Ekonomi kısa sürede toparlar
Terör saldırıları, hükümetin kurulmasının gecikeceğine dair işaretler ve turizmdeki gerileme... Bütün bunlar kamuoyunda ekonominin kötüye gideceğine dair bazı endişeler yaratıyor. Katılıyor musunuz?
Benim o yönde bir kaygım yok. Ekonomi konusunda, Türkiye olarak ciddi sıkıntılar içerisinde olacağımıza ihtimal vermiyorum. Belki bir ufak sıkıntı yaşanabilir ama siyaset eğer süratle sağlıklı bir geçiş sağlayabilirse çok kısa zamanda Türkiye toparlar, herhangi bir etkilenme de söz konusu olmaz. Turizmde de öyle ciddi bir etkilenme olacağına ihtimal vermiyorum. Bir tarafta bir sıkıntı yaşanırken bakıyorsunuz şimdi mesela Almanlar yüklendi, yani Rusya tarafından bir sıkıntı olunca... Bir de tabii daha fazla para harcayan turist sayısında bir artış var. Bu da olumlu bir gelişme.
‘Partilerin kapatılmasına hep karşı oldum’
HDP’yle ilgili kapatma davası tartışmalarını nasıl yorumluyorsunuz?
Ben partilerin kapatılmasına her zaman karşı oldum. Hatta 2010’da anayasa değişikliği çerçevesinde partilerin kapatılmasına artık son verecek bir maddeye de yer vermiştik. Ancak CHP, MHP ve o dönemki BDP parlamentoyu terk etti, bizim içimizden 3-5 tane milletvekili arkadaşımız ihanet etti. 330’u bulamadık. O madde referanduma girmiş olsaydı, partilerin kapatılması diye bir şeyden söz edilemeyecekti. Partilerin kapatılmasını kim istiyor belli. Meclis kayıtlarında var. Kim kimi aldatıyor? Benim tezim şudur. Gerçek kişi ile tüzel kişiyi ayırmamız lâzım. Gerçek kişi bir suç işliyorsa, bedelini ödemeli. İster siyasette, ister siyaset dışında. Tüzel kişiyi cezalandırmanın anlamı olmaz. Bir parti kapatılır, diğeri açılır. Nitekim zaten birçoğunun yedek partileri bile var. Hangi parti olursa olsun, birisi suç işliyorsa, cezasını çekmelidir. Ki bu konuyla ilgili şu anda, dokunulmazlıkları kaldıralım vs. biçiminde meydan okumalar var.
Bu Parlamento’nun vereceği bir karardır. Yani bu sadece kürsü masuniyeti mi olur yoksa kürsü dışında yine kapsamı olmaya devam mı eder, bunların hepsi, aralarında müzakere ederek verebilecekleri bir karardır. Yasama organı konumunda değilim. Sadece, yasama organının vereceği kararlar üzerinde belli bir tasarruf yetkim vardır. O yetkimi kullanırım o kadar.