Bakanlar Kurulu sonrası açıklamalar yapan Bülent Arınç, Selahattin Demirtaş'ın iç güvenlik yasasıyla ilgili sözlerini, 'çok basit, ucuz bir açıklama' olarak nitelendirdi. Arınç ayrıca çözüm sürecinde bir süredir silah bırakmaya yönelik bir açıklama beklendiğini ancak bu açıklamanın Kandil tarafından engellendiğini söyledi.
Ahmet Davutoğlu başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'daki Bakanlar Kurulu Toplantısı 6.5 saat sürdü. Toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın açıklama yaptı.
Arınç'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
- 'Parlamento gündeminde olan İç Güvenlik Yasası ile ilgili neler yapılabileceği konusunda bilgi sunuldu. Sanırım bu gece ki görüşmelerle birlikte ilerleme sağlanmış olacaktır. AB Bakanı Volkan Bozkır da kendi alanıyla ilgili bilgiler sundu. Brüksel'de yaptığı, yapacağı temaslar konusunda Bakanlar Kurulu'na bilgi verdi.'
- 'Yine sayın Mehdi Eker tarım sektöründe gelişmeler ve yeni projeler hakkında kapsamlı bir sunum yaptı. Sayın Başbakanımız önümüzdeki günlerde yapacağı basın toplantılarıyla özellikle çiftçilerimize hangi teşvik ve desteklerin getirileceğini açıklayacak. Sayın Başbakanımız Şah Fırat Operasyonu hakkında kapsamlı bilgi verdi. Biz de esasen özel güvenlik toplantılarında kısmen bilgi sahibi olduğumuz bu operasyonun başarıyla geçtiğini takdir ettik. Sayın Cumhurbaşkanı bugünkü konuşmasında Bakanlar Kurulu'nun ikinci kez kendi başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 9 Mart'ta toplanacağını söylemişti. Sayın Cumhurbaşkanımız anayasada var olan yetkisini zaman zaman kullanmak isteyebilir. Sayın Başbakanımız ile Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda mutabık olmuşlardır ve bu tarih 9 Mart olarak kararlaştırılmıştır.'
SORU – CEVAP
'Sayın Demirtaş'ın 'iki maddeyi getirin hemen çıkaralım' açıklaması çok basit ve ucuz bir açıklama. Bir siyasi parti liderine de yakışmaz doğrusu. Bu taslak bir bütündür. Güvenliğe ilişkin düzenlemelerin dışında günlük hayatı kolaylaştıran, bürokrasiyi azaltan bir paketten bahsediyoruz. Bunların içinden sadece iki tane maddeyi çıkarıp getirin demek çok ucuzcu bir yaklaşımdır. Bu konu aylardır biliniyor.
'NEDEN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ'
Bunun komisyonda bile görüşülmesi üç gün sürmüştür. Ancak ne gariptir ki Meclis'te 3 parti hakaretler, sıraya girmeler, birbirlerini yumruklamalar gibi yöntemlerle görüşmeleri engellemeye çalışıyor. Kılıçdaroğlu diyor ki 'bunlar zaten kanunlarda var.' Bunlar kanunlarda varsa şimdi tahkim edilmesinden niye rahatsız oluyorsunuz? Biz toplumu tehlikeden korumak istiyoruz, suçun işlenmesine zemin hazırlanmasına izin vermek istemiyoruz. Bir hukuk devleti olmanın gereklerini yerine getirmek istiyoruz. HDP için böyle olmayabilir.
'HDP ÖRGÜTLERE KARŞI NE SÖYLEYEBİLİR'
Türkiye'nin her tarafında, suç işlemeyi adet haline getirmiş suç örgütleri var. Alfabenin tüm harflerini kullanan, bir de harflerin arasına tire koyan, üzerlerine üniformalar geçiren, insanların can güvenliğini tehlikeye atan örgütlere karşı biz her şeyi söyleyebiliriz de HDP ne söyleyebilir, onu bir düşünsün. Olumsuz anlamda söylüyorum, HDP'yi bu konuda anlayışla karşılayabilirsiniz. Ama hayret ettiğimiz, hala inanmakta zorlandığımız bir şey var. Nasıl olur da MHP, sayın Bahçeli, partisinin adeta HDP gibi bu konuda yaptıklarına nasıl katlanabilir.
'BAHÇELİ, HDP İLE NASIL İŞBİRLİĞİ YAPABİLİR'
Sayın Bahçeli ülkücüleri bile bir can kaybı olmasın diye sokağa çıkmaktan men ederken bu durumu anlamakta zorlanıyoruz. Bizim tanıdığımız ve yıllardan beri kendisine saygı duyduğumuz bir insan, bu konuda nasıl HDP ile işbirliği yapabilir? Bir anamuhalef partisi nasıl sokak eylemlerine arka çıkabilir? Bugün Meclis'te yapılanları anlamak mümkün değil. Halkımız çok iyi görüyor ve yaptıklarımızı takdir ediyor. Demokrasiyi yok etmek isteyenlere karşı bir tedbir almak istiyoruz.'
ÇÖZÜM SÜRECİ
'Biz çözüm sürecini milletimizin menfaatleri doğrultusunda sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Bundan önceki toplantıda top HDP'nin ayağında demiştim. Top hala o durumda.
Silah bırakma açıklamasına karşı engeller çıkaranlar var. Kandil'in de engel çıkardığını sağır sultanlar bile biliyor. Çözüm sürecini sonuna kadar milletin menfaatine uygun şekilde sürdürmeye kararlıyız.'
BAŞKANLIK SİSTEMİ
'Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlık sisteminin Türkiye için çok daha iyi olacağına inanıyor. Türkiye nasıl daha iyi yönetilir sorusuna cevap aranıyorsa bu konunun tartışılmasında fayda vardır ama bu şekilde olmaz. Tavukçuluk profesörü bile 'başkanlık sistemi böyle olmalı' diyor. Yeni anayasa yapılacağı zaman Türkiye için sistem tartışmasına gireriz, bunu mutabakatla yapmaya çalışırız. Çoğunluğumuz var ise de mutabakat sağlanamaması halinde halkın önüne getiririz.'
IŞİD'E KATILAN 3 İNGİLİZ GENÇ KIZ KONUSU
'Yaşları 16-17 civarında olan üç kişinin Türkiye'ye giriş yaptıkları tespit edilmiş. 17 Şubat 2015 tarihinde turist olarak Atatürk Havalimanı'ndan giriş yapılmış. Türkiye'nin burada hiçbir kabahati yok. Bugüne kadar Türkiye üzerinden terör örgütlerine katılmaya yönelik gelenlerle ilgili elimizden gelen tedbiri alıyoruz ama yılda 36 milyon turistin geldiği Türkiye'ye bu konuda söz söylenemez. Scotland Yard'ı ile meşhur olan İngiltere bu kızlarla ilgili zamanında bildirimde bulunmamıştır. Zamanında bildirimde bulunsalardı gereken yapılırdı.'
EĞİT DONAT MUTABAKATI
'Eğit-donat anlaşması için mutabakat belgesi 19 Şubat'ta imzalandı. Onay sürecinin ardından yürürlüğe girecektir. Programa Suudi Arabistan ve Katar da ev sahipliği yapmak istemiştir. Eğitim sürecinin Mart'ta başlaması öngörülmektedir. Eğit-donat konusunda aylardan beri sürdürülen çalışmalara mümkün bir noktaya gelmiştir. Biz Şah Fırat Operasyonu'nu başarıyla sonuçlandırdık ve bu operasyon yıllarca anlatılacaktır. Ancak muhalefetin İran ve Suriye'nin diliyle bizi eleştirmesi dikkat çekicidir. Biz hukuka uygun bir operasyon yaptık. Halit Avcı kardeşimize Allahtan rahmet diliyorum. Müthiş, her anı dikkatle uygulanmış saat gibi işleyen bu operasyona dünyada hayranlık varken bazı ülkelerin eleştirisi bizi etkilemez.'
ŞAH FIRAT OPERASYONU
Daha önce iki kez yeri değiştirilmiş, şimdi de güvenli bir yere alınmıştır.
Dünyada hayranlık varken, bazı ülkelerin açıklamaları bizi korkutmaz. Kara Kuvvetleri müthiş bir operasyonu başardılar.
Kimse Türkiye'nin düşmanlığını kazanmış olmasın.
Suriye'deki rejim önce 300 bin insanın neden kanının döküldüğünün hesabını versin, ondan sonra Türkiye'den de bu operasyonun hesabını sorabilecekse, yüzü de varsa sorsun görelim.
- Sondakika