Türkiye'de günden güne eriyen alım gücü sabit gelirli herkesin belini büküyor. Sabit gelirli derken, sabit geliri olmayanların belini bükmüyor değil. Malum her değişken gelirli iş insanı değil. Günlük işçiler, dönemsel çalışanlar, tarım sektöründeki mevsimlik işçiler gibi birçok alanda mavi yakaların da derdi büyük. Peki Türkiye'de gelir ortalaması nedir? Alım gücü ne kadar düştü? Bunlar zor sorular değil ama cevapları zorluyor.
Önce alım gücündeki düşüşle başlayalım. Merkez Bankası'nın enflasyon için oluşturduğu bir hesap makinesi var. Bilmiyorsanız buraya tıklayıp 2021 Ocak ayında 100 liraya aldığınız bir ürün fiyatının, bir sepetin, bir ücretin 2022 Ocak ayında enflasyon ile TÜİK verileri üzerinden karşılığını görebiliyorsunuz.
Karar Gazetesi yazarı Ekonomist İbrahim Kahveci, bugünkü yazısında, 'Enflasyon resmiyette yüzde 70, gıda enflasyonu ise yüzde 90 ama bunlar resmi rakamlar. SGK verileri gösteriyor ki, ücret artışları yüzde 42’lerde kalmış' derken, yine SGK verilerine göre Türkiye'de ortalama maaşın 6.167 TL olduğunu belirtiyor. Türk-İş Nisan ayı açlık sınırını 5.323 TL olarak açıklarken, açlık sınırı dışında çalışanlara kalan paranın 844 lira olduğu görülüyor. Bu para ile kira, elektrik, su, doğalgaz faturası ödenecek ve çocukların okul masrafı da cabası.
Kahveci, TÜİK verilerinde Türkiye'de 2012 yılında %20,90 olan kiracı oranının 2021 yılı itibarıyla %26,76’ya çıkmasına da dikkat çekiyor. Yani Türkiye'de yaklaşık 83 milyon nüfusun, 22 milyon 158 bini kiracı. Kahveci, 'Eğer 2012 yılı rakamı korunsaydı kiracı sayısı 17,3 milyon kişi olacaktı. Yani yaklaşık 5 milyon kişi kötü yönetim yüzünden kirada oturmak zorunda kalıyor' diye de ekliyor.
Siz İstanbul'da ne kadar parayla geçinebiliyorsunuz demeyelim de geçinmeye çalışıyorsunuz diyelim👇
İtibardan tasarruf olmaz. Sizin alım gücünüz düştü diye yüce liderimiz manda yoğurdunu ham yapmasın mı?
IŞIL IŞIL BİR EKONOMİ.