PCR testleri işe yarıyor mu, aşı yerine vişne suyu enjekte etsek işe yarar mı?
Aşı karşıtlarının meşhur tezlerine bilimsel yanıtları getirdik.
PCR testleri işe yarıyor mu, aşı yerine vişne suyu enjekte etsek işe yarar mı?
Aşı karşıtlarının meşhur tezlerine bilimsel yanıtları getirdik.
Bu konudaki kutuplaşma sebebiyle aşı karşıtlarının tezleri, onlara verilen yanıtlar bazen gürültüde kayboluyor.
Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim görevlisi Ezgi Altınışık, aşı karşıtlarıyla onların ortaya attığı tezleri tartışıyor.Twitter zincirinde de zihnimizi açacak biçimde anlatıyor.
'Bazıları samimi sorulmuş olsa da çoğunluğu bilim karşıtlığı propagandası biçiminde. PCR'ın temel çalışma prensibi aslında basit. Dizisi bilinen bir genetik molekül normalde hücre içinde çoğaltılırken, PCR sayesinde tüpte çoğaltılıyor.'
'Hangi nükleotid dizisinin varlığına bakıyorsanız ona özgü primer dediğimiz kısa nükleotid parçaları tüpe konuluyor. Bu parçalar gidip karşılığı olan zincirlere bağlanıyor ve enzimler aracılığıyla uzatılıyor.
Primer = figürdeki turuncu parçalar'
'Eğer kişiden alınan örnekte Sars-Cov-2 virüsü bulunmuyorsa primerin bağlanacağı parça da yok demektir. Bu durumda çoğalma olmaz ve sonuç negatif çıkar.'
'Bu kurallara uygun primerler yeterince özgünlük sağlar ve yanlış pozitif/negatif sonuçların önüne geçer. Grip virüsü ile koronavirüsler tamamen farklı ailelere ait. O nedenle bu primerler grip virüsüne bağlanamaz.'
'Tartışma konusu olan multiplex PCR'da aynı anda birden fazla virüse özgü primerler eklenerek farklı virüslerin varlığı tespit edilebilir. Bu araştırmacılara zaman kazandırır.
Şimdiye kadar yapılan PCR'larda grip ile koronavirüsü ayırmak gibi bir amaç yoktu. Sadece koronavirüsün varlığı/yokluğuna bakılıyordu. Burada grip virüsünü koronavirüs ile karıştırma ihtimali yok. Bu zamana kadar koronavirüs pozitif çıkanlar grip değildi.'
'Her yıl grip virüsünün sıklığını tespit etmek üzere zaten grip virüsü taraması yapılıyordu. Son raporlar grip sıklığının düştüğünü gösteriyor.
Solunum yolu hastalıklarına yönelik olarak alınan maske-mesafe-karantina önlemleri gribin de doğal olarak azalmasına yol açmış beklendiği üzere.'
'Her seferinde vişne suyu örneği kullanılması bir yerden bunun yayıldığını gösteriyor. Örnekler ikna etmeye yönelik olarak özel olarak seçiliyor.
Hayır, vişne suyu veya herhangi antikor oluşturmayan bir sıvı aşı sayılmaz. Cevabı çok açık ama örnek basit ve temel biyoloji eğitimi almamış bir kişi için ikna edici. Bu soru karşısında kişiye immünoloji anlatamazsınız. Salak deyip geçmek de mümkün değil.'
'CDC açıklama yaptı, şimdiye kadarki pozitifler aslında gripmiş. Hayır, CDC öyle bir şey demedi. Ancak yalan bir kere yayılınca temizlemek yıllar alıyor. Aynı 'ara form yokmuş' yalanı gibi. Hala buna inanan var. Temizleyemedik.'
'Peki ne yapmalı? Bu kadar örgütlü ve yaygın bir fenomenin karşısına örgütlü bir biçimde çıkmak gerek. Normalde beklenen devlet eliyle yaygın aşı kampanyaları ve bilgilendirmeler yapılması olur ama Sağlık Bakanlığından beklentimiz ortada. Talepkar olmak durumundayız.'
'Dolayısıyla iş yine ülkenin aydın kesimine düşüyor. Bilimsel kurumlar hızla yaygın aşı kampanyaları örgütlemeli. TTB, bilim dernekleri, basın-yayın organları bir yol haritası çizmeli.'
Sizce aşı karşıtlığı mantıklı bilimsel argümanlarla sona erecek ve salgının önüne geçebilecek miyiz?
Aşı ve bilim karşıtı asla değilim. Ama sorulması gereken asıl sorular şu şekilde sıralanabilir: 1-Dünya üzerinde hala etkinliği tartışma konusu olan Covid aşılarının bilimsel koruyuculuk etkisi konusunda bir mutabakata ülkeler arasında neden hala varılamadı? 2- Ülkemizde AKO ve Ruhsatı olmamasına karşın kaç aydır uygulanan bu aşılar bu izinleri neden alamadı? 3- Kızamık, alerji, grip aşılarını yıllarca imzasız beyansız olmuş biri olarak neden sorumluluk beyanı belgesi imzalamak zorundayız? 4- Aşı olan kişinin bulaştırma ve hastalık geçirme riski halen varken aşı olmayanlar neden öcü gibi gösterilip sanki pandeminin asıl nedeni onlarmış gibi lanse edilir? 5- Aşı olup olmama kararı kişinin kendi sağlığı dışında birşeyi etkilememesine rağmen neden baskı mevcut? 6- Dsö nün geçmişte güven kaybettiren olayların içinde olması insanların güvenini halen nasıl sarsmadı?
ben aşı olmadım ama olmama nedenim aşının koruyucu olmaması değil,günümüzdeki diplomat,siyasetçi,yönetici her kimse hiçbirine zerre güven duymamamdır.Onlardan herşeyi beklerim,para için gerekirse bütün dünyanın sağlığıyla oynarlar mı ? oynarlar (bana göre) insanların ölmesini çekinmeden izlerler mi ? izlerler (yine bana göre) insanların "saçma,böyle bişey olması imkansız,yapmazlar,o kadar da değil " dedikleri herşeyi bu insanlardan beklerken şimdi kalkıp ısrarla piyasaya sürdükleri aşıyı neden olayım ki ilaç sektörünün ciddi bir sektör(parasal anlamda) olduğu gerçeği varken.
aşı korur diyosunuz benim komşumun kocası ateşlendi ama asi oldu diye PCR testi yapmamışlar çünkü Corona çıkacaktı ve tezleriniz curuyecekti.Asilar sonrası Corona çıkan çok insan var.