Başbakan eski Yardımcısı Bülent Arınç Türkiye'de Milli Türk Talebe Birliği Kültür Müdürlüğü'nde düzenlenen '28 Şubat ve Türkiye'de Demokratikleşme Süreci' konulu konferansta konuştu.
Arınç konuşmasına, ölüm yıldönümü nedeniyle Necmettin Erbakan'ı rahmetle anarak başladı. Dil, din ve tarih şuuru hakkında konuşan Arınç, Türkçe'nin güzel kullanılması hakkında bilgiler verdikten sonra dinin de doğru okunması ve okutulması gerekliliğine dikkat çekti.
'IŞİD ve benzeri belaları gördükten sonra dinimizi daha iyi öğrenmenin farkına vardım'
Arınç, 'IŞİD ve benzeri belaları gördükten sonra dinimizi daha ne kadar iyi öğrenmemiz gerektiğini biraz daha farkına vardım' dedi.
Son bir buçuk yılında Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı olarak görev yaptığını belirten Arınç, terör örgütlerinin insan ve maddi kaynaklarının nereden ve nasıl geldiğini gördüğünü belirterek 'Dinimize daha çok yapışmamız gerektiğine kanaat getirdim. Eğer İslamı iyi bilmezsek pek çok kötü akımlara kapılan gençlerimiz olabilir. Bu canlı bombalar, hayatlarını bombayla havaya uçuranlar eğer cennete gideceğim diye düşünüyorsa. Bu çarpık ve yanlış bir düşüncedir' diye konuştu.
'Anadolu'da yaşanan müslümanların amelleri bence bütün dünyada örnek olmalıdır'
Türkiye'nin İslamı çok güzel yaşadığını ifade eden Arınç, 'Anadolu müslümanlığı diyorlar. Tabir doğru mu bilmem ama, Anadolu'da yaşanan müslümanların amelleri bence bütün dünyada örnek olmalıdır' dedi. Selefi anlayışının Türkiye'de rağbet görmediğini belirten Arınç, 'Bana gelen günlük raporlarda Türkiye'den bu örgütlere katılanların sayısı emin olun Avrupa'nın en medeni ülkelerinden katılanların sayısının en az yarısıydı' dedi.
Eskiden MGK'da askerler ve sivillerin karşılıklı oturduğunu anlatan Arınç, 'İftiharla söylüyorum. Bugünkü Cumhurbaşkanımız, dünün Sayın Başbakanı Genelkurmay Başkanıyla verdiği bir kararla, sivil ve asker birbirine karıştı. Kıdem sırasına göre yeni bir oturma dönemi oluşturuldu' dedi.
'Cumhurbaşkanımıza teşekkür borcumuz var'
AK Parti mensubu olarak bu ülkeye yaptıkları en önemli hizmetlerden birinin 'Asker ve sivil ilişkilerini demokratik ülkelerde olduğu gibi normalleştirmek ve darbe dönemini kapatmak ve darbecilerden hesap sormak' olduğunu belirten Arınç, '12 Eylülcülerden soruluyor, 28 Şubat davası da devam ediyor. Bu yüzden 2002'den bu yana ülkemizi yönetmiş olan Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür borcumuz var' diye konuştu.
Belgeselimizin bu bölümünde bukalemungillerden bahsetmek istiyorum, Şekil a daki bukalemun türü artınçtır. Her türlü yalanı ve her türlü çakalıığı yapar ama renk değiştirmez, bu yüzden tarihe geçer renk değiştirmeyen ilk bukalemun ve büyük yalancı diye, Ne oldu parsel olayı concon ?
Rengin ne senin, çuvalı tekmelesen dökülcek içindekiker.
Bi yalıyor , bi tırmalıyor, bi tırmalanıyor, sonra tekrar yalıyor tekrar tırmalıyor.. Sado-mazoşik ilişkiler bunlar..