30 yaşınıza geldiğinizde kırmanız gereken 10 alışkanlığı sizler için derledik. Eğer 30'larınızı geçtiyseniz de üzülmeyin, bir şeyleri değiştirmek için hiçbir zaman geç değildir! Hadi buyurun 👇
30 yaşınıza geldiğinizde kırmanız gereken 10 alışkanlığı sizler için derledik. Eğer 30'larınızı geçtiyseniz de üzülmeyin, bir şeyleri değiştirmek için hiçbir zaman geç değildir! Hadi buyurun 👇
Gençken sorunlarınızı aileniz veya arkadaşlarınızla paylaşmak çok daha kolaydır. Ancak zaman geçip yaş aldıkça sorunlarınızı paylaşmak çok daha zor hale gelir. Yaş aldıkça sorumluluklarınız da artar ve hayatınızda belirsizlikler için çok daha az yer kalır. Bu noktada diğer insanların sizin problemlerinizi çözmesini beklemeyin. Bunun yerine, problemlerinizi çözmek için kendiniz çözüm yolları düşünün.
Küçükken en büyük sorumsuzluğumuz ödev yapmayı unutmak olabilir. Ama biliyosunuz ki büyüdükçe işler bu şekilde ilerlemiyor. Sorumluluklarımız ve görevlerimiz artıyor. İş yerinde unutulan bir rapor veya düşünmeden konuşulmuş bir laf başınızı ağrıtabilir. Yetişkenlerin dünyasında maalesef sorumsuz davranışlara yer yok. Bu yüzden hiçbir adımınızı düşünmeden atmayın.
Ertelemek bir insanın sahip olabileceği en zararlı alışkanlıklardan biridir. Bahsettiğimiz şey 'bu ödevi de yarın yaparım' gibi ertelemeler değil tabii ki. Hayatımız ile alakalı vereceğimiz önemli kararları ya da atacağımız önemli adımları da ertelemekten bahsediyoruz.
Gelecekteki planları erteleyip anın tadını çıkarmak insanın doğasında vardır fakat bir işi hemen yapabilmek varken neden bekleyelim ki? Ayrıca bir şeyleri erteledikçe başlamak için gerekli enerji ve motivasyonu bulmak giderek zorlaşır.
İnsanlar sosyal canlılardır ve etrafındaki insanların onlar hakkında ne düşündüklerine önem verirler. Fakat bu durum, insanların bizim nasıl davranmamız, giyinmemiz ya kiminle beraber olmamız gerektiğini etkilemesi anlamına gelmemelidir. Hayat, 'Elalem ne der, ne düşünür' diye kafa yormak ve buna göre yaşamak için çok kısa!
Hepimizin hayatında ters giden olaylar veya aksilikler yaşanıyor. Hayat bu, sorunlar elbette olacaktır. Önemli olan bu sorunlarla nasıl başa çıktığınızdır. Size tavsiyemiz; evde, iş yerinde veya özel hayatınızda karşılaştığınız problemler hakkında şikayet etmeyi bırakmalı ve onlar hakkında bir şeyler yapmalısınız.
Sağlıklı beslenmek ve spor yapmak yoğun iş temposunda çalışan insanları zorluyor olabilir. Ancak yaşımız arttıkça sağlığımıza daha fazla özen göstermemiz gerekiyor. Düzensiz beslenme ve hareket etmeme hem fiziksel hem zihinsel sağlığımızı oldukça kötü etkiliyor. Akşamları yürüyüşe çıkın, öğle aralarınızda sağlıklı yiyecekler yiyin ve dış görünüşünüze özen gösterin. Bunları yaptığınızda modunuz nasıl yükseldiğine inanamayacaksınız!
Küçükken hepimiz saatlerce hayal kurar ve kurduğumuz hayallerin gerçekleşmesini isterdik değil mi? İnsan büyüdükçe önce kurduğu hayallerin gerçekleşmemesinden korkuyor sonra hayal kurmaktan vazgeçiyor. Biliyoruz kucağa biraz klişe geliyor ama hayal kurmaktan asla vazgeçmeyin. Bizi biz yapan şeyler hayallerimizdir. Hem sizce de bir umut değil midir yaşamak?
Çocukken kendimizi savunmamıza gerek kalmıyordu çünkü ebeveynlerimiz bizi savunuyordu. Büyüdüğümüz zaman bizim sorumlarımızla ilgilenmesi gereken tek kişi kendimiz oluyoruz. Kendinizi savunmaktan ve sorunlarınızı tek başınıza çözmekten çekinmeyin. Çünkü sizin dışında kimse bunu yapamaz!
Biliyorsunuz ki birinden yardım istemekle o kişiden faydalanmak arasında ince bir çizgi var ve bazı insanlar yardım istemenin ayarını kaçırabiliyor. Sizin de çevrenizde böyle insanlar olabilir. Böyle insanlara yardım etmediğiniz zaman kendinizi suçlu hissetmeyin ve kimsenin sizden faydalanmasına izin vermeyin.
Durumunuz çoğu kişiden iyi olabilir, bunun için tabii ki şükretmek gerekir. Ancak sadece elinizdekilerle yetinmek daha iyisine ulaşmanıza engel olabilir. Sizce de her şeyin daha iyisini hak etmiyor musunuz? Size küçük bir tavsiye; sıra dışı olana sahip olabilecekken sadece normal olan ile yetinmeyin!
Kimseyi s*klemeyin..
yapabiliyorsanız beyninize reset atın arkadaşlar. bütün hayat kalıplarından çıkın. evlenip cocuk yapmazsan sonun huzur evi olur seklındeki beyin yıkamaları atın üstünüzden. imkanınız varsa kurumsaldan da kurtulun. orasıda baska bi beyin yıkama. hayatınıza bakın. hayallerınızın pesınde kosmaya calısın. kendınızı asla ama asla ıhmal etmeyın. en onemlısı sızsınız gerısı bos.
Bu şey gibi olmuş "takma kanka"