O dönem uygulanan politikalara ek olarak petroldeki pahalılığı da arkasına alarak sosyal harcamaları artırdı, düşük gelir tuzağını aşma yolunda büyük bir adım attı. Chávez yönetimi halkın tüketimde bulunduğu gıdaların fiyatlarının bir kısmını devletin üstlenmesini sağladı, buna sağlık harcamalarını da dahil etti.
Eğitim ve dış ticarette de birçok ortaklık sağlandı, bir manada Venezuela içeride ve dışarıda ılımlı bir atmosferde yükselişe geçti. Küba'yla iyi ilişkileri olan Chávez, son yıllarında o topraklarda tedavi olmayı seçse de tedaviler fayda etmedi, 2013'te yaşamını yitirdi.
Petrol üretimi durduğunda piyasada para ihtiyacı oluştu fakat Chávez kesin emriyle piyasaya Bolivar sürülmemesini emretti. Yani bu noktadan sonra bir Bolivar'ın kaç Dolar edeceğine o karar verecekti. Bu karar petrol fiyatları yüksekken olumlu göstergeler arasında yer alsa da ekonomik dengesizliklerin kapısını da aralıyordu.
Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi'nin başına onun ardından yapılan seçimlerle Dışişleri Bakanı Maduro geldi.
Elde bulunan kaynakların yoksullara yardım için harcandığı fakat bu yoksul kitleye sanayi yatırımı yapılarak iş imkânı yaratılmadığı koca bir dönemin ardından Venezuela o tek kaynağını yitirmiş, krizin eşiğinde olduğu anı göremeden uçurumdan yuvarlanmaya başlamıştı.
Bu durumda bir şey yapılması gerekiyordu çünkü kriz geçici bir kriz değildi ve bu uçurumun bir sonu yoktu.
Öyle ki devletten Dolar alabilmek resmen bir akıl oyununa dönüştü, halk dolar alabilmek için yeni bir yöntem buldu. Bu yönteme göre yurt dışına uçak biletleri alıyorlar, bu yolculukta kullanılacağı söylenerek de devletten Dolar satın alıyorlardı. Kimsenin binmediği boş uçaklar havalanırken 'seyahat için kullanacağız' diyerek alınan Dolarlar işlem görmeye başlıyordu.
Ekonomistler krizin baş gösterdiği bu dönemde kur serbestleştirilseydi her şeyin fiyatının yükseleceğini fakat o dönem sahip olunan kaynaklarla yapılacak girişimlerin uzun vadede ülkeyi kurtarabileceğini söylüyor. Popülist politikalar izin vermediği için, artık çok geç.
Enflasyon önce üç, ardından dört ve bugünlerde beş haneye yükseldi. 40.000 civarında seyreden enflasyonuyla Venezuela'da artık birkaç ekmek almak için bile kucak dolusu para taşınıyor.
Bu tip bir çöküşün hakim olduğu dönemde maaşlara yapılan zamlar da %150'yi aşıyor fakat aynı gün enflasyonun yarattığı erimeyle neredeyse maaşın ederi düşüyor. Maduro buna rağmen 'dünyada maaşlara en fazla zam yapan ülkeyiz' kabilinden propagandalar yapmaktan geri durmuyor.
Maduro yönetiminin verdiği kararla esnaf malları aldığı fiyatın altında satmaya zorlandı, kepenkler kapandı. Bu kararın ardından yaşanan çöküş yönetim tarafından Amerikan tedarikçilerin bir taktiği olarak lanse edilse de, durum ortadayken bu argüman pek de alıcı bulmuyor.
Milyarlarca Dolarlık borcun ödenemediği ve yıllar önce yardımlar yapılan Kolombiya'dan gelen yardımlar olmadan ayakta kalamayan Venezuela'da Maduro Mayıs'ta yeniden başa geçti, ilk konuşması 'emperyalizme gününün gösterildiği' üzerine oldu.
Tüm bu tarihsel tortularıyla krizi somutlaştırarak sonlandıralım. Venezuela'da asgari ücret ortalama 2.5 milyon Bolivar. 1 kilogram domates ise ortalama 1.5 milyon Bolivar'a satılıyor. Bir hamburger menüsü almak için 2 asgari ücret kazanan kişiye ihtiyacınız var, bir tanesi ancak yarım hamburger satın alabiliyor.
Tüm bunlar olurken Maduro'nun aradığı çözümleri merak ediyorsanız hemen paylaşalım, Venezuela vatandaşlarını ABD'nin komplolarına karşı uyarmakla meşgul.
Venezuela Çhomar vs Turkish Çomar
"Dış güçler, Amerika 'nın oyunları" şeklinde kandırılan, ekonomik çöküntüye rağmen hala akıllanmayan halkın geldiği nokta... Ekonomi iyiyken "biz başardık", kötüyken "dış güçler, Amerika 'nın oyunu"... Bu geri zekalılar zannediyor ki, beyaz sarayda 7/24 "bu ülkeyi nasıl bitiririz" şeklinde stratejiler yapılıyor... Elbette Amerika diğer ülkeleri zayıflatmak ya da kontrol edebilmek için stratejiler geliştiriyordur. Fakat bir ülke tarımdan sanayiye, bilimden teknolojiye kadar dünya standartlarının üstünde üretimler ve geliştirmeler yapıyorsa, Amerika sabaha kadar o ülke için strateji geliştirse vız gelir tırıs gider. Mesele Amerika 'nın oyunlar oynamasında değil, asıl mesele Amerika oyun oynasa bile oyunlarını etkisiz kılacak sağlam, üreten ve geliştiren ülkeye, güçlü ekonomiye sahip olmakta. Enflasyon 2 ayda %5 yükseliyorsa, soğan, patates 1 haftada %200-300 zamlanıyorsa ve son 1 ayda bir anda her şeye zam gelmişse, o ekonomi için güçlü denilemez.
bu şey değil miydi ya Türkiye.