Hepinizin bildiği gibi, anları yakalamak ve daha sonra bunları hareketli resimlerde birleştirmek, eğlence ve pazarlama dünyasında devrim yarattı. Bu nedenle kameradan sık sık “tüm zamanların en önemli icatlarından biri” olarak bahsedilir. Ayrıca fotoğraflar, dünyada neler olup bittiğine ve insanların yaşamları boyunca karşılaştıkları zorluklara dair farkındalığımızı artırmaya da yardımcı olurlar. İnsan kaderinin yürek burkan hikayelerini anlatan fotoğrafları sizler için derledik.
13 Kasım 1985'te Kolombiya'daki Nevado del Ruiz yanardağı patladı ve bu 20. yüzyılın en ölümcül ikinci volkanik patlamasına neden oldu. Felaket 13, yerleşim bölgesini vurdu. Hepsinden en kötü etkilenen yer ise, patlamanın 20.000'den fazla insanı öldürdüğü Armero kasabasıydı. Olay tarih kitaplarına “Armero Trajedisi” olarak geçti.
Armero Trajedisinin kurbanlarından biri, bacakları bir tuğla duvarın altında kalan 13 yaşındaki Omayra Sanchez'di. Kurtarma ekiplerinin uzun çabaları Omayra'yı kurtarmaya yetmedi. Doktorlar, en insancıl şeyin kızı sakin tutmak ve ölmesine izin vermek olduğu sonucuna vardılar.
Omayra, 60 saat boyunca su altında kaldı, bu sırada gazeteci Germán Santa María Barragán'a şarkı söyledi, sorularını yanıtladı, şeker yedi ve soda içti. Ancak üçüncü gün Omayra halüsinasyon görmeye başladı. Kızın kangren ve hipotermiden ölmesinden sadece saatler önce, fotoğrafçı Frank Fournier olay yerine geldi ve bu fotoğrafı çekti. Fotoğraf, Yılın Dünya Basın Fotoğrafı seçildi.
13 Mart 1973'te, neredeyse altı yıl sonra, savaş esiri Robert L. Stirm, ailesiyle California'daki Travis Hava Kuvvetleri Üssü'nde yeniden bir araya geldi. Fotoğrafçı Slava “Sal” Veder de olay yerindeydi. O gün, kendisine Pulitzer Ödülü kazandıran bir fotoğraf çekti.
Robert L. Stirm, 6 Şubat 1955'te Loretta ile evlendiğinde henüz 22 yaşında değildi. Stirm 1967 Ağustos'unda Vietnam'a gönderilmeden önce dört çocukları oldu. İki ay sonra uçağı düşürüldü ve Stirm Vietnam birlikleri tarafından ele geçirildi. . Altı yılını tutsak olarak geçirdi, işkence gördü, aç bırakıldı ve neredeyse bir yıl hücre hapsine alındı. Stirm nihayet serbest kaldığında ve eve dönmesine sadece günler kala karısından bir mektup aldı. Bir kısmı şöyleydi:
'Büyük ölçüde değiştim - sonunda büyümek zorunda olduğum bir duruma zorlandım. Bob, birlikte yapamayacağımızı bildiğinden eminim ve bu konuda bir şeyler yapabildiğinde mutsuz olmanın bir anlamı yok. Hayat çok kısa.'
Bir süre sonra Stirm, dış dünyaya mükemmel bir aile birleşimi gibi görünen fotoğrafa yansıdı ve şunları söyledi:
'Bazı açılardan bu ikiyüzlülük, çünkü eski karım ben vurulduktan sonra bir yıl kadar içinde evliliği terk etmişti. Ve çocuklara karşı dürüst olma onuruna ve dürüstlüğüne bile sahip değildi. Bir yalan yaşadı. Bu resim, üç farklı erkekten evlilik teklifini kabul ettiği gerçeğini göstermiyor. . . . Oradaki herkesin beni gördüğüne sevindiğini gösteriyor.”
1993 yılının Mart ayında, Afrika'daki bir BM görevindeyken, fotoğrafçı Kevin Carter dünya çapında şok dalgaları gönderen bir fotoğraf çekti. Carter, açlıktan ölmek üzere olan bir bebekle karşılaştığında Güney Sudan'daki kıtlık kurbanlarının fotoğraflarını çekiyordu. Çocuk beslenme merkezine giden bir grubun parçasıydı ve açlıktan yere yığılmıştı. Arkasında, çocuğu avlamayı bekleyen bir akbaba pusuya yatmıştı. Carter, akbabayı kovalamadan önce olay yerinin birkaç fotoğrafını çekti. Özel Fotoğraf dalında Cater The Pulitzer Ödülü'nü kazandı. Ancak bu fotoğrafı çektikten 3 ay sonra arkasında şunları yazan bi not bırakarak intihar etti:
'Ben çok çok üzgünüm. Hayatın acısı, neşenin önüne geçiyor ve neşe yok oluyor… Depresyondayım… telefonsuz… kira parası… nafaka parası…borçlar… Para!!! Cinayetlerin, cesetlerin, öfkenin ve acının canlı hatıraları aklımdan çıkmıyor… Aç ya da yaralı çocukların, tetikteki mutlu delilerin, genellikle polislerin, katil cellatların…'
Fotoğrafçı Chan Kwok Hung, Nepal'in başkenti Katmandu'yu keşfederken yürek burkan bir manzarayla karşılaştı. Buhar ve siyah torbalarla çevrili ıssız yerel hurdalıkta, iki küçük çocuk çöpü karıştırıyor ve bir şeyler arıyordu. Biri henüz yeni yürümeye başlayan bir çocuktu ve diğeri yedi yaşından büyük değildi.
Hung, daha sonra iki kardeşin evsiz olduğunu ve büyükanneleriyle birlikte Katmandu sokaklarında yaşadıklarını öğrendi. İki kardeş her gün hurdalığa gitmek ve satmak için değerli bir şey aramak zorundalardı.
Chan Kwok Hung'ın çocukların fotoğrafı ona CIWEM 2011 Yılının Çevre Fotoğrafçısı Ödülü'nü kazandı. Hung, görüntüye 'Evsiz' adını verdi.
Güney Vietnamlı bir annenin ve çocukların saldırı operasyonu Piranha'dan kaçmak için nehri yüzerek geçmeye çalışırken çekilen bu fotoğraf Pulitzer Ödülü'ne layık görüldü. Kyochi Sawada'nın fotoğrafı kazandığında, fotoğraftaki aileleri aradı ve onlara para ödülünün yarısını verdi.
Stanley Forman'ın fotoğraf dalında kazandığı bu Pulitzer Ödülü, 19 yaşındaki bir çocukla iki yaşındaki vaftiz kızının Boston'da yanan bir apartmanın yangın merdiveninden düşme anını ölümsüzleştirdi.
Nick Ut 16 yaşında fotoğraf çekmeye başlamıştı. 3 kez yaralanmasına rağmen Vietnam Savaşı'nı takip etmeye devam etti ve 9 yaşındaki çıplak Phan Thi Kim Phuc'u saldırılardan sonra kameraya doğru koşarken çektiği bu fotoğrafla ödülü kazandı. Nick Ut, fotoğrafı çektikten sonra çocukları hastaneye götürdü.
Fotoğrafçı Rocco Morabito'nun çektiği bu bu fotoğrafın oldukça dramatik bir arka planı vardı. Elektrik direğindeki adama 4160 volt elektrik çarpmış, emniyet kemerinde baş aşağı asılı şekilde kalmıştı. Ambulans gelene kadar başka bir elektrikçi direğe tırmandı ve suni teneffüs yaparak meslektaşını başarıyla kurtardı.
'Aisha, onunla tanıştığımda Kabil'de kadınlar için bir sığınakta yaşıyordu. Aisha'nın, Güney Afganistan'da kocasından kaçmaya çalıştığı için ceza olarak kocası ve ailesi tarafından burnu ve kulakları kesilmişti. Çekimler sırasında kameramı bıraktım ve Aisha'ya böylesine acımasızca bir saldırının nasıl bir his olduğunu hayal bile edemediğimi söyledim. Ne kadar güzel bir kadın olduğunu ve ameliyatla dış güzelliğinin geri döneceğini de söyledim. Ona içsel gücünü, iç güzelliğini, gücünü göstermek için birlikte çalışıp çalışamayacağımızı sordum. Dediklerimi onaylar gibi tekrar kameraya baktı ve ben bu fotoğrafı o zaman çektim.'
'NPFL milisleri, Nisan 1996'da Monrovia'yı etkisi altına alan şiddetli çatışma patlak verdiğinde, bir adamın terk edilmiş bir pazarda saklandığını keşfetti. “Ben bir sivilim!” diye çaresizce bağıran adam, ailesi için yiyecek aramak için dışarı çıktığını açıkladı. Ancak adamın etnik kökeni suçlu damgası yemesine yetmişti. Milisler 'düşmanlarını' boş caddede sürükledi, kıyafetlerini şiddetle yırttı ve bloklar için onu yumrukladı. Aniden durdular, sonra onu yola ittiler ve sırtına ateş açtılar. Duygularım, güçlü görüntünün odakta olmasıyla rahatlama ve insan yaşamının böylesine acımasız ve küçümsemeyle karşılandığına tanık olmanın verdiği acı arasında ikiye bölündü. Bu, bir foto muhabiri olarak kariyerimde defalarca tekrarlanan ve henüz uzlaştıramadığım bir duygu.'
insanlığımızdan utandığımız ve insanlıktan nefret ettiğimiz içerik...
Adalet mahşerde
Sadece evden basit işler yaparak her hafta 2500 € ile 3500 € arasında kolayca kazanıyorum. Bu iş çevrim içidir ve yarı zamanlı veya Tam zamanlı olarak yapılması çok kolaydır, hatta bu görev için özel bir deneyim gerekmez. Artık herkes bu işe katılabilir ve benim ggibi sadece siteyi takip ederek kazanmaya başlayabilir... ......................... OrdCash.COM