Türkiye'de son yıllarda giderek artan aşı karşıtlığının Avrupa'da da endişe verici boyutlara ulaştığı belirtiliyor. Bilim insanları aşıya yönelik bu tutum nedeniyle ciddi halk sağlığı sorunlarıyla karşı karşıya kalınabileceği uyarısı yapıyor. Avrupa Parlamentosu, çözüm bulabilmek için aşı karşıtlığını öncelikli gündem maddeleri arasına aldı.
BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın haberine göre, Belçika'daki Leuven ve Anvers üniversitelerinin yaptığı araştırmaya göre, boğmaca, kızamık ve difteri vakalarında belirgin bir artış gözleniyor.
Aynı şekilde Hollanda'da özellikle dini inançları gereği aşıyı reddeden koyu Protestan kesim nedeniyle, çocuklar ve hamile kadınlar ciddi risk altında.
Hollanda Halk Sağlığı Kurumu (RIVM) verilerine göre, ülkenin güney batısından, kuzey Doğusuna uzanan ve 'İncil kuşağı' adı verilen bölgelerde başta kızamık olmak üzere, aşı sayesinde önlenmesi oldukça kolay olan bir çok hastalık görülüyor.
'Tanrı'nın işine karışmak' olarak tanımladıkları aşıyı redden koyu Protestan topluluk nedeniyle, zaman zaman kızamık salgını nedeniyle ölümler meydana geliyor.
Uzmanlar kızamık, difteri ve boğmacanın aşıyla çok kolay önlenebildiğini vurguluyor. Ancak aşı olmadığı takdirde bu hastalıklar uzun süre hastanede kalmaya ve geri dönüşü olmayan ciddi yan etkilere neden olabiliyor. Hatta zaman zaman ölüme bile yol açabiliyor..
Sadece bir aşıyla birçok sağlık sorunun önlenebileceğini belirten Belçikalı uzmanlar, sosyal olarak dezavantajlı gruplar ile gençler ve hamile kadınlar için ek çaba gösterilmesini öneriyor.
Yapılan araştırmalara göre, özellikle sosyal medya ile birlikte hız kazanan güvenilirlikten yoksun haberler, aşı karşıtlığının artmasında ciddi bir rol oynuyor.
Avrupa Parlamentosu (AP) da, giderek artan bu sorunu öncelikli gündem maddeleri arasına aldı.
AP'nin Perşembe günü aşı karşıtlığı ile etkin bir şekilde mücadele edilmesini kararlaştırdı.
Parlamento, üye ülkelere ve Avrupa Birliği (AB) yönetimine aşı konusundaki asılsız bilgilerle mücadele çağrısı yaptı.
AP'ye göre, aşılara karşı güvenin giderek azalması, dünya çapında bir sorun.
Bunun nedenlerinden biri, medyadaki sansasyonel ve güvenilirliği olmayan yanıltıcı haberler. Parlamento, AB Komisyonu'nu bu konuda mücadele etmeye çağırdı.
Aşı karşıtlığının artışındaki tek sorun, 'sahte' haberler değil. Aşı fiyatları da ciddi bir etken. AP'ye sunulan bir rapora göre, bir çocuk için tam bir aşı paketinin fiyatı 2001 ile 2014 arasında 68 kat arttı.
Bu da düşük ve orta gelirli ülkeleri ciddi biçimde olumsuz etkiliyor.
Parlamento, bu ülkelerde aşılara erişimin kolaylaştırılmasını istiyor. Ayrıca AB ülkelerine gelen göçmen ve sığınmacıların aşı taramasından geçirilmesi de, AP tarafından alınan kararlardan biri.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre de, dünya çapında, yetersiz aşılanmış veya hiç aşılanmamış 19 milyon çocuk var.
Örgüt, 'Birbirimizi koruyalım' sloganıyla yeni bir aşı kampanyası başlattı. Kampanyanın amacı, aşılama konusunda herkesi sorumluluk almaya davet etmek.
Her çocuk doğduğunda aşı tablosu çıkarılacak ve her birini zamanı gelince yaptırmak zorunlu olacak. Yok aile getirip yaptırmazsa, doktor gidecek aileye gerekirse polis ile. Şansa bırakılacak şeyler değil bunlar.
insanları umursadıklarını sanmıyorum mesele ilaç şirketlerinin kazanamaması olsa gerek. yakında bir hastalık icat edip korku salıp satış yapmaya çalışırlar ya da kasıtlı salgın yaparlar illaki. böyle şeylerin arkasından hep para çıkıyor.
Bu bağnazlık her yerde başa bela. Ası karşıtları ya dini olarak gözleri bağlanmış bağnaz insanlar, ya da internetten ordan burdan duyduğu saçmalıklarla gözleri bağlanmış bagnazlar. Yani bu iş artık saçmalık boyutunda