İngiliz feminist ve yazar olan Virginia Woolf, artık kendisini yeterince yetenekli hissetmiyordu. Üstelik her gün savaş korkusu ile yaşıyordu. Bu nedenlerden dolayı yaşadığı sıkıntı ve stres sebebiyle 28 Mart 1941 yılında ceplerine taş doldurarak Ouse Nehrine atlayarak intihar etti.
Woolf çok sevdiği eşine bu veda mektubunu bıraktı...
'Sevgilim, yine çıldırmak üzere olduğumu hissediyorum. O korkunç yeniden yaşayamayacağımı hissediyorum. Ve ben bu kez iyileşemeyeceğim. Sesler duymaya başladım. Odaklanamıyorum. Bu yüzden yapılacak en iyi şey olarak gördüğüm şeyi yapıyorum. Sen bana olabilecek en büyük mutluluğu verdin. Benim için her şey oldun. Bu korkunç hastalık beni bulmadan önce birlikte bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemezdim. Artık savaşacak gücüm kalmadı. Hayatını mahvettiğimin farkındayım ve ben olmazsam, rahatça çalışabileceğini de biliyorum. Bunu sen de göreceksin. Görüyorsun ya, bunu düzgün yazmayı bile beceremiyorum. Söylemek istediğim şey şu ki, yaşadığım tüm mutluluğu sana borçluyum. Bana karşı daima sabırlı ve çok iyiydin. Demek istediğim, bunları herkes biliyor. Eğer biri beni kurtarabilseydi, o kişi sen olurdun. Artık benim için her şey bitti. Sadece sana bir iyilik yapabilirim. Hayatını daha fazla mahvedemem. Bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemiyorum.'
Bir de Mehmet Pişkin vardı o da videoda intihar nedenini falan açıklayıp kendini vurmuştu. Hatırlayan vardır mutlaka baya etki yaratmıştı ülkede.
#3 İntiharından yıllar sonra suçlamalardan aklanmıştı sanırım.
#9 Mayakovski'nin Yesenin'e ithafen yazdığı bir şiir vardır; "şu yaşamda en kolay iştir ölmek asıl güç olan yeni bir hayata başlamak..."