Artık Qr Kodlu Menüler Müşterileri Tatmin Etmiyor! Baskı Menü Sistemine Geri mi Dönülüyor?

COVID-19 salgını nedeniyle QR kodlu menülerin popülaritesinin arttığı ve birçok restoranın bu yönteme geçtiği zamanları hatırlıyor musunuz? Salgın, teması en aza indirme ve hijyen önlemlerinin artırılması gerekliliğiyle QR kodlu menüleri kullandık ve fakat o günler geride kaldı. Artık geleneksel fiziksel menülerin sunduğu deneyime ve dokunarak, görerek seçim yapma güzelliğimize geri dönebilir miyiz?

The New York’s Times’ın bildirdiğine göre dünyada birçok restoran fiziksel menülere geri dönüyor çünkü müşteriler QR kod menülerinden nefret ediyor.

Bir restoran sahibi Times'a verdiği röportajda QR kod menüsünün esasen 'romantizmin antitezi' olduğunu çünkü konuşmayı engelleyebileceğini söyledi. Eğer bu soru bana da sorulsaydı aynı cevabı verirdim. Bıktım artık masanın kenarındaki kodu telefona denk getirmeye çalışmaktan. Yazının devamında bu konudan bahsedeceğim. 

QR menü sözde hijyen içindi. Şimdi bir restorana gittiğimizde ilk işimiz telefonları kullanarak menüye bakmak oluyor. Telefon hijyenik değildir. Buna ek olarak internet kaliteniz de her zaman iyi olmayabilir. Yemeğin hemen öncesinde telefonla temasın ne kadar sağlıklı olduğu koca bir soru işareti… Müşteri olarak özensiz hissettiren bu kodlu sistem hala birçok işletmenin işine geliyor. Neden mi?

Salgın gerekçeleri geçerliliğini kaybetmiş olsa da küçük veya büyük birçok işletmeler QR kodlu menüye devam etmekteler. Elbette işletmeler özelinde bu devamlılığı sağlayan onlarca neden sayılabilirse de en başta gelen neden fiyat değişikliğine yetişmek. Bu haklı bir gerekçe gibi görünse de teknolojiye daha az aşina olan veya yaş nedeniyle dijital menülerle zorlanan müşterilerin sosyal desteğe ihtiyacı var, kodlara değil.  QR kodlu menüler, kâğıt ve baskı maliyetlerini azaltarak çevresel etkileri en aza indiriyor bilgisi de QR seçeneğini seksi hale getiriyor. 

İşletmecilerin de bildiği gibi çoğumuz için yemeğe çıkmak veya bir kahve almak moladır, özenli bir aradır. Tam burada seçim yapmak için heyecanlanmak da çoğumuz için normaldir. Sıra dışı bir örnek olacak olsa da Adile Sultan Kasrı’ndaki Borsa Lokantasında kadın müşterilere gelen menüde fiyat yazmıyor olması bana hep çok nezaketli gelmiştir. Bu türden bir menü uygulaması elbette çok nadir kullanılıyor. Demek istediğim şu ki restoranlar dinlendiğimiz, birbirimize özel hissettirdiğimiz, birlikte ne yiyeceğimize karar verdiğimiz, duyduklarımızla, gördüklerimizle, kokladıklarımızla da doyuma ulaştığımız yerlerdir. 

Fiyatların kolay güncellenmesi ve masrafları azaltması gibi işletme menfaatleri öncelikli bir QR uygulaması bu kadar irileştiğinde müşterilerin bir restorana sadakatleri de olumsuz etkileniyor. Bir işletmeye tekrar gitme motivasyonunu düşüren bir diğer neden de sosyal bağ kuramamak. Kulağa abartılı gelse de biz garsonlarla ilişki kurmayı seviyoruz. Garsonlarla etkileşim kurmayı, öneri almayı ve kişisel hizmetin sunduğu deneyimi tercih ediyoruz. 

Teknolojiye açık olmanın yanı sıra, sosyal temasa rakip teklifler tepki görmeye devam edecek. Böyle bakacak olursak garsonların müşterilere önerilerde bulunabildiği, soruları yanıtladığı ve kişisel bir hizmet sunabildiği işletmeler daha uzun ömürlü olacaklar, üstelik sürekli değişen fiyatlara ve sayısız değişkene rağmen... Çünkü ne yiyeceğini seçmek basit görünen dünyanın en önemli kararıdır. Ne yiyeceğimizi sadece iştahla değil ihtimamla seçeriz. 

Twitter

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı