles'ın o zamanki metresi ve ikinci karısı Camilla'ya atıfta bulunarak 'Evliliğimiz biraz kalabalıktı çünkü toplam 3 kişi vardı.' açıklamasını yapmıştı.
Diana, kraliyetin eldiven giyme kuralını uygulamıyordu çünkü insanları ziyaret ederken el sıkıştıklarında temas etmek istiyordu. Ayrıca çocuklara şapka varken sarılamadığı için şapka da takmıyordu.
Kraliçe Elizabeth genellikle aşırı renkli kıyafetler giyiyor ancak Diana genellikle siyah kıyafetler de giymeyi tercih ediyordu.
Prenses Diana, 1987 yılında AIDS salgınının en yoğun olduğu zamanlarda dikkate değer bir şey yaptı: Londra'da bir AIDS hastası ile el sıkıştı. Bu basit hareket dünya çapında oldukça ses getirdi ve hakkın hastalığa yakalanma korkusunu biraz olsun azalttı.
1992'de Andrew Morton'ın yayınladığı Diana: Her True Story isimli kitapta Diana'nın yeme bozukluğu olduğu ortaya çıktı. Oğulları, tıpkı Diana gibi zihinsel sağlık sorunları üzerinde dikkat toplamak için çalışmalara devam ediyor.
Yalniz prenses Diana’nin eski esi prens Charles. Bahsettiginiz Philip, kralice Elizabeth’in esi .
Aslında bakınca ne Diana tamamiyle suçsuz ne de Charles tamamiyle suçlu. Charles başından beri Camilla’yı seviyordu. Evlenmeden önce de, evlenirken de, evlendikten sonra da. Elizabeth ve Philip, onu zorla Diana’yla evlendirdiler. Ve evlilik hüsranla sonuçlandı. Ne Charles sadıktı, ne de Diana… Bir ara düzelecek gibi olsalar da Charles, Diana’nın kendi ışığını çaldığını düşündüğü için ondan nefret etmeye başladı. İkisine de, çocuklara da yazık oldu. Bu dediklerim ne kadar doğrudur asla emin olamayacağım sadece okuduklarım ve izlediklerimden yola çıkarak bunları yazdım. Daha iyi bilen ve yanlışımın olduğunu düşünen varsa uyarabilir :)