Arzın Merkezine Yolcuyuz: İnsanlık Olarak Yeryüzünden Ne Kadar Derinlere Gidebildiğimizi Duyunca Ağzınız Açık Kalacak!

Mimari başarıları görebilmek için gözlerimiz hep göklerdir ama biraz da yere, hatta daha derinlere bakmak gerek.

Peki insanlık tarihinde ne kadar derinlere ulaştığımızı tahmin edebiliyor musunuz? Yanıtınız evetse, muhtemelen yanılıyorsunuz.

Önce yere en yakın noktaya, insanlığın en eski kazılarından biriyle başlayalım.

Mezarlar, yerin sadece birkaç metre altında yer alan, insanlığın kazıcılık tarihinin en mütevazı örnekleri olarak görülebilir.

Biraz daha derinlerde, yaklaşık 3 metre derinlikte olimpik havuzlar var.

Bunlar derinlik bile sayılmaz zira Nil Timsahlarının yuvaları en derin hayvan yuvası olarak geçse de 12 metreden daha derine inmez.

Paris'teki yeraltı mezarları ayak bastığımız yüzeyin yaklaşık 20 metre derinlerinde.

Uzunluğu kilometreleri bulsa da halen hayli mütevazı olduğunu söylemek gerek.

Tarihi, Asur kolonilerine dek uzanan Derinkuyu yeraltı şehri yeryüzünden 90 metre derine inşa edilmişti.

İlk Hristiyanların Antakya ve Kayseri üzerinden gelerek kendilerine sığınacak bir şehir inşa etmeleriyle ortaya çıkmış bu muazzam yapı.

ABD'nin 34. başkanı Dwight D. Eisenhower olası bir nükleer savaşa hazır olmak için Greenbrier sığınağını inşa ettirmişti.

Yerin tamı tamına 218 metre altına! Bu sığınak savaş sırasında kongrenin barınmasını ve ülke yönetimi için kararlarını yaşam endişesi taşımadan devam etmesini sağlayacaktı.

O günden bu yana hiç ihtiyaç hissedilmedi fakat turizm açısından büyük faydası görüldü.

Derinliği 390 metre olan İngiltere’de Brighton yakınlarındaki Woodingdean Kuyusu aynı zamanda dünyanın en derin kuyusu.

Yapımına 1858'de başlanmıştı bu kuyunun ve 390 metreye dek inmeleri başta planlanmamıştı. Hikâyesi şöyle:

Kuyunun yakınında bir endüstri okulu vardı ve su tedarik edilmeliydi, civardaki ıslahevindeki kişilere bu görev verildi. Cılız bir mum ışığıyla aydınlatılan kuyuda kazı 24 saat sürüyordu. Su bir türlü çıkmıyordu. Derinlere inmek iyiden iyiye zorlaşmış olsa uzun süren çabalar sonuç verdi. 390 metrede su bulunabildi!

Woodington kuyusu halen insanoğlunun kendi elleriyle inebildiği en derin nokta. Kuyunun dıştan görünüşü de şöyle:

Kim bilebilir bu ufak yapının neredeyse 400 metre derine indiğini?

Aslında daha derinlere de gittik, belki hatırlarsınız Şili'de 700 metre derinliğindeki altın madeninde 2010 yılında 33 madenci mahsur kalmıştı.

Sonrasında bu hikâye The 33 adıyla beyaz perdeye de yansıtıldı.

Artık korkutucu derinliklere doğru gidiyoruz. Gürcistan'daki Krubera Mağarası dünya üzerinde bilinen en derin mağara.

Yüzeyden tamı tamına 2 kilometre derine inmek gerekiyor bu mağaraya ulaşabilmek için uzun yıllar çalışmalar yapıldı, ancak 2007'de en dip noktasına erişebildik.

Bu mağaranın derinliğini gözümüzde canlandırmak için göklerde inşa ettiğimiz en yüksek yapıdan yola çıkalım.

Burç Halife'den üst üste 3 tane düşünün, yerin altına yerleştirdiğimizde mağaraya ancak ulaşabiliyoruz. 

Şaşırmamak elde değil!

En derin noktası yerin 2.3 kilometre altına inen Gotthard Base Tüneli Alp Dağları'nın altından geçiyor.

Ayrıca İtalya, İsviçre, Avusturya ve Almanya'yı birbirine bağlıyor. Uzunluğuyla da bir rekora sahip tünelin yapımı öyle zorlu koşullarda gerçekleşti ki 8 işçi yaşamını yitirmişti.

Güney Afrika'da yerin 4 kilometre derinindeki Mponeng Altın Madeni hâlâ aktif.

En dip noktasına ulaşmak 1 saat sürüyor, kapalı alan korkusuna sahip olanlar için hissedilen süre 1 yıl kadar olacaktır.

Ayrıca bu en dip noktada sıcaklık mevsim fark etmeksizin tam 60 derece.

Geldik en derine, Rusya'da Kola Yarımadası'na. Kola Derin Sondajı 1970 yılından beri kazılmaya devam ediyor.

Şu an dünyanın en derin okyanusundan daha derin bir noktada ve sondajın genişliği 30 santimetre civarında.

Dünyanın merkezine dek olmasa da etkileyici bir derinliğe ulaşmış durumda.

Evet, tam 12.226 metre derinlikte ve bu derinlikte ortam sıcaklığı 185 dereceye yakın olduğu için daha derine inilemiyor.

Fakat burada bitmedi, biraz daha derinlere de gittik. 2012 yılında özel bir şirket 12.700 metreye dek ulaşan bir petrol sondajı gerçekleştirdi. Böylece insanlığın yeraltında ulaştığı en derin nokta olarak tarihe bir çentik attık.

Bu çabalarla Dünya ölçeğinde pek ileri gidebildiğimizi söyleyemeyiz. Henüz yerkabuğuna ulaşmak için bile 19 kilometreye ihtiyacımız var. Sonrasında arzın merkezi olarak nitelendirdiğimiz noktaya nasıl ulaşacağımızı yine konuşuruz.

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
YORUMLAR
09.10.2018

sonra dünya niye bozuluyor dokunmayın artık ekolojik sistem çöküyor

Pasif Kullanıcı
09.10.2018

Yeri kazmanın nasıl bir ekolojik zararı olduğunu anlayamadım. Kola Yarımadası da inin cinin top attığı bir yer. Herhangi bir doğal zenginlik için değil, "Acaba en çok ne kadar derine inebiliriz ?" diye kazılıyor.

09.10.2018

6400km derinlikdeki dunyada sadece 12km delebilmisiz. hos daha derinine inmekde imkansiz gibi keza derine indikce basinc ve sicaklikla kayalar plastiklesiyor, delinen yeri yavasca akarak bir sure sonra dolduruyor. dunya 6400km yaricapinda olabilir ama bunun sadece 100-150km si kati kaya, daha alti manto ve erimis lav. karsilastirinca ayak bastigimiz kati kati kisim kaynar sutun uzerindeki kaymak tabakasi kadar ince. altdan kaynayan sut kaymagi hareket ettiriyor, bir yerden kaymak eriyip sutun icine gomulurken baska tarafdan yeni kaymak tabakisi olusuyor ki erimiz dunya merkezi uzerindeki kaya katmanimizin durumu tam olarak bu, sadece zaman cercevesi farkli.

12.10.2018

Birgün o deliklerden lav fışkıracak çekirdeği patlatacağız.Sonra neden dünya yok oldu diye ağla dur.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ