Bir tiyatroyu radyodan dinlediğinizi hayal edin. Kulağınız radyoda, gözleriniz zihninizden geçen tasvirlerle etrafınızdaki eşyalara veya duvara odaklı, dalıp gitmişsiniz. Alabildiğine özgürsünüz. Hikâyedeki karakterler, ortam hayal gücünüzün eseri.
Böyle bir ortamı hayal etmek ben de dâhil, çoğumuz için oldukça zor. Bunu yaşayan nesilden dinleyerek zihnimizde canlandırmaya çalışıyoruz. Ama ne kadar başarılı olabiliyoruz, tartışılır. Şimdilerde podcastler, sesli kitaplarla bu hava canlandırılmaya çalışılıyor. Ancak çoğumuz bir yere yetişirken ya da bir şeyler yaparken dinlemeyi tercih ediyoruz. Sadece radyo tiyatroları da değil, ilerleyen dönemlerde televizyonun olduğu zamanlardaki dönem filmlerini hiç izlediniz mi? Tasvirlerin ne kadar edebi bir dille yapıldığına dikkat ettiniz mi? Hatta dönem filmlerinde kullanılan kelime dağarcığı ile günümüzdeki arasında bile oldukça fark var. Konuşmalarında, okuduğu kitaplardan atıfta bulunan insanlar, kelimesi kelimesine hatırlanan şiirler…
Günümüzde kelimesi kelimesine bir kitabın belli bir bölümü hatırlamak bir yana, çok uzun yazıları okumakta bile zorluk çekmeye başladık. Hatta görsel içeriklerin bile belli bir dakika üzerinde olanları yarıda bırakılıp kapatılıyor. Çarpıcı, kısa içerikler dikkat çekiyor. O da belli bir süre sonra etkisini kaybediyor. Hızlı tüketiyor, hızlı unutuyoruz.
Ev telefonlarının olduğu dönemde yaşayanlar, aradan yıllar geçmiş olsa bile kendi telefon numaralarını ve yakınlarının numaralarını hatırlayabiliyor. Ancak günümüzde, telefon numaralarını, adresleri vs. unutuyoruz. Çünkü hafızamızdan bağımsız olarak bu bilgileri bizim için depolayacak akıllı cihazlarımız var.
Gelin, Hafıza ve Dikkate Yakından Bakalım
Bellek; duyumsal, kısa süreli ve uzun süreli olmak üzere üç başlıkta incelenir.
-Duyumsal Bellek: Duyu organlarından gelen bilgilerin geçici olarak tutulduğu kısımdır. Buradaki bilgi ya işlenir ya da yok edilir. Bilgiler burada 1-4 saniye kadar kalır. İşlenecek bilgilerin seçilmesi ve kısa süreli belleğe aktarılması ya da yok edilmesinde etkili olan parametre dikkattir. Bilgi alabilme kapasitesi sınırsızdır.
-Kısa Süreli Bellek: Çalışma belleği de denilen bellek türünde dikkat aracılığı ile aktarılan bilgi yaklaşık 20 saniye kadar kalır. Sınırlı bir kapasitesi vardır.
-Uzun Süreli Bellek: Tekrarlama yoluyla, kısa süreli bellekten, uzun süreli belleğe gelen bilgiler burada kalıcı hale gelir. Sınırsız bir kapasitesi vardır. Aktarıldıktan sonra da geri çağırılabilir. (Öğrendiğiniz bir bilgiyi hatırlamak). Uzun süreli belleğe aktarılan bilgi nöron dediğimiz beyin ve vücut arasında bilgi taşıyan sinir hücreleri arasındaki sinaps adı verilen bağlantılarda değişime yol açar. Bu sinapsları ağacın dallarına benzetirsek eğer, dallar kalınlaşır ve yeni dallar oluşturup komşu nöronlarla bağ kurar. Bilginin uzun süreli olarak kalmasının yollarından biri de bu aslında. Bir bilginin kalıcı hale gelmesi, önceden öğrendiğimiz bilgilerle bağlantılar oluşturmamıza bağlıdır. Diğer bilgilerle ilişkisel bir ağ oluştururuz.