Araştırmalar Sonucunda Nazilerin Atom Bombası Yapmada Kullandığı 'Heisenberg Küpleri' Saptanabilecek!

Bilim insanları sonunda Nazi nükleer silah programında kullanılan ama savaştan sonra ortadan kaybolan yüzlerce uranyum küpünün nerede ve kim tarafından üretildiğini saptamanın yolunu buldu. Heisenberg küplerini ve yerlerinin nasıl saptanacağını ortaya çıkaran bu araştırmayı merak ediyorsanız içeriğe buyurun. 👇

Adını yaratıcıları olan Alman fizikçi Werner Heisenberg'den alan 600'dan fazla 'Heisenberg küpü' ele geçirilmişti.

Nazilerin hem nükleer reaktör inşa etme hem de atom bombası üretme planının en önemli parçası olan bu küplerden 600 kadarı İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Amerika'ya getirilmiş, ancak toplamda 1.200 tane üretildiğine inanılan küplerin yaklaşık yarısı bulunamamıştı. Savaştan günümüze kadar geçen sürece kayıp 600 küpten sadece bir düzinenin yeri tespit edilebildi.

Denenen yeni teknik, sonradan bulunan küplerden biri üzerinde uygulandı.

Küplerden biri yıllar önce gizemli bir şekilde Washington eyaletindeki Pasifik Kuzeybatı Ulusal Laboratuvarı'na (PNNL) ulaştı. Amerikan Kimya Derneği'nin 24 Ağustos Salı günü gerçekleştirdiği toplantıda, bu küp üzerinde yasa dışı nükleer materyal ticaretinin izlerini sürmeye yarayabilecek bir yöntemin testi gerçekleştirildi.

Araştırmacılar bu küpün yanı sıra diğer araştırma ortaklarının elindeki birkaç küpe de erişim sağladı.

Bu yeni tekniğin sadece küplerin Nazi Almanyası'nda üretildiğini doğrulamakla kalmayıp, üretildiklerin laboratuvarlarında tespit edilebilmesi umuluyor. PNNL'den araştırmacı Jon Schwantes konuyla ilgili olarak, 'Öncelikle küplerin Naziler tarafından üretilip üretilmediğini bilmiyoruz. Bunu kesinleştirdikten sonra küpleri karşılaştıracak ve hangi araştırma kuruluşları tarafından üretildiklerini belirlemeye çalışacağız' diyor.

Adolf Hitler iktidara geldiğinde Almanya'nın nükleer enerji deneyleri en uç noktadaydı.

1938'de Alman radyokimya uzmanları Otto Hahn ve Fritz Strassman ilk kez atomu parçalayıp muazzam miktarda enerji açığa çıkarmayı başardı. Alman bilim insanları savaş sırasında ise, prototip reaktörler aracılığıyla uranyum küplerini ilk atom bombalarının önemli bileşenlerinden olan plütonyuma dönüştürmeni yollarını aradı.

Ayraçları 5 santimetre uzunluğunda küpleri tellere asıp hidrojen yerine daha ağır bir izotop olan döteryum bulunan 'ağır' suya batırdılar.

Alman bilim insanları, reaktörlerinin kendi kendine devam edebilen bir zincirleme reaksiyon başlatacağını umsa da tasarımları başarısız oldu. Projede öne çıkan iki isim vardı. Bunlardan küplere adını veren Werner Heisenberg önce Berlin'de, ardından ise Müttefik ordularından saklanmak için Haigerloch'taki orta çağdan kalma kilisenin altındaki gizli laboratuvarında çalışmalar yürüttü. Heisenberg, Nazi Almanyası'nın atom bombası üretme konusundaki en büyük umuduydu.

Amerikan ve İngiliz kuvvetleri 1945'te Heisenberg'ün laboratuvarını keşfetti.

Askerler kısa süre içinde yakınlardaki bir araziye gömülü olan 664 küpü çıkarıp Amerika'ya yolladı. Bu küplerin kimisi Amerika'nın nükleer silah üretme amacına hizmet etmiş olabilirken kimileri ise koleksiyoncuların eline geçti. Nazi nükleer silah programının kaotik bir şekilde sonlanması, muhtemelen pek çok küpü başkalarının eline geçtiği anlamına geliyor.

Projede Heisenberg'den sonraki isim olan Kurt Dienber'ın Gottow'daki laboratuvarındaki yüzlerce küp kayboldu.

Fizikçilerin ellerine geçirdiği küpleri hediye olarak dağıttığı pek çok kez kayıtlara geçerken, Washington D.C.'deki Smithsonian Enstitüsü'nde sergilenen küplerden biri New Jersey'de bir çekmeceden çıkmıştı. Almanya'da bir nehirde bulunan bir başka küpün ise, bizzat ülkenin içlerine doğru ilerleyen Müttefik kuvvetlerden kaçan Heisenberg tarafından nehre atıldığı söyleniyor.

PNNL'deki araştırmacılar ellerindekinin bir Heisenberg küpü olduğunu düşünse de bundan emin değiller.

Küpün nerede üretildiğini öğrenmek için yerbilimcilerin doğal radyoaktif izotoplar aracılığıyla eski taş ve mineral örneklerini tarihlendirmede kullandığı radyokimyaya güveniyorlar. Bu teknik küpün yaşını ve kullanılan uranyumun nerede çıkarıldığını belirleyebilirken, küplerin kökenini bulmanın yanı sıra yasa dışı ticareti yapılan nükleer materyalleri tespit etmede de kullanılabilir.

Araştırma ekibi, küpleri üreten bilim insanlarını belirleyebilecek ikinci bir teknik üzerinde de çalışıyor.

Farklı Nazi laboratuvarlarında oksidasyonu sınırlı kılmak için küplere farklı kimyasal dış kaplamalar uygulanmıştı. Araştırmacılar, ellerindeki küpün Heisenberg'ün laboratuvarından çıktığını sanıyordu ama küpün üzerindeki stiren kaplama, Diebner'in laboratuvarında üretildiğini kanıtladı. Bu buluş aslında bu küpün Diebner tarafından yeni laboratuvarı için daha fazla yakıt toplamaya çalışan Heisenberg'e gönderilen küplerden biri olabileceği anlamına geliyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Karanlık Geçmişin Silinemeyen İzlerinden Olan Nazilerin Evinde Ortaya Çıkan Korkunç Kalıntılar
Kuantum Teknolojisinin Simülasyon Ortamında Değerlendirilebileceği Çalışmalara Başlandı!
Hedefimiz Uzay Yolculuğunda Devrim Yapmak! Yeni Atom Saati İlk Testi Başarıyla Geçti

Popüler İçerikler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"