Son zamanlarda sıkça kişisel gelişim sayfalarında veya sosyal medyada gördüğümüz Ho’oponopono tekniğinden bahsedeceğiz bu içeriğimizde. Kelimenin kökenini, bu tekniğin ne olduğunu ve nasıl uygulandığı merak ediyorsanız sizi yazımızı okumaya davet ediyoruz ⬇
Ho’oponopono kelimesi neden anlamına gelen ''ho'o'' ve mükemmellik anlamına gelen ''ponopono''nun birleşmesiyle oluşturulmuştur. Bu kelimeler ise Hawaii diline ait.
Ho'oponopono, kökeni çok eskilere uzanan bir Hawaii geleneği. Güney Pasifik kültüründe, suçluluk duygusunun yarattığı öfke ve birikmişlikler hastalığa sebep olur. Kişi içinde biriktirdiği bu derin hisleri fark eder ve dışarıya atabilirse ancak o zaman iyileşme süreci başlar.
Dr. Ihaleakala Hew Len ve Joe Vitale’in yazdığı ve oldukça ses getiren ''Zero Limit'' kitabıyla tüm dünya bu tekniği duymuş oldu. Bu kitaba göre; eğer olumsuz durumları hayatımıza çekmek istemiyorsak, öncelikle olumsuz duygu ve düşüncelerden arınmamız gerekiyor.
Dr. Hew Len, bu tekniği bir grup tutuklu akıl hastasında deniyor. Len, bu hastalarla hiçbir iletişime geçmiyor, onlarla konuşmuyor. Sadece kendi üzerinde bu tekniği uyguluyor ve o iyileşmeye başladıktan sonra hastaların da iyileşmeye başladığını fark ediyor.
Ho'oponopono'nun temel amacı; kişinin her şeyden ve herkesten önce kendini affedebilmesi. Çünkü gördüğümüz herkes, deneyimlediğimiz her olay bizim yansımamız. İçimizde ne varsa, dışımızda da onu görüyor ve deneyimliyoruz ve tüm bunlardan biz sorumluyuz. Dr. Lew Hen'e göre:
Hatıralar yoktur, kimlik yoktur çünkü bütün sorunların sebebi, hatıralardır.
Özetle Ho'oponopono, bir iç benlik yolculuğudur.
Üzgünüm.
Seni seviyorum.
Teşekkür ederim.
Yukarıda sıralı olan dört cümleyi arka arkaya, nefesinizi kontrol ederek ve sık sık tekrarlamanız gerekiyor. Kendi adınızı bu cümlelere ekleyebilirsiniz veya kırgınlığınız olan biri adına da bu yöntemi, ona karşı beslediğiniz olumsuz duyguların yükünü üzerinizden atmak için kullanabilirsiniz. Sözler şifaya dönüşebilirler. Örneğin;
Begüm üzgünüm. Begüm beni affet. Begüm seni seviyorum. Begüm teşekkür ederim.
Arinalim moruk