Araştırmacıların Son Metotları Sayesinde Evrenin Işıkla Görünmeyen Bölgelerinde Yer Çekimi Ölçümü Yapıldı!

Radyo dalgalarını radarla, ses dalgalarını ise sonarla ölçeriz. Peki yer çekimi dalgalarını hangi cihaz ile ölçeriz? Araştırmacıların Physical Review Letters'a verdikleri makaleye göre bu ölçüm, görünmeyen evrenin haritasını çıkarmak için yer çekimi dalgalarının yansımalarını kullanabilecek 'GRADAR' isimli kütleçekimsel dalga ölçen bir radar ile yapılabilir. Bilim insanları bu sinyalleri arayarak karanlık maddeyi veya sönük egzotik yıldızları bulabilir ve onlar hakkında kapsamlı bilgi edinebilirler. Biz de bu yazımızda 'GRADAR' hakkında konuşuyoruz.

Bilim insanlarının önceden önemsiz olarak göz ardı ettikleri bir faktör, aslında aslında oldukça önemli bir özellik olabilir.

Gökbilimciler, iki kara deliğin birleşmesi gibi sadece ışıkla incelenmesi zor olan olayları izlemek için, ilk olarak 2015 yılında tespit edilen, uzay ve zamanın kendi dokusunda hareket eden dalgalanmalar olan kütleçekim dalgalarını rutin olarak kullanırlar. Bununla birlikte fizikçiler, yer çekimi dalgalarının görünüşte yararsız bir özelliğinden de haberdarlardı: Yönlerinin değişebilmesi. Einstein'ın yer çekimi teorisi, uzay-zamanın madde tarafından büküldüğünü ve bu çarpıklıklardan geçen herhangi bir dalganın yönünü değiştireceğini söylüyor. Sonuç olarak, bir şey yer çekimi dalgaları yaydığında, sinyalin bir kısmı doğrudan Dünya'ya gelir, ancak bunların bazıları daha sonra, bir yankı gibi, bir yıldızın veya başka ağır objelerin etrafında kıvrılan daha uzun yollar izledikten sonra bize ulaşabilir.

Bilim insanları "yer çekimi parıltıları" olarak adlandırılan bu sonradan gelen sinyallerin algılanamayacak kadar zayıf olması gerektiğini düşünmüşlerdir.

Ancak Cleveland'daki Case Western Reserve Üniversitesi'nden fizikçiler Craig Copi ve Glenn Starkman bir buluşa imza attılar: Einstein'ın teorisinden yola çıkarak, dalgalar bir yıldızın içindeki yer çekimi alanından dağıldığında sinyalin ne kadar güçlü olacağını hesapladılar. Copi, “Şok edici olan şey, beklediğimizden çok daha güçlü bir sonuç elde etmemiz' diyor. 'Hâlâ anlamaya çalıştığımız şey, bu sinyalin tam olarak nereden geldiği. Bunu doğrulamamız şart, çünkü bu durum gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor.' şeklinde sözlerine devam ediyor.

Ekip, yer çekimi parıltıları bu kadar güçlü olabiliyorsa, gökbilimcilerin bunları yıldızların içlerini incelemek için kullanabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar, gözlemlenebilir evrenin diğer tarafındaki karanlık madde kürelerini veya yalnız nötron yıldızları gibi başka bir şekilde tespit edilmesi imkansız olan büyük kütleleri bile arayabilirler. Evanston'daki Northwestern Üniversitesi'nde astrofizikçi olan Maya Fishbach, “Bu çok heyecan verici bir araştırma olurdu” diyor.

Yine de dikkatli olmakta fayda var...

Fishbach, eğer bu fenomen daha detaylı bir incelemeye dayanırsa, bilim insanlarının bunu kullanmadan önce çok daha iyi anlamaları gerektiğini söylüyor.

Ancak benzer zorluklar daha önce de aşılmıştı.

Fishbach, 'Yer çekimi dalgası algılamanın tüm hikayesi böyleydi' diyor. Bu faktörlerin ölçümlerini anlamak için gereken tüm matematiği yapmak zordu,  ancak şimdi alan oldukça gelişmiş bir durumda. 'Yer çekimi dalgaları konusunda gerçekten yaratıcı olmanın tam zamanı.' diye sözlerini bitiriyor.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Yeni Yapılan Çalışmalarla Birlikte Dünya'nın Çekirdeği Hakkında Öğrenilen Birbirinden İlginç Gerçekler
Uzayın Derinliklerinden Gelen Gizemli Radyo Dalgaları Parçalanan Gezegenlerden Geliyor Olabilir!
Dünya'nın Doğal Uydusu Olan Ay Aniden Kararsa Gezegenimize Ne Olurdu?

Popüler İçerikler

İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu