Mimari başarıları görebilmek için gözlerimiz hep göklerdir ama biraz da yere, hatta daha derinlere bakmak gerek.
Peki insanlık tarihinde ne kadar derinlere ulaştığımızı tahmin edebiliyor musunuz? Yanıtınız evetse, muhtemelen yanılıyorsunuz.
Mimari başarıları görebilmek için gözlerimiz hep göklerdir ama biraz da yere, hatta daha derinlere bakmak gerek.
Peki insanlık tarihinde ne kadar derinlere ulaştığımızı tahmin edebiliyor musunuz? Yanıtınız evetse, muhtemelen yanılıyorsunuz.
Mezarlar, yerin sadece birkaç metre altında yer alan, insanlığın kazıcılık tarihinin en mütevazı örnekleri olarak görülebilir.
Bunlar derinlik bile sayılmaz zira Nil Timsahlarının yuvaları en derin hayvan yuvası olarak geçse de 12 metreden daha derine inmez.
Uzunluğu kilometreleri bulsa da halen hayli mütevazı olduğunu söylemek gerek.
İlk Hristiyanların Antakya ve Kayseri üzerinden gelerek kendilerine sığınacak bir şehir inşa etmeleriyle ortaya çıkmış bu muazzam yapı.
Yerin tamı tamına 218 metre altına! Bu sığınak savaş sırasında kongrenin barınmasını ve ülke yönetimi için kararlarını yaşam endişesi taşımadan devam etmesini sağlayacaktı.
O günden bu yana hiç ihtiyaç hissedilmedi fakat turizm açısından büyük faydası görüldü.
Yapımına 1858'de başlanmıştı bu kuyunun ve 390 metreye dek inmeleri başta planlanmamıştı. Hikâyesi şöyle:
Kuyunun yakınında bir endüstri okulu vardı ve su tedarik edilmeliydi, civardaki ıslahevindeki kişilere bu görev verildi. Cılız bir mum ışığıyla aydınlatılan kuyuda kazı 24 saat sürüyordu. Su bir türlü çıkmıyordu. Derinlere inmek iyiden iyiye zorlaşmış olsa uzun süren çabalar sonuç verdi. 390 metrede su bulunabildi!
Kim bilebilir bu ufak yapının neredeyse 400 metre derine indiğini?
Sonrasında bu hikâye The 33 adıyla beyaz perdeye de yansıtıldı.
Yüzeyden tamı tamına 2 kilometre derine inmek gerekiyor bu mağaraya ulaşabilmek için uzun yıllar çalışmalar yapıldı, ancak 2007'de en dip noktasına erişebildik.
Burç Halife'den üst üste 3 tane düşünün, yerin altına yerleştirdiğimizde mağaraya ancak ulaşabiliyoruz.
Şaşırmamak elde değil!
Ayrıca İtalya, İsviçre, Avusturya ve Almanya'yı birbirine bağlıyor. Uzunluğuyla da bir rekora sahip tünelin yapımı öyle zorlu koşullarda gerçekleşti ki 8 işçi yaşamını yitirmişti.
En dip noktasına ulaşmak 1 saat sürüyor, kapalı alan korkusuna sahip olanlar için hissedilen süre 1 yıl kadar olacaktır.
Ayrıca bu en dip noktada sıcaklık mevsim fark etmeksizin tam 60 derece.
Şu an dünyanın en derin okyanusundan daha derin bir noktada ve sondajın genişliği 30 santimetre civarında.
Dünyanın merkezine dek olmasa da etkileyici bir derinliğe ulaşmış durumda.
Fakat burada bitmedi, biraz daha derinlere de gittik. 2012 yılında özel bir şirket 12.700 metreye dek ulaşan bir petrol sondajı gerçekleştirdi. Böylece insanlığın yeraltında ulaştığı en derin nokta olarak tarihe bir çentik attık.
Bu çabalarla Dünya ölçeğinde pek ileri gidebildiğimizi söyleyemeyiz. Henüz yerkabuğuna ulaşmak için bile 19 kilometreye ihtiyacımız var. Sonrasında arzın merkezi olarak nitelendirdiğimiz noktaya nasıl ulaşacağımızı yine konuşuruz.
sonra dünya niye bozuluyor dokunmayın artık ekolojik sistem çöküyor
6400km derinlikdeki dunyada sadece 12km delebilmisiz. hos daha derinine inmekde imkansiz gibi keza derine indikce basinc ve sicaklikla kayalar plastiklesiyor, delinen yeri yavasca akarak bir sure sonra dolduruyor. dunya 6400km yaricapinda olabilir ama bunun sadece 100-150km si kati kaya, daha alti manto ve erimis lav. karsilastirinca ayak bastigimiz kati kati kisim kaynar sutun uzerindeki kaymak tabakasi kadar ince. altdan kaynayan sut kaymagi hareket ettiriyor, bir yerden kaymak eriyip sutun icine gomulurken baska tarafdan yeni kaymak tabakisi olusuyor ki erimiz dunya merkezi uzerindeki kaya katmanimizin durumu tam olarak bu, sadece zaman cercevesi farkli.
Birgün o deliklerden lav fışkıracak çekirdeği patlatacağız.Sonra neden dünya yok oldu diye ağla dur.