Arkalarında Bıraktıkları Göz Alıcı Şaheserlerle Tüm Sanat Alemine Yön Vermiş Dünyaca Ünlü Mimarlar

Sanat deyince akla medeniyet gelir. Etrafımızda gördüğümüz binalar hem hayatımız kolaylaştıran hem de kültürün sanatsal bir ifadesidir. Mimarlar, içinde bulunduğumuz medeniyeti sadece yaşatmakla kalmaz, aynı zamanda da güzelleştirir. Biz de bu içeriğimizde eserleriyle sanata yön vermiş dünyaca ünlü mimarları listeledik. Detaylar içeriğin devamında! 👇

Dünyaca ünlü mimarlar, geçmişten günümüzde hem sanatlarını konuşturdular; hatta yeri geldi yenilikçi tarzlarıyla dünyayı sarstılar.

Frank Lloyd'un da dediği gibi: 'Tüm sanatların anası mimaridir. Kendi mimarimiz olmadan kendi medeniyetimizin ruhuna sahip olamayız.'

Gelin tüm bu mimariye ve dünyaya yön veren mimarlara beraber bakalım! 👇

16. Michelangelo (1475-1564)

Her ne kadar resim yeteneğiyle tanısak da Michelangelo aynı zamanda yetenekli bir mimardı. Klasik tarzlardan sıyrılmış ve geleneksel beklentilere meydan okuyan kişilikler arasındaydı. 1523 yılında Michelangelo manastırın üstüne iki katlı bir kütüphane tasarlaması için görevlendirildi.

Michelangelo, İtalya'nın Laurentin Kütüphanesi'nin tasarımında radikal ilkeler kullandı ve klasik sanat kurallarını çiğnedi.

Örneğin, geleneksel olarak kullanılan elementleri sadece süsleme olarak kullandı. Michelangelo'nun mimariye en ünlü katkısı muhtemelen Vatikan Aziz Petrus Bazilikasının kubbesidir. Dünyanın en tanınmış simge yapılarından biri olarak duruyor. Fakat Michelangelo, erken öldüğü için kubbenin mimarisini tamamlayamadı.

15. Mimar Sinan (1486-1588)

Mimar Sinan, 16. yüzyılda çoğunlukla cami, saray, okul ve birçok binanın tasarımının yanında üç yüzden fazla yapının tasarımına öncülük etti, ayrıca Osmanlı İmparatorluğu'nda hem siyasi gücün hem de İslam inancının önemli bir sembolü olan kubbeli caminin tasarımını da mükemmelleştirdi.

Mimar Sinan'ın başyapıtları arasında, ülkemizdeki Edirne Selimiye Camii ve İstanbul'daki Süleymaniye Camii bulunmaktadır.

Yeniçeri Kolordusuna alındıktan sonra topçu şefliğine yükseldi, ilk olarak tahkimatlar ve köprüler tasarlayarak mimarideki yeteneğini sergiledi. 1538 yılında İmparatorluk Mimarları Şefi oldu ve camiler inşa etmeye başladı.

14. Imhotep (Milattan önce 2667-2648)

Halkın içinde biri olmasına rağmen Mısır'ın üçüncü Hanedanlığından Firavun Djoser'ın baş mimarı olarak görevlendirildi ve her şeyin yanı sıra tarihteki ilk mimarlardan olduğu bilinmektedir.

Imhotep, Sakkara Piramitlerini yapmasıyla biliniyor.

Öncesinde piramitler kil ve tuğladan yapılmış olsa da Imhotep taş bloklar kullandı ve dış kısımları kireçtaşı ile kapladı. Imhotep'in bu tasarımı sonraki mezar yapılarını da etkiledi ve Giza'nın Büyük Piramidi gibi yapılara da ilham verdi.

13. Sir Christopher Wren (1632-1723)

Wren, zamanının çok ama çok ilerisinde bir mimardı. Oxford'da astronomi profesörü olmasının yanında mimariye olan ilgisi de bir hayli fazlaydı. 1660'larda Oxford'daki Sheldon Tiyatrosunu tasarlamak üzere görevlendirildi ve barok mimarisini incelemek için Paris'i ziyaret etti.

👇

İtalyan Rönesansı'ndan Barok Döneme! Modern Görsel Tarihi Şekillendiren En Önemli Sanat Akımları

Wren, Aziz Paul Katedrali'nin tasarımının yanı sıra elliden fazla tasarıma da öncülük etti.

Wren tarafından tasarlanan diğer binalar arasında Royal Naval College, Greenwich Hastanesi ve Hampton Court Sarayının cephesi de vardı.

12. Louis Sullivan (1856-1924)

1871 yılında Chicago'da çıkan bir yangından sonra Sullivan, mimari alanda yıkılan binaları kullanarak birçok yapıya imza attı. Daha küçük yaşlardayken Frank Furness ve William Le Baron Jenny'nin ofislerinde de çalıştı. 1881 yılında Dankmar Adler'ın firmasına ortak olduğunda daha 24 yaşındaydı.

İlk gökdelenlerden biri olan New York'taki Garantörlük Binası Buffalo, Sullivan'ın ilk eserlerinden biri olarak kabul edilir.

Jenney gibi diğer mimarlar, daha uzun yapılar inşa etmek için çelik kullanmaya başlayınca 'gökdelen' kavramı ortaya çıktı. Sullivan, yeniliklere açık olduğu için bunu gökdelen inşalarına da yansıttı ve bu nedenle kendisi 'Gökdelenlerin Babası' olarak biliniyor.

11. Le Corbusier (1887-1965)

Le Corbusier, aşırı derecede yapısal özellik taşımayan süslemeleri reddederek işlevciliği benimsedi ve yapılarında genellikle modern beton ve çelik malzemeleri tercih etti. Özellikle ev tasarımlarıyla ön plana çıkan Corbusier, mimarlık tarzının gelişiminde de büyük bir rol oynadı.

Le Corbusier tasarımlarında, serbest akışlı kat planlarının yanı sıra yapıdan bağımsız olan duvarları da içine alan sütun desteğini kullandı.

Binalarını sütunlara yerleştirdi ve bunun sebebinin kısmen hijyenik bir yaşam tarzı için elverişli olduğuna inanmasıydı. Ve son olarak, bina tasarımları bahçeleri de içine alan düz çatılar içeriyordu.

10. Antoni Gaudi (1852-1926)

İspanyol mimar Antoni Gaudi, kendine özgü bir stil geliştirdi. 1852'de İspanya'nın Katalonya bölgesinde doğan Gaudi, ilhamını doğadan, Tanrı'nın yaratımından alarak Tanrı'yı yüceltebileceğine inanan bir Katolik'ti.

İpuçlarını doğadan alan Gaudi, düz çizgiler, çeşitli dokular ve canlı renkler yerine eğrileri tercih etti.

Barselona'daki Sagrada Familia Katedrali en ünlü eseri olarak bilinir. Bununla birlikte, katedral 1926'da hayatını kaybetmesine rağmen bitmemişti ve çalışmalar devam etmesine rağmen katedral bugüne kadar hala bitmemiş olarak kaldı.

9. Ludgis Mies van der Rohe (1886-1969)

1886'da Almanya'da dünyaya gelen Ludwig Mies van der Rohe, 19. yüzyılın daha süslü, geleneksel stillerinden 20. yüzyılın şık, minimalist tarzlarına geçiş yapan modern mimardan biriydi.

Özlüğün önemini vurgulayan Rohe, aşırı süsleme olmadan sadelik ve zarafete önem veriyor.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeyken Mies, New York'taki Seagram Binası ve Chicago'daki Lake Shore Drive daireleri de dahil olmak üzere birçok tanınmış gökdelen tasarladı. Sanayi Çağını bina tasarımlarında yansıtmaya çalışırken sık sık karşılaştığımız çeliklere de yer verdi.

8. Ieoh Ming Pei (1917-2019)

1917'de Çin'de dünyaya gelen Ieoh Ming Pei, 1930'larda mimarlık okumak için Amerika Birleşik Devletleri'ne geldi. Ancak mezun olduğunda, II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi nedeniyle Çin'e geri dönemedi. Bunun yerine, Amerika Birleşik Devletleri'nde kaldı ve 1954'te oranın vatandaş oldu.

Pei, çalışmalarında modernizmi ve gelenekselliği bir araya getirmeye çalıştı.

1960'larda Pei, John F. Kennedy Uluslararası Havaalanı'ndaki terminali tasarlaması için seçildi ve 1974'te Washington, D.C.'deki Ulusal Sanat Galerisi Doğu Binasını tasarladığında uluslararası bir ün kazandı. Ayrıca kendisi 1989 yılında inşa edilen Paris'teki Louvre Müzesi'nin avlusundaki cam piramit yapısıyla da tanınır.

7. Norman Foster (1935-)

Foster, 1935 yılında İngiltere'nin Manchester kentinde doğdu ve Manchester Üniversitesi ve Yale Üniversitesi'nde mimarlık alanında yüksek lisans derecesi aldı. 1967'de Foster + Partners firmasını kurmadan önce Richard ve Su Rogers ile birlikte kurdukları Team 4 firmasında eşi Wendy Foster ile çalıştı.

Foster, mühendis Michel Virlogeux ile birlikte tasarladığı Güney Fransa'daki Millau Viyadüğü gibi dünyanın dört bir yanındaki binaların tasarımında büyük rol oynamıştır.

Ancak Londra'ya gelen ziyaretçiler, Foster'ın British Museum'un Büyük Mahkemesi, Milenyum Köprüsü, Londra Belediye Binası ve Gherkin gibi yerel projelerine de tanıklık edebilirler.

6. Arata Isozaki (1931-)

Japon mimar Arata Isozaki, 1931 yılında Kyushu'da doğdu. II. Dünya Savaşı sırasında gördüğü yıkımlardan etkilendi ve Tokyo Üniversitesi'nde hasarlı şehirleri yeniden inşa etmekle için mimarlık okudu.

Isozaki'nin projelerinin toplamı yüzden fazla olmakla birlikte mimarlığa yaptığı önemli katkılardan dolayı 2019 Pritzker Mimarlık Ödülüne layık görüldü.

Sonraki birkaç on yıl boyunca, Isozaki'nin uluslararası projeleri arasında Barselona'daki Palau Sant Jordi; Orlando, Florida'daki Team Disney Binası; Doha'daki Katar Ulusal Kongre Merkezi; Çin'deki Şanghay Senfoni Salonu ve daha fazlası vardı.

5. Eero Saarinen (1910-1961)

1910 yılında Finlandiya'nın Kirkkonummi kentinde mimar Eliel Saarinen ve heykeltıraş Loja Gesellius'un oğlu olarak dünyaya gelen Saarinen, Paris'te heykeltıraşlık ardından Yale Üniversitesi'nde mimarlık eğitimi aldı. Cranbrook Sanat Akademisinde ders verdi, Charles ve Ray Eames gibi isimlerle iş birliği yaptı ve II. Dünya Savaşı sırasında Stratejik Hizmetler Ofisi (OSS) ile çalıştı.

Saarinen'in tarzı, o zamanlar yeni olan "eğrisel ve organik olarak ilham alan heykel formları" ile karakterize edildi.

Saarinen, Knoll için Rahim sandalyesi ve Lale masası gibi mobilyalar tasarlama çalışmalarına ek olarak, St. Louis'deki Gateway Arch ve ilk solo projesi olan Warren, Michigan'daki General Motors Teknik Merkezi gibi ikonik yapılara da öncülük etmiştir.

4. Zaha Hadid (1950-2016)

Fiziğe meydan okuyan şekillere sahip projeleriyle tanınan mimar Zaha Hadid, 1977'de Londra'daki Architectural Association'dan (AA) Diploma Ödülü'nü kazanmadan önce matematik öğrencisiydi. 1950'de Irak'taki refah ve modernleşme döneminde Bağdat'ta doğdu ve 11 yaşına kadar mimar olmak istiyordu. AA diplomasını aldıktan sonra Hadid, Hollanda'nın Rotterdam kentindeki Metropolitan Mimarlık Ofisine (OMA) ortak oldu ve ardından 1980 yılında Londra'da kurulan Zaha Hadid Architects firmasını kurdu.

2000 yılında açılış Serpentine Galeri Pavyonu'nu tasarladı ve dünyanın dört bir yanındaki binalara hayal gücünü yansıttı.

Mimariye katkılarından dolayı Hadid, 2004 yılında Pritzker'i kazandı ve bunu yapan ilk kadın mimar oldu. Henüz 65 yaşındayken, 2016 yılında öldü.

3. Frank Gehry (1929-)

1929'da Kanada'da doğan ve genç yaşlarında Amerika Birleşik Devletleri'ne taşınan Frank Gehry, postmodern mimari tarzlarında önde gelen bir mimar haline geldi. Uluslararası tarzın katı, faydacı eğilimlerinin aksine Gehry, düzensiz formları ve radikal, etkileyici şekilleri araştırdı.

Guggenheim Müzesi, Frank Gehry'nin en ünlü eserlerinden biridir.

cms.guggenheim-bilbao.eus

1960'larda ve 1970'lerde, oluklu mukavvadan yapılmış mobilya serisinin aniden popüler hale gelmesiyle dikkatleri üzerine çekmeye başladı. 1990'lı yıllara gelindiğinde tarzını geliştirdi ve organik, dalgalı, serbest akışlı yapılar tasarlayarak bu alanda ün kazandı.

2. Sir David Adjaye (1966-)

1966 yılında Tanzanya'nın Darüsselam kentinde doğan Sir David Adjaye, diplomat babasının kariyeri nedeniyle gençliğinde birçok kültür ve mimari tarza maruz kaldı. Sonrasında Londra'ya yerleşen mimar, South Bank Üniversitesi ve Royal College of Art'tan dereceler aldı. 54 Afrika şehrini belgeledi ve görüntüleri Adjaye Africa Architecture: A Photographic Survey of Metropolitan Architecture adıyla yayınladı.

Adjaye, kısmen felç olan kardeşi Emmanuel'in karşılaştığı eşitsizlikler nedeniyle mimarlığın insanlara hizmet etme ve eşitlikçiliği teşvik etme nedenlerinden ilham aldı.

Firmayı kurduktan sonra Adjaye, Londra'daki Ideas Stores halk kütüphaneleri ve Denver'daki Çağdaş Sanat Müzesi de dahil olmak üzere bazı açık oturumlar kazandı. Freelon Adjaye Bond / Smith Group olarak Philip Freelon ile ortaklaşa olarak DC'deki Smithsonian Ulusal Afro-Amerikan Tarihi ve Kültürü Müzesi'ni tasarladığı için uluslararası bir yarışma kazandı.

1. Frank Lloyd Wright (1867-1959)

Frank'ın Prairie tarzı evinin ünlü bir örneği 1910 yılında Chicago'da inşa edilen Robie House'da görülebilir. Ancak Wright bu fikri daha da ileri götürdü ve organik mimari dediği kavramı teşvik etti. Bu kavram, tasarımları doğa ve çevre ile bütünleştirmek için hem yapı hem de malzemelerin kullanılmasını ifade ediyor.

Kariyeri bazı ailevi olaylar yüzünden sarsılsa da tekrardan mimariye dönüşüyle her şey küllerin doğmuş.

1935'te güneybatı Pennsylvania'daki bir şelalenin üzerine inşa edilmiş Fallingwater'ı tasarladı. Wright ayrıca New York'taki Guggenheim Müzesinin yenilikçi tasarımına da öncülük etti.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Tam Tamına 20 Dakika Boyunca Havada Asılı Kalan Pilotun Aksiyon Filmlerini Aratmayan Gerilim Dolu Hikayesi
Yıllarca Kandırılmışız! Tarih Boyunca Tüm İnsanlığın Gerçek Olarak Bildiği Hiç Yaşanmamış Tarihi Olaylar
Nazilerin Yıllarca İşkence Edip İki Kere İdam Ettiği Amiral Wilhelm Franz Canaris'in Kan Donduran Hikayesi

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt