Eve tıkılıp kaldığımız bu dönemlerde tek başına oyun oynamaktan sıkılanlara ve arkadaşlarıyla oynayacak oyun bulamayanlara gelsin bu liste.
Eve tıkılıp kaldığımız bu dönemlerde tek başına oyun oynamaktan sıkılanlara ve arkadaşlarıyla oynayacak oyun bulamayanlara gelsin bu liste.
Terraria fanboy'u olarak bu listeye bunu eklemezsem olmazdı. Oyunda otuzdan fazla boss var ve her birinin birbirinden değişik mekanikleri var. Eğer benim gibi oyunu çok severseniz bu oyuna en az 200 saatinizi harcayacağınızı garanti edebilirim. Yeni bir oyuncu için oyunu baştan başlayıp bitirmesi en az 50 saat sürecektir.
Bilgisayarımda asla silmediğim oyunlar arasında yer alır kendileri. Maksimum 4 kişiye kadar oynanan bu mükemmel oyunda açık denizlerde gezerek korsan olma hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz.
Portaldan portala atlayarak bulmacaları çözdüğümüz bu oyunun singleplayer ve multiplayer kısımları aynı değil. Oyunun multiplayer kısmında bizleri farklı bir hikaye ve farklı bölümler bekliyor. Oyunda ATLAS ve P-body adlı birbirleriyle iyi anlaşan robotları kontrol ediyoruz
Kendisi biraz zor bir oyundur ama mekaniklerine alışırsanız eğer problem olacağını sanmıyorum. Oyunda çeşit çeşit canavarları avlıyoruz. Bu canavarların her birinin kendine has zayıflıkları var. Bu canavarları alt etmek için bu zayıflıkları elinizden geldikçe verimli kullanmalısınız.
Looter-Shooter türünün en sevdiğim oyun türü olur kendisi. Oyunun kendi hikayesi belki çok başarılı değil ama yan görevlerin kendine has hikayeleri ve göndermeleriyle hikaye açısından benim için çok başarılı bir oyun. Oynanış açısından bakarsak bu serinin üstüne looter-shooter oyunu bilmiyorum.
Oyunu özetlemem gerekirse uzay ninjalığı yapıyoruz. Haritadan haritaya geçerek düşmanlarızı öldürerek ve lootumuzu yaparak sürekli olarak daha iyi ekipman almaya çalıştığımız bu oyuna da bir göz atabilirsiniz.
Belki de birçoğunuz bu oyunu ilk defa görüyordur ama bu oyun belki de piyasadaki en iyi tower defense oyunu. Tabi herkese göre bir oyun değil ama tower defense oyunlarını seviyorsanız mutlaka istek listenize atmanızı tavsiye ederim.
Kıyamet sonrası sular altında kalan bir dünyada küçücük bir salın üstünde suyun üstünde sürüklenen malzemeleri toplayarak hayatta kalmaya çalışırken bir yandan da bizim dışımızda hayatta kalan insan var mı yok mu onları arıyoruz.
Strateji desen var, RPG desen var, rogue-like desen var. Bu üç türün çok güzel bir karması olan For The King 3 kişiye kadar oynanabiliyor.
Pokémon gibi ama bir o kadar da değil. Pokémon ile aynı mantıkta ilerliyor ama singleplayer bir oyun değil. MMO olarak tasarlanan bu oyunda Pokémonlar yerine Temtemleri yakalıyoruz. Bunları yakalarken Pokéball değilde TemCardları kullanıyoruz. Bu oyun MMO olduğu için oyunun açık dünyasında arkadaşlarınızla beraber gezerken Temtemlerinizi yakalayabilirsiniz.