Amerikan yönetim danışmanlığı şirketi olan Gallup'un araştırmasına göre, y kuşağının %60'ı yalnız. Bu durum, online flört uygulamalarına ve dünya çapında yüz milyonlarca kullanıcısı olan Tinder'ın varlığına rağmen böyle devam ediyor. Sebebi nedir dersiniz? Neden ikinci veya üçüncü randevudan sonra iletişim tamamen kopuyor? Sizler için derlediğimiz çeviri içeriğimize bir göz atın.
Olay şöyle gelişiyor: Çocukluğunda köpeğinizi nasıl kaybettiğiniz hakkında duygusal bir hikaye anlatıyorsunuz ve en dramatik anda partneriniz telefonuna bakmaya başlıyor. Bu tür insanlar asla telefonlarından uzak kalamıyorlar, beraber sinemadayken veya yemek yerken sürekli mesaj yazmaya ve yorum atmaya çalışıyorlar. Eğer karşınızdaki kişi gerçekten sosyal medyanın içinde yaşıyorsa, belki de onun için en iyisi aşkı da orada araması olacaktır.
Bu kişiler partnerlerini, hayatlarına uyabilmesi için şekil verilmesi gereken 'boş bir tuval' yerine koyarlar. Eğer sıklıkla diğer insanlarla kıyaslanıyorsanız ve 'o pantolonu giyme, şu küpeden kurtul veya vücudunu şekle sok' tarzı söylemlere maruz kalıyorsanız, bu durum 'heykeltıraş'ınızla tanışacak kadar 'şanslı' olduğunuz anlamına geliyor. İşin ilginç tarafıysa, bu kişiler eksik yönlerini görmezden gelirler veya kabullenirler.
Bir fikri hevesle savunan insanlar, etraflarındaki potansiyel çaylakları görmeye eğilimlidirler. Partnerlerinin de kendileriyle aynı fikre sahip olması onlar için hayati önem taşır. Ayrıca, bağlı oldukları fikir hakkında şakalar yapmak da yasaktır. Böyle fikirsel birini gerçekten hayatınıza almak istiyorsanız, önünüzde iki seçenek var; ya onun fikirlerine tamamen katılırsınız, ya da aynı dünyaların insanları olmadığınızı anlarsınız.
Güzel bir yemekten sonra evine birkaç fincan kahve içmeye davet edildiğinizi, fakat ailesi yan odada uyuduğu için sessiz olmanız istendiğini hayal edin. Bu demek oluyor ki, o kişi öğrenci olmayı uzun zaman önce bırakmış olmasına rağmen, hala ailesinin yanından ayrılamıyor. Annenizin her zaman sizi beslemek için etrafınızda olması çok güzel bir şeydir, kıyafetleriniz temiz ve düzenli olur. Eğer iyi davranırsanız size harçlık da verir. Fakat bu kişi, sizin olsa olsa iyi arkadaşınız olabilir, eşiniz olamaz.
Bu tür bir insanın hala akıllı bir telefonu yoktur, çünkü Nokia 3310 mükemmel çalışıyordur. Eski kıyafetlerini onarabildiği kadar onarır ve onlardan sadece tamamen giyilemeyecek hale geldikten sonra kurtulur. Yeni kıyafetler için parası vardır fakat almayı gerek görmez. Görüntü onun için önemli değildir. Fakat partneri farklı düşünüyor olabilir ve böyle ucuzcu bir insanla beraber görünmekten utanabilir.
'Ailenin evine gelemem, takımıma tezahürat yapmak için gitmem lazım.' Eğer bu tarz bir şey duyuyorsanız, hobileri için her şeyi ve herkesi feda edebilecek bağnaz biriyle muhattap oluyorsunuz demektir. Kankaları her zaman onu bekliyordur ve evi top, kupa, olta veya avcılık hatırası yığınlarıyla doludur. Evinde size yer olacağından emin misiniz?
Bu kişiler, tüm randevu akşamınız boyunca çeşitli ilginç hikayeler, anektodlar anlatmaya, veya aptalca şakalar yapmaya hazırlardır. Biraz durup diğerlerini dinlemeye yeltenmezler bile. Konuşmaya siz de bir hikaye katmak isterseniz, sözünüzü yarıda, 'Ben de bir keresinde...' hikayesiyle kesecektir. Onunla ikinci bir randevuya çıkmaktansa, gidip bir gösteri izleyip azıcık kültürlenmek daha mantıklıdır.
Randevulaştığınız kişi, 'Kız arkadaşım var ama ara vermeye karar verdik,' der ve bütün akşam, olumlu veya olumsuz hikayeler olmak üzere eski sevgilisi hakkında konuşur. Bu da demek oluyor ki, aradaki duygular henüz bitmemiş olabilir ve yeni bir ilişkiye başlamanın bir anlamı yoktur. Çünkü kimse üçüncü kişi olmak istemez.
Savurgan insanlar, randevulaştıkları kişileri en süslü restoranlara götürür ve ıstakoz ve havyardan aşağı şeyler sipariş vermezler. Fakat sonraki zamanlarda sizden 10 lira bile ödünç almak isteyebilirler. Savurgan kızlarsa, çok borç altına girip babalarının paralarıyla yeni kabanlar ve son model telefonlar alırlar. Bu tür insanlarla ilişkiyi yürütmek, diğer kişiyi icra memuru durumuna düşürebilir.
Bu tür insanlar evlenmeyi çok isterler ve potansiyel adayları korkuturup kaçırırlar. Belki de daha ilk buluşmada karşınızdaki kişiye ilerde evlendiğinizde kaç çocuk istediğini sormakla, niyetinin ciddi olduğunu göstermeye çalışıyor olabilir. Fakat genellikle bu durum, 3 günlük erkek arkadaşını ailesiyle tanıştırmak isteyen kızın durumu gibi uygunsuz kaçıyor.
Soğuk biftek, tarihi geçmiş süt, otel odasındaki bir toz parçası, kısacası bu tür insanların şikayet edebilmesi için her zaman bir neden olacaktır. Kavgacı insanlar, mükemmel olmayan servislerle karşılaşmaktan mutlu görünürler çünkü bu onlar için seçkin 'yeteneklerini' gösterilmeleri adına en iyi yoldur. Fakat burada bir 'ama' var, partnerleri onların bu özelliklerinden hiç mi hiç hoşlanmıyorlar. Onun yerine düşüncelerini saklayıp utanmış hissediyorlar. Neden olduğu gayet açık değil mi?
o kadar kötü bir içerik ki insan suretine bürünse tek yumrukta bayıltırım
şöylelerini editör yapmayın amına koyim . size sesleniyorum onedio
İnsanları böyle siniflandirip yalnızlığa mahkum etmek çok yanlış. Herkes sevmeyi ve sevilmeyi hak eder. Ve bu tarz insanları bile sevebilecek insanlar çıkar. Herkesin iyi ve kötü yanları vardır. Kimse mükemmel değil. Kimse insanları böyle siniflandirarak dislayabilecek kadar iyi de değil. Çok kötü bir yazı.