Anne Nefise Oruç, kızının geride 6 sayfalık not bıraktığını söyledi. Anne Nefise Oruç, 'Dün öğlen 'anne beni işten çağırdılar, gidiyorum' dedi. Tamam kızım dikkat et dedim. Sonra sürekli aradım cevap vermedi. Akşam 16.00'dan sonra arkadaşı aradı, 'Özge eve geldi mi' diye sordu. Ben de hayır dedim. Aynı işyerinde değil misiniz onu görmen lazım, niye evi aradın dedim. Sonra kızımı tekrar defalarca aradım hiç cevap vermedi. İçime bir ateş düştü. Bana hiç kimse haber vermedi. Benim çocuğum 4 saat orada kalmış.
Benim çocuğumun arkadaşlarının hepsi bir şey biliyormuş demek ki. Çocuğum neşeliydi, öyle biri değildi. İş yerine gidip arkadaşlarıyla vedalaşmış. 2 aylık bir aşkla olacak olay değil. Kendini oradan aşağı atıp intihar edecek bir kız değildi. Not yazmış, ablası okudu. Ne annesini saymış ne babasını saymış. O çocuğun abisinin sevgilisine yazmış yazıyı. Benim yavrum annesini babasını unutmuş. Sanki ona bir şey içirmişler gibi dünyaya kapatmış kendini. 19 yıllık ömrünü 2 ay için mi kapattı. Benim evimin çiçeğiydi. Yükseklik korkusu vardı, yukarıdan aşağıya bakamıyordu.' dedi.
Evlat acısı başlı başına dayanılmaz bir seyken, bir de evladının intihar ederek ölmesi. Zavallı insanlar ömür boyu kendilerini suçlayacaklar. Anne baba olmak ne kadar zor bir şey. Birini çok sevmek ama yetememek, yetisememek.. Sen ne kadar istesen de o büyüdükçe hep sinir çeker aranıza. Arkadaşları bile onu senden iyi tanır. Oysa onu canindan bile çok seven sensindir. Zor..
Kız çocuğu yetiştirmek çok zor bu dünya için çok kırılgan ve narinler. Kız çocuklarına güçlü, özgüvenli ve gerektiğinde kendi kendine yetebilmeyi öğretmek çok önemli
Bu kaçıncı düşme/intihar vakası. Geneli de kadın yurttaşlarımızın kurban olduğu vakalar. Bu ülke de garip şeyler oluyor. Anlam veremiyorum. Bir ara da kedilerin köpeklerin patileri kesiliyordu. Ne oluyor burada? Mantıklı bir açıklaması olan biri var mı?